Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Mirasın Reddi istemine ilişkin olarak açılan davada ... 12.Asliye Hukuk Mahkemesi ile ... 13.Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirasın reddi istemine ilişkindir. Asliye Hukuk Mahkemesince, davanın mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olması nedeniyle, çekişmesiz yargı işlerinden sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurulmuştur....

    Temyiz Nedenleri 2.1 Mirası red beyanının mahkemeye ulaşmakla bozucu yenilik doğurucu sonuç doğurduğunu, mirasın gerçek reddi davasının duruşmalı yapılmasına ilişkin bir zorunluluğun bulunmadığını ileri sürmüştür. 3.Gerekçe 3.1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. 3.2. Hukuki Sebep 3.2.1 Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur. Böyle bir davada sulh hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve reddedenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca red beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. 3.3....

      Temyiz Sebepleri Davacılar temyiz dilekçesinde; mirasın gerçek reddi davasının mahkemeye ulaşmakla sonuç doğurduğunu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, Türk Medeni Kanunu'nun 605, 609, 612 nci maddeleri. 2. İstek, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 605 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca, yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler....

        Temyiz Sebepleri ... dışındaki davacılar vekili, mirasın gerçek reddi davasının mahkemeye ulaşmakla sonuç doğurduğunu, davanın açılmamış sayılmasına karar verilemeyeceğini belirterek kararın bozulmasını istemiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk 1. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun geçici 3 üncü maddesinin ikinci fıkrası atfıyla uygulanmasına devam olunan mülga 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun (1086 sayılı Kanun) 428 inci maddesi ile 439 uncu maddesinin ikinci fıkrası, Türk Medeni Kanunu'nun 605, 609, 612 nci maddeleri, 2. İstek, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 605/1 inci maddesi uyarınca, yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler....

          Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, 20/10/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine, terekenin iflas hükümlerine göre re'sen tasfiyesine ilişkin karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 20/01/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, ...’ün 11.08.2015 tarihinde öldüğünü, ...’ün mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerini açıklayarak, mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmişlerdir. Mahkeme, davanın 4721 sayılı Yasanın 605/2 maddesine göre mirasın hükmen reddine ilişkin olduğundan bahisle görevsizliğine karar vermiştir. Hüküm, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....

            Kamu düzeni bakımından yapılan incelemede ise mirasın gerçek reddi davaları şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur.(HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse mirasın gerçek reddi davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. İlk Derece Mahkemesinde davacılardan T1 temsil eden, vekilin dava dosyasına sunduğu vekaletnamenin HMK'nın 74. maddesi gereğince mirasın gerçek reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği anlaşılmaktadır. Davacılardan T1 bu dosyada temsil eden vekile, mirasın gerçek reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için HMK'nın 74. maddesi gereğince ihtarlı kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde vekaletname sunulmadığı takdirde ise, davacı asilin davaya ve istinaf talebine ilişkin muvafakati alınmak suretiyle bu husustaki noksanlığın giderilmesi gerekmektedir....

            Hukuk Dairesi'nin 2021/2225 esas ve 2022/460 karar sayılı ilamı ile; Talep edenler tarafından 18.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın HMK 150/1 maddesi gereğince açılmamış sayılmasına dair verilen 25.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep edenler vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur....

            i, davanın mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olması nedeniyle çekişmesiz yargı işlerinden sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. maddesinde de Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; dava hasımsız olarak ve dava değeri belirtilmeksizin açılmış olup, mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiği belirtilmiştir. İstek uygulamada “gerçek red" olarak da bilinen Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Asliye Hukuk Mahkemesi, davanın mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olması nedeniyle çekişmesiz yargı işlerinden sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. maddesinde de Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; dava hasımsız olarak ve dava değeri belirtilmeksizin açılmış olup, mirasın kayıtsız ve şartsız reddedildiği belirtilmiştir. İstek uygulamada “gerçek red" olarak da bilinen Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayanmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HMK’nın 21. ve 22. maddeleri gereğince YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 03.06.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu