Davacı, hatalı olduğunu ileri sürdüğü mevcut nüfus kayıtları sebebiyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir dava açma hakkına sahiptir. Bu sebeple; mahkemece tüm deliller toplanıp davacı ...'ın davalılar ... ve ...'ın çocukları olup olmadığının tespiti bakımından DNA testi yapılıp oluşacak sonuç doğrultusunda bir karar verilmesi gerekirken, yerinde bulunmayan gerekçelerle davanın reddi doğru görülmemiştir. Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 18.06.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemece; murisin dava konusu vasiyetnameyi düzenlediği tarihte akıl sağlığının yerinde olduğu, davacıların murise karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini önemli ölçüde yerine getirmedikleri, bu nedenle de murisin mirasçılıktan çıkarma iradesinin yerinde olduğu gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, verilen bu hüküm süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava konusu uyuşmazlık, vasiyetnamenin iptali, olmadığı takdirde tenkise karar verilmesi talebine ilişkindir. Davada murisin vasiyetnameyi düzenlediği tarihte fiil ehliyetinin bulunmadığı ileri sürülmüştür....
Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacının murisin istediği kişi ile evlenmesine izin vermemesi üzerine hakaret, tehdit, darp girişimi ve mala zarar verme eylemlerini gerçekleştirdiği gerekçesiyle ıskat edildiğini, evlenme, boşanma gibi kişiye sıkı sıkı bağlı hak üzerinde egemenlik kurmak suretiyle davacı ile murisin tartışması sonucu davacının murise karşı gerçekleşen eylemlerin niteliği ve gerçekleşme biçimi değerlendirildiğinde ağır suç kapsamında değerlendirilmeyeceğini, mirasçılıktan çıkarma koşullarının kanıtlanamadığını, bu nedenle TMK'nın 512/3 maddesi uyarınca ıskat sonucu ölüme bağlı tasarrufun mirasçının saklı payı dışında yerine getirilmesi gerektiğini belirterek istinaf isteminin kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına ve davanın kabulüne karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....
Maddesine göre mirasçılıktan çıkarılan kişinin miras hakkı varsa alt soyuna geçer. Bu durumda davacı vekiline süre verilerek davacının mirasçılarının ve mirasçılarından ölenler varsa onlarında davaya dahil edilip, dava şartlarından olan taraf teşkili sağlanarak işin esası hakkında karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gibi, mirasçı tarafından mirasçılıktan çıkarmanın iptali davası açıldığından dava sonucuna göre mirasçılıktan çıkarılan mirasçı tekrar hak sahibi olabileceği gibi. dava reddedilirse miras payı alt soyuna geçeceğinden bu davanın da sonucunun beklenmemesi doğru olmadığından hükmün kaldırılmasına karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle ; 1- Davacı vekilinin Antalya 7....
in 1997 tarihinde vefat etmesi ve kooperatife 5 yıl boyunca müracaatı olmaması nedeniyle müvekkilinin yönetim kurulu kararıyla ortaklıktan çıkarıldığını, noter aracılığıyla gönderilen çıkarma bildirimine anasözleşmenin 16/1 maddesine aykırı olarak yönetim kurulunca verilen çıkarma kararının eklenmediğini ileri sürerek, çıkarma kararının iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmişse, çıkarma kararın bu sebeplerin haklı sayılamayacağı iddiasıyla itiraz edilemez. Tüzükte çıkarma sebebi düzenlenmemişse üye, ancak haklı sebeplerle çıkarılabilir. Bu çıkarma kararına, haklı sebep bulunmadığı ileri sürülerek itiraz edilebilir." İçtihadı birleştirme kararı ve yasadaki düzenleme birlikte ele alındığında şu sonuca ulaşılmaktadır. Tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmişse, çıkarılan üye gösterilen bu sebebin tahakkuk etmediğinden (gerçekleşmediğinden) veya çıkarma kararının şekil bakımından sakat olduğundan bahisle bu karara itiraz edebilecek, gösterilen sebebin mahiyeti bakımından ihracı gerektirmediği yolunda bir itiraz ileri süremeyecektir. Eğer tüzükte çıkarma sebepleri gösterilmemişse, çıkarılan üye haklı sebep bulunmadığını ileri sürerek itiraz edebilecektir. Somut olayda, davalı demeğin tüzüğünde "üyelikten çıkarılma" sebepleri gösterilmiştir....
Noterliği'nin 13.02.2007 tarih 919 yevmiye nolu vasiyetnamesi ile mirasbırakana karşı aile yükümlülüklerini yerine getirmediği gerekçesiyle mirasçılıktan çıkartıldığını ileri sürerek, vasiyetnamenin iptaline taşınmazların tapusunun iptali ve adına tesciline, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın zamanaşımına uğradığını, mirasbırakanın çocuğu olmadığı için eşinin yeğeni olan davacının evlat edinildiğini, davacının mirasbırakana hiç bakmadığını, temlik tarihlerininin davacının doğum tarihinden ve evlat edinilme tarihinden önce olduğunu, davacıdan mal kaçırma amacının olamayacağını, vasiyetnamenin iptal şartlarının mevcut olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, vasiyetnamenin iptali şartlarının oluşmadığı, temlik tarihlerinin davacının doğumundan önce olduğu ve muvazaa olgusunun ispatlamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: Yerel mahkemece yapılan yargılama sonunda; "Dava vasiyetname ve mirasçılıktan çıkartma işleminin iptali aksi kanaat halinde tenkis davasıdır. Dosyada mevcut bulunan ve iptali talep edilen Datça Noterliğinin 25/09/2014 tarih ve 05338 yevmiye nolu düzenleme şeklinde vasiyetnameden murisin ikametinin Emecik mah. Ak-Tur Sk. No: 560 İç Kapı No:2 Datça/Muğla olduğu görülmüştür. Vasiyetname, TMK 514. madde hükmünde ölüme bağlı tasarruf olarak sayılmış olup HMK 11. Madde hükmünde ise ölüme bağlı tasarrufların iptali davasında ölen kimsenin son yerleşim yeri mahkemesinin kesin yetkili olduğu belirtilmiştir. HMK.'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.06.2015 gününde verilen dilekçe ile miras ... devri nedeniyle tapu iptali ve tescil talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.02.2022 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KARAR Davacılar vekili dava dilekçesinde, davaya konu taşınmazların tarafların ortak kök murisi ... ... ... adına kayıtlı iken, 25.05.1973 tarihli mirasçılıktan ivaz karşılığı feragat sözleşmesi gereğince davalıların murisi ...’nın muristen gelen payını davacıların murisi ...’a devrettiğini belirterek, davalılara ait payın iptali ile davacılar adına tescilini talep etmiştir....
Bilindiği üzere ölüme bağlı tasarrufla; mirasçılardan bir veya bir kaçı mirasçılıktan çıkarılabilir.(TMK.m.510) koşullar ve yüklemler (mükellefiyetler) konulabilir. (TMK.m.515,yedek mirasçı atama TMK.m.520 art mirasçı atama, TMK.m.521) mirasçı atanabilir. ( TMK.m.516) mirasçılardan birine veya üçüncü bir kişiye belirli mal vasiyeti yapılabilir. (TMK.m.517) vakıf kurulması öngörülebilir. Belirtilen tasarrufların ne şekilde yerine getirileceği yine medeni kanunda ayrı ayrı gösterilmiştir. Mahrumiyet ve iskat (yoksunluk ve mirasçılıktan çıkarma ) halinin aksi kanıtlanmadıkça, mirasçı seçilen kişi, mirasçılık belgesi almadıkça ( TMK.m.598) kendisine belirli bir mal vasiyet edilen kimse, bu malı ilgilisinden istemedikçe "yasal mirasçı veya varsa tenfiz memurundan " ve karşı çıkılması halinde onlar aleyhine istihkak davası açıp dava ile haklılığını kanıtlamadıkça, vasiyetname ile yapılan tasarrufun sahibi olamaz....