HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : None KARAR NO : 2022/835 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ÇARŞAMBA 3.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2021/268 ESAS, DERDEST DOSYA DAVA KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi ve Menfi Tespit KARAR : Çarşamba 3.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2021/268 Esas sayılı derdest olan dava dosyasında verilen mirasın hükmen reddi ve menfi tespit talepli davada verilen ihtiyati tedbir kaldırılması talebinin reddine ilişkin ara kararın kaldırılması için davalı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, yapılan inceleme sonucunda; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : İDDİA:Davacılar vekili dava dilekçesinde özetle; Davalı tarafından müvekkilleri aleyhine Çarşamba İcra Müdürlüğünün 2018/2079 esas sayılı dosya ile başlatılan icra takibine ilişkin murisin mirasını reddettikleri için bu hususun hükmen tespiti ile menfi tespit talep ettiklerini, ayrıca ilgili icra takibinin dosya karara...
Davalı Kurum vekili cevap dilekçesinde özetle; davanın haksız ve dayanaktan yoksun olduğunu, davacıların dava açmaktaki amacının borca batık terekeye ilişkin mirası reddederek borçtan sorumlu olmaktan kurtulmak olduğunu, zira dava dilekçesinin incelenmesinde davacıların iki taleplerinin bulunduğunun anlaşıldığını, asıl talebin, mirasın hükmen reddi olduğunu, davacıların Kuruma borçlu olmadıklarının tespitinin bunun sonucu olduğunu, mirasın hükmen reddine yönelik talebin tefrik edilerek görevli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderildiğini, Mahkemece mirasın hükmen reddi talebi incelenip karar verildiğinde zaten davacıların, murislerinin borcundan sorumlu olmayacaklarını, bu nedenle davacıların ayrıca İş Mahkemesinde borçlu olunmadığının tespitine yönelik olarak dava açmasının usule ve yasaya uygun olmadığını, Kurum tarafından davacılar aleyhine düzenlenmiş bir ödeme emrinin bulunmadığını, buna göre Kurum nezdinde davacıların borçlu durumda olmadıklarını, bu durumda borçlu olunmadığının tespiti...
İlk derece mahkemesince, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile; muris ...'ın ölüm tarihi itibariyle terekesinin borca batık olduğunun tespitine, davacıların mirasın hükmen reddedilmiş olduğunun tespiti talepleri ile, davacıların Bursa 5. İcra Dairesinin 2016/4063 sayılı dosyası sebebiyle borçlu olmadıklarının tespiti ve icra takibinin iptal edilmesi taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir. Davacılar vekilinin istinaf talebi Bursa Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesince esastan reddedilmiştir. Davacılar vekili hükmü temyiz etmiştir. Dava, TMK'nın 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi ile davacıların borçlu olmadığının tespiti ve icra takibinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece her ne kadar üç talep hakkında birlikte karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir....
Uyuşmazlık, mirasın hükmen reddi istemine dair dava da davalı alacaklının borçlulardan talep ettiği alacağın kesinleşmiş olmasının gerekip gerekmediği ve buna bağlı olarak alacağın tahsili için Gerede Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/64 Esas üzerinden açılmış olan davanın mirasın hükmen reddi için açılan eldeki davada HMK'nın 165. maddesi uyarınca bekletici mesele yapılıp yapılamayacağı noktasında toplanmaktadır. Bir davadaki ana sorun, talep sonucu hakkında karar verilebilmesi için çözülmesi gereken sorunlara ön sorun denir. Bu ön sorunlar çözülmedikçe, asıl sorun yani dava hükme bağlanamaz. Başka bir deyişle, asıl davanın karara bağlanabilmesi için ön sorunun çözülmesi gerekir. Somut olayda, davalı alacaklı .. tarafından .....
Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar menfi tespit davası niteliğinde olup maktu harç yatırılarak açılır, reddi halinde de davalı yararına maktu vekalet ücreti takdiri gerekir. Mahkemece mirasın hükmen reddine ilişkin davanın ret edilmesi nedeniyle davalı yararına maktu vekalet ücreti verilmesi gerekirken , dava dilekçesinde gösterilen değer üzerinden nispi vekalet ücreti takdir edilmiş.bu husus ilk temyiz incelemesi sırasında gözden kaçırılarak, davalı yararına verilen nispi vekalet ücretine yönelik olarak da hükmün onanmasına karar verilmiştir....
Dava, terekenin borca batıklığı nedenine dayanan mirasın hükmen reddi sebebiyle menfi tespite ilişkindir (TMK m. 605/2). Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). Ancak, tereke borca batık olmasına rağmen; Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesinde açıklanan şekilde tereke işlemlerine karışan, tereke mallarını gizleyen veya kendine maleden mirasçı, mirası reddedemez. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda, terekenin açıkça borca batık olup olmadığının araştırılması gerekmektedir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde terekenin borca batık olduğu kabul edilir....
aleyhine 11/05/2012 gününde verilen dilekçe ile takibin iptali ve menfi tespit istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 25/12/2012 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü. Dava, takibin iptali ve menfi tespit istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece, mirasın reddinde yasal temsilcinin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığında, küçüğe kayyum tayin ettirilmesi ve davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Somut olaya gelince; 1-Dava tarihi itibariyle davacılar ..., ... ve ... velayet altında olup reşit değildirler. Mirasın hükmen reddi işleminde annenin hukuki yararı ile çocuğun hukuki yararı çatıştığından küçüklere kayyım tayin ettirilmesi, davaya kayyım tarafından devam edilmesi gerekir. Ancak, yargılama sırasında reşit oldukları anlaşıldığından davacılar ..., ... ve ...'ın davaya muvafakatları olup olmadığının tespit edilmesi ve sonucuna göre karar verilmesi gerekir. 2-Bir davada olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime aittir (HMK m. 33). Dava dilekçesi içeriğine göre dava, ölüm tarihinde murisin ödemeden aczinin tespiti isteğine ilişkindir (TMK m. 605/2). Mirasın hükmen reddine ilişkin davalar menfi tespit davası niteliğinde olup alacaklılara husumet yöneltilerek görülür....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, MK.nun 605. maddesi uyarınca mirasın hükmen reddi ve buna bağlı olarak menfi tespit istemine ilişkindir. Bu nedenle dosyanın Yargıtay Yasasının 14. Maddesine göre temyiz inceleme görevi Yüksek Yargıtay 2. Hukuk Dairesine aittir. Bu nedenlerle dosyanın anılan Daire Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE 13.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Hukuk Dairesinin 24.02.2022 tarih ve 2021/2357 E. - 2022/1355 K. sayılı ilamıyla: "1.Mahkemece her ne kadar üç talep hakkında birlikte karar verilmiş ise de, mirasın hükmen reddi davasının niteliği gereği diğer davalarla birlikte görülmesi mümkün değildir. Menfi tespit ve icra takibinin iptali davası tefrik edilmesi gerekirken mahkemece birlikte hüküm kurulması doğru değildir. 2. Murisin ölüm tarihi (12.09.2015) baz alınarak muris adına kayıtlı gayrımenkul, araç, banka kaydı olup olmadığı ilgili tapu müdürlüğü, emniyet müdürlüğü ve banka müdürlüklerinden sorulmadan, terekenin pasifini belirlemek adına murisin davalıya olan borç miktarı ölüm tarihi itibariyle saptanmadan, davacıların terekeyi sahiplenme anlamına gelebilecek davranışlarda bulunup bulunmadığı tespit edilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. 3....