"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, 18.05.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, 20.03.1961'de vefat eden muris ...'e ait mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, muris ...'in 20.03.1961'de evli ve çocuksuz vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak eşi ve kardeşi ...'in kaldığını, murisin eşi ...'in 24.05.1964 tarihinde dul ve önceki eşi ...'dan olma, 26.07.1984'te vefat eden oğlu ...'dan olma torunları kaldığından bahisle muris ...'...
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisinin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisinn mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Davacının murisi olduğunu belirttiği İbiş oğlu .....'ın mirasçısı olduğuna ilişkin nüfus kayıtları sunamamış, mahkemece de yapılan araştırmada nüfus kayıtlarına ulaşılamamıştır. Davacı murisin mirasçısı olduğuna dair tanık ismi bildirmiş, tanıklardan Ali Açıkelli davacının murisi olan ..... ile kendi babasının öz kardeş olduklarını .....'ın ..... isminde tek çocuğu olduğunu ......'in de ölümü ile davacı ile birlikte mirasçılarının kaldığını beyan etmiştir. Tanığın nüfus kaydına göre babasının baba adı ..... iken muris .....'ın tapu kaydında baba adı İbiş olarak yazılıdır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı ... tarafından, 13/01/2016 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istemi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 11/05/2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava; mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı ... vekili; Kovancılar Asliye Hukuk Mahkemesinin 2015/158 Esas sayılı dosyasından verilen yetki üzerine anılan dava dosyasına ibraz edilmek üzere; muris ...' e ait mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, muris ...'...
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Yargıtay Hukuk Genel Kurulu'nun 03.02.1999 tarih, 1999/2-58 Esas, 1999/53 Karar sayılı ilamında da belirtildiği gibi, nüfusa kayıtlı olamayan bir kişi için de mirasçılık belgesi istenilebilir. Murise ait olduğu belirtilen tapu kayıt ve dayanak belgeleri getirtilmeli, davacıdan tanık dahil bu konuda göstereceği diğer delilleri sorulup incelendikten sonra bir karar verilmelidir. Somut olayda; mahkemece muris ... 'in kardeşi ...'nin bekar ve çocuksuz olarak 2009'da vefat ettiği, murisin 1998'de vefat eden kardeşi ...'dan olma yeğeni ...'...
Bu hükümler dikkate alındığında mirasçılık belgesi vermekle yükümlü Sulh Hukuk Mahkemelerinin miras bırakanın ölüm tarihini, ölüm tarihi itibariyle kimi veya kimleri mirasçı bıraktığını, bunlara mirastan ne oranda pay verileceğini öncelikle nüfus sicilindeki kayıtlara göre belirlenmesi gerekir. Miras bırakan nüfus sicilinde kayıtlı değil ise, böyle bir kişinin var olduğunun ve ne zaman öldüğünün, davacı ile mirasçılık bağının her türlü delille kanıtlanabileceği, bu konudaki ispat yükünün de davacı taraf üzerinde olacağı kuşkusuzdur. Miras bırakan, ölüm tarihi ve mirasçıları nüfus sicilinde kayıtlı ve belli olmasına rağmen sicildeki bu kayıtların yanlış olduğunun öne sürülmesi halinde, bu iddialar ancak nüfus kayıt düzeltimi veya tespiti davası sırasında ve bu davalara bakmakla görevli Asliye Hukuk Mahkemeleri'nce incelenip değerlendirilebilir....
ve müşterekleri aralarındaki mirasçılık belgesinin iptali davasının reddine dair ... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nden verilen 17.01.2013 gün ve 19/38 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı ... vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili; tarafların murisi ...'ın 31.12.2010 tarihinde bekar ve çocuksuz olarak öldüğünü, .... 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/451-553 Esas-Karar sayılı kararı ve .... 9. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2011/377-369 Esas-Karar sayılı kararı ile muris ...'ın mirasçılık belgesinin ayrı ayrı alındığını, ancak her iki mirasçılık belgesinde de murisin tüm mirasçılarının gösterilmediğini açıklayarak, anılan mirasçılık belgelerinin iptalleri ile yeni mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, .... 9....
ın 09.09.2016 tarihinde şehit olduğunu, murisin ölümünden sonra kusur tespiti yönünden boşanma davasına müvekkilleri tarafından devam edildiğini, davalının kusurlu olduğunun tespitine karar verildiğini belirterek davalının mirasçı olarak gösterildiği Batı 1.Sulh Hukuk Mahkemesinin 2016/1096-1307 E.-K. sayılı mirasçılık belgesinin iptali ile murise ait yeni mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; davayı kabul etmediklerini, Batı 1. Aile Mahkemesinin 2018/710 Esas sayılı dosyasında boşanmaya ilişkin hüküm bulunmadığını, davalıya yapılan bağış ve yardımların haksız olarak elde edilmiş bir kazanç olmadığını, bu yardımların murisin yasal mirasçısı olması nedeniyle yapıldığını, davanın Anayasa'nın 35 inci maddesinde teminat altına alınan mülkiyet hakkına aykırı olduğunu belirtmek suretiyle reddini savunmuştur. III....
merci tayini yoluyla çözülebileceği tespit edilmiştir Delillerin Değerlendirilmesi İle Hukuki Sebepler ve Gerekçe: Dava, Ümmühan EYDİR'in mirastan yoksunluğunun tespiti ile bu husus gözetilerek veraset ilamı düzenlenmesi talebine ilişkindir....
Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/48 Esas, 2010/127 Karar sayılı dosyası ile nüfus kaydının iptali ve soybağının reddi davası açtığını, bu davanın yasal hak düşürücü süreler geçirildiği için reddedildiğini, murisin 28.03.2011 tarihinde vefat ettiğini, mirasçılık belgesinde davalının tek mirasçı olarak yer aldığını belirterek, davalının murisin biyolojik çocuğu olmadığının tespiti ile Ödemiş 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2011/320 Esas, 2011/345 Karar sayılı mirasçılık belgesinin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacıların muris ...'nın mirasçısı olmadıklarını, murisin tek mirasçısının müvekkili olduğunu, tespiti istenen hususun soybağına ilişkin olduğunu, soybağının reddine ilişkin davanın da reddedilmiş olduğunu, kararın Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiğini belirterek, haksız açılan davanın reddini savunmuştur....
Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir. Bu açıklamalara göre somut olayda; dosya arasına alınan ... isimli kişinin nüfus kaydının ölüm tarihine ilişkin bölümünde "kapalı" kaydının yazılı olduğu, düşünceler kısmında ise ... isminin karşısında "diğer - 00.00.2008 - Rus Harbi" ibarelerinin yazıldığı olduğu anlaşılmış olup mahkemece ... isimli kişinin nüfus kaydında ölüm tarihi konusunda kesin bir bilgi bulunmadığından davanın sübut bulmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmiştir. Mirasçılık belgesi istemine ilişkin talepler çekişmesiz yargı işlerinden olup uyuşmazlıklar re'sen araştırma ilkesi çerçevesinde çözülmelidir....