İcra Müdürlüğünün 2013/1445 esas sayılı dosyasındaki 04/03/2013 tarihinde muris Mustafa Cihan mirasçıları olarak müvekkilleri aleyhine açılan takibin terekenin borca batık olması ve miras bırakanın ödemeden aczi nedeniyle mirasın reddi davasının sonuçlanmasına kadar durdurulmasına karar verilmesini, murisin terekesinin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın müvekkili açısından hükmen reddinin tesciline, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirasın reddi davasının yapılan yargılaması sonunda ... Asliye Hukuk Mahkemesi ve ... Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir. ... Asliye Hukuk Mahkemesi, mirasın hükmen kayıtsız ve şartsız reddi talebine ilişkin davalarda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı vermiştir. ... Sulh Hukuk Mahkemesi ise, mirasın hükmen reddi talebinde görevli mahkemenin borç miktarına göre belirleneceği, murisin borç miktarının 37.713 TL olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut Olayda, dava Türk Medeni Kanununun 605/2. maddesine dayalı mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir....
"İçtihat Metni" Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 24.12.2012 gününde verilen dilekçe ile kefalet sözleşmesinin iptali ve mirasın hükmen reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 01.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, müvekkillerinin murisi ...’ın 28.05.2009 tarihinde vefat ettiğini, vefat etmeden önce davalı bankaya kefil olduğunu; ancak, o sırada epilepsi hastası olduğundan akli melekelerinin yerinde olmadığını ve yapılan sözleşmenin geçersiz olduğunu, murisin kefaletine istinaden davacılar aleyhine takip yapıldığını; ancak, mirasın borca batık olduğunu beyan ederek kefalet sözleşmesinin iptali ve terekenin borca batık olduğundan bahisle mirasın hükmen reddine karar verilmesini istemişlerdir...
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme: Dava, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 nci maddesi gereğince mirasın hükmen reddi isteğine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. Türk Medeni Kanunu'nun 605/2 nci maddesinde; “Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. " düzenlemesi yer almaktadır. 2. TMK'nın 605/2 nci maddesine dayanan mirasın reddi istemi süreye tâbi olmayıp mirasçıların iyi niyetli ya da kötü niyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Murisin ödemeden aczi ölüm tarihine göre belirlenir. Ölüm tarihi itibarıyla, murisin tüm malvarlığı terekenin aktifini, tüm borçları ise terekenin pasifini oluşturur. Terekenin pasifinin aktifinden fazla olması terekenin ödemeden aczini ve dolayısıyla da terekenin borca batık olduğunu gösterir (TMK m. 605/2). 3....
Gerek 743 sayılı Medeni Kanunu'nda, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıklarda sulh hukuk mahkemesinin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararına göre mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesinin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK m. 2/1). Kanunda bu konuda aksine bir düzenleme bulunmadığına göre, HMK'nın yürürlüğe girmesinden sonra açılacak terekenin borca batık olduğunun tespitine ilişkin davalarda davanın değerine bakılmaksızın asliye hukuk mahkemesi görevlidir....
Gerek 743 sayılı Medeni Kanun'da, gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıklarda Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olduğu konusunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 günlü ve 24/29 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu ise asliye hukuk ve sulh hukuk mahkemesi'nin görevli olup olmadığını tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1)....
Gerek 743 sayılı Medeni Kanun'da. gerekse 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nda bu tür uyuşmazlıkların mutlaka Sulh Hakimleri tarafından görüleceği hususunda bir düzenleme bulunmamaktadır. 23.12.1942 gün ve 24/29 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı'na göre. mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme borç miktarına göre belirlenir. Davanın açıldığı tarihten sonra yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK.'nun Geçici 1. maddesinde "Bu Kanunun yargı yolu ve göreve ilişkin hükümleri, Kanunun yürürlüğe girmesinden önceki tarihte açılmış olan davalarda uygulanmaz" hükmü yer almaktadır. Yine aynı Yasa'nın 2/1 maddesinde "Dava konusunun - değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ilişkin davalarla, şahıs varlığına ilişkin davalarda görevli mahkeme, aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi'dir" hükmüne yer verilmiştir....
Bu süre yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını, daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe miras bırakanın ölümünü öğrendikleri, vasiyetname ile atanmış mirasçılar için miras bırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten itibaren işlemeye başlar. 4721 Sayılı TMK'nın 609. maddesinin 4. fıkrasında ise "süresinde yapılmış olan red beyanı mirasın açıldığı yer Sulh Hukuk Mahkemesinde özel kütüğe yazılır. Ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir" hükmüne yer vermiştir. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Yargıtay 14. H.D.'nin 01.02.2021 tarihli, 2017/1987 Esas - 2021/458 Karar sayılı ilamı ile 03/06/2020 tarih 2016/13088 Esas - 2020/3284 Karar sayılı ilamlarından da anlaşılacağı üzere;Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir....
Hukuk Dairesi'nin 2016/11723 Esas - 2019/5889 Karar) Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK. ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup - olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır. (6100 s. HMK m. 2/1) Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında 4721 s. TMK' nun 609. uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında re'sen (kendiliğinden) dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (4721 s....
GÜLHAN ÖZTÜRK - Meşrutiyet Mahallesi Gazipaşa Caddesi No:33 Merkez/ZONGULDAK MURİS : MUSTAFA TUNÇER - DAVANIN KONUSU : Mirasın Hükmen Reddi DAVA TARİHİ : 09/09/2021 İLAM YAZIM TARİHİ : 26/04/2023 "Asıl ve birleşen dosya davalısı TTK vekili"nin istinaf başvurusu üzerine Zonguldak 2. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2020/256 Esas - 2022/83 Karar sayılı kararı ile dava dosyası incelendi. TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI : Asıl dava dosyasında (Zonguldak 2....