"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 22.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir Mahkemece müracaata bırakılan ve üç aylık yasal süre içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı olup, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 02.10.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; HMK'nın 150. maddesi gereği davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 14.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Mahkemece, müracaata bırakılan ve üç aylık yasal süre içinde yenilenmeyen davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. Dava, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayalı olup, hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir....
HD 2016/15672 E 2020/5911 K) Somut olayımızda; murisin 18/11/2021 tarihinde vefat ettiği, davanın ise 31/05/2022 tarihinde açıldığı, ancak; mirasın gerçek reddinin tespitini isteyen davacıların, murisinin ölümünü daha sonraki bir tarihte öğrendiğini savunduğundan, ona ilişkin taraf delillerinin değerlendirilmesi gerektiği, yukarıda açıklandığı gibi davacıların daha önceki mirasın reddi kararından sonra mirasçı olduğunun anlaşıldığı ve yeni mirasçılık belgesinin 12/04/2022 tarihinde alındığı, davacıların murislerinin mirasın reddi icin aynı mahkemenin 2022/133 E sayılı dosyasında 13/01/2022 tarihinde dava açmış olduğu, mahkemece bu dava dosyasının incelenerek davacılara mirasın reddi kararının tebliğ edilip edilmediği, dolayısı ile mirasçı olduklarını öğrenip öğrenmediklerinin araştırılması, davacıların daha önceki tarihte mirasçı olduklarını öğrendiğinin tespit edilememesi halinde davanın kabulüne karar verilmesi, aksi takdirde şimdiki gibi karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde, davacıların...
Talep eden tarafından, 04/05/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 17/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep eden, muris...’ın 04/02/2015 tarihinde vefat ettiğini, murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiğini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmiştir. Mahkemece, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Hüküm, talep eden vekili tarafından süresinde temyiz edilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, 28/03/2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 14/09/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ... ve davacı ...'nun kayyumu ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar, ortak murisleri ...’nun 24.01.2014 tarihinde öldüğünü, murisin mirasını kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerini açıklayarak mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından 24/06/2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine davanın kabulüne dair verilen 02/12/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Dava, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Davacılar vekili, müvekkillerinin mirasbırakanı ...'ın 24/05/2015 tarihinde öldüğünü, müvekkillerinin mirası kayıtsız ve şartsız olarak reddettiklerini, mirasın reddine ve ilgili sicile tesciline karar verilmesini istemiştir. Davacılar vekili, vekaletnamesindeki feragat yetkisine dayanarak davadan feragat etmiştir. Mahkeme, red beyanından feragatin mümkün olmaması nedeni ile davanın kabulüne karar vermiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir....
Taraflara talepleri açıklattırılmalı, taleplerinin mirasın gerçek reddine mi hükmen reddine mi ilişkin olduğu sorulmalıdır. Davanın açıldığı tarihten önce yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK. ise Asliye Hukuk ve Sulh Hukuk Mahkemesi'nin görevli olup olmadığını, tayin ve tespitte dava konusunun değeri ve miktarı ölçüsünü kaldırmış, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın mal varlığı haklarına ilişkin davalarda, görevli mahkemenin aksine bir düzenleme bulunmadıkça Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu hükme bağlanmıştır (HMK.m.2/1). Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında TMK m. 609 uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir....
Mirasın hükmen reddine ilişkin olarak açılan davalarda ise, murisin ölüm tarihi itibariyle terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının ve mirasçıların terekeyi kabul anlamına gelen işlemler yapıp yapmadıklarının araştırılması gerekmektedir. Türk Medeni Kanunu’nun 605/2 maddesi hükmü gereğince mirasın hükmen reddine (terekenin borca batık olduğunun tespitine) ilişkin talepler, süreye tabi olmayıp mirasçıların iyiniyetli ya da kötüniyetli olmalarının bir önemi bulunmamaktadır. Somut olayda; dava hasımsız olarak, dava değeri ve terekenin borca batık olduğu belirtilmeksizin Sulh Hukuk Mahkemesi nezdinde açılmış olup, dilekçede açıkca mirasın gerçek reddi hükümlerini düzenleyen TMK 609 maddesi uyarınca mirasın reddedildiğinin tespitine karar verilmesi istenmiştir. Bu durumda istek açıkca uygulamada “gerçek red" olarak da bilinen Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesine dayanmaktadır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/2310 KARAR NO : 2021/2201 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TOKAT SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 07/07/2021 NUMARASI : 2021/1466 E 2021/1460 K DAVA KONUSU : Mirasın Gerçek Reddi KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ: Davacı 07/07/2021 havale tarihli dava dilekçesinde özetle; muris Muhlis Deli'nin 31/05/2021 tarihinde vefat ettiğini, muristen kendisine intikal edecek mirası kabul etmediğini ve mirası reddettiğine dair istemin kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Tokat Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 07/07/2021 tarih 2021/1466 Esas, 2021/1460 Karar sayılı ilamıyla davanın kabulüne karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davacı istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece mirasın reddi isteminin kabul olduğunu ancak mirasın reddi isteminden vazgeçtiğini beyanla istinaf yoluna başvurmuştur....
Bu nedenle, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin dilekçe sulh hakimine ulaştıktan sonra, davacının ayrıca duruşmaya gelmesine ilişkin yasal bir zorunluluk bulunmadığı halde; Hukuk Mahkemeleri Kanunu’nun 150. maddesi gereğince “davanın açılmamış sayılmasına” karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.” şeklinde değerlendirme yapılmıştır. Buna göre, ilk derece mahkemesi, mirasın gerçek reddi ile ilgili talebi değerlendirmeli sonucuna göre bir karar tesis etmelidir. Bu nedenlerle istinaf başvurusunun HMK'nun 353/1- a-5 maddesi maddesi gereğince kabulü ile gereği yapılmak üzere dosyanın ilk derece mahkemesine gönderilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....