Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 01.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine Dairemizin 22.03.2016 günlü 2015/9424 Esas, 2016/3463 Karar sayılı bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 11/06/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesi verilmesi isteğine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkilinin mirasbırakanı ...’nin 24.04.1959 tarihinde vefat ettiğini beyan ederek mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

    Mirasçılık belgesi verilmesi hususu Türk Medeni Kanununun 598. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar, adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge murisle mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında, mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve sahiptir. Bu nedenlerle mirası reddeden mirasçı veya mirasçılar varsa düzenlenecek mirasçılık belgesinde mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirası ret durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi; mirası ret nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Bu bakımdan; verilen mirasçılık belgesinde yasal mirasçılar ile bunların miras paylarının gösterilmesi yerinde ise de; mirası reddin hukuki sonuçlarının mirasın tasfiyesi sırasında dikkate alınması şeklindeki kabul hatalı olmuştur....

      Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirası reddeden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirasın reddi ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirasın reddedilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirası reddettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir. Somut olayda; miras bırakanın dosyada mevcut nüfus kaydına göre eşi ... ve çocukları ... ve ... yasal mirasçılarıdır....

        Mirasçılık belgesi istemek ise, maddi bir olayın varlığını ikrar ile kişiler arasındaki soybağı ilişkisini tespit ettirmekten ibarettir. Hakkında mirası reddeden mirasçının tereke ile ilişkisi tümden kesilmiş sayılmaz. Mirasın reddi ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirasın reddedilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirası reddettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir. Somut olayda; miras bırakanın dosyada mevcut nüfus kaydına göre eşi ... ile çocukları ... ve ... yasal mirasçılarıdır....

          Ancak, T1, T3 ait mirasçılık belgesini isteyebileceği kabul edilse dahi mirasçılık belgesi istemli bu davada mahkemece düzenlenecek mirasçılık belgesinde Yusuf Bayraktar ile T1 arasında yapılan ölünceye kadar bakma sözleşmesi ve mirasçı atamaya ilişkin hukuki işlemin bu mirasçılık belgesinde gösterilip gösterilemeyeceği incelenmelidir. Dairemizce yapılan incelemede öncelikle mirasçılık belgesi, mirasçılık belgesinin iptali davaları ile ölüme bağlı tasarruflar ya da mirasçının, mirasçılık sıfatının kaybı, yasal mirasçı olmayan kişinin mirasçılık sıfatı kazanması gibi tasarrufların mirasçılık belgesi verilmesi davasında veya mirasçılık belgesinin iptali ile yeni veraset ilamı verilmesi davasında ne şekilde göz önünde bulundurulabileceği hususlarının değerlendirilmesi gerekmiştir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 575. maddesi hükmüne göre miras ölümle açılır. Mirasçılık belgesi verilmesi hususu ise Türk Medeni Kanununun 598. maddesinde düzenlenmiştir....

          Hukukumuzda mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davaların kural olarak hasımsız olarak açılması ve çekişmesiz yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması gerekmekte ise de, hukuki yarar bulunması koşulu ile bu tür davaların uyuşmazlık çıkaran kişiler hasım gösterilmek suretiyle hasımlı olarak açılması ve çekişmeli yargı yolu ile görülüp sonuçlandırılması da mümkün bulunmaktadır. Mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkin davalarda davacı, mirasçılık belgesi verilmesini isteyebilmek için murisin öldüğünü ve ölüm tarihini, muris ile kendisi arasındaki irs bağını kanıtlamak zorundadır. Bu tür davaların reddine karar verilebilmesi için murisin hiçbir şekilde yaşamadığının, böyle bir kişinin mevcut olmadığının belirlenmesi veya davacının murisin mirasçısı olmadığının tespiti gerekir....

            Öte yandan genel hüküm niteliğinde bulunan TMK'nın 598/1 maddesinde de mirasçılık belgesinin sulh hukuk mahkemesince verilmesi öngörülmüştür. 6100 sayılı HMK'nın "çekişmesiz yargı işleri" başlığını taşıyan 382/2-c maddesinin 6. bendine göre mirasçılık belgesi verilmesi sulh hukuk mahkemesinin görev alanına girmekte ve çekişmesiz yargı kapsamında kalmaktadır. Yukarıda açıklandığı gibi HUMK'nın 8/II-5. maddesi uyarınca mirasçılık belgesinin verilmesi, değiştirilmesi veya iptal davaları ile ilgili görev sulh hukuk mahkemesine verildiği halde HMK'nın 382/2-c maddesinin 6. bendine göre sulh hukuk mahkemeleri sadece mirasçılık belgesi verilmesiyle ilgili istekler konusunda görevlidir. Buradan hareketle mirasçılık belgesinin değiştirilmesi veya daha önce verilen mirasçılık belgesinin iptali ve yeniden düzenlenmesi davalarının sulh hukuk mahkemesinde görülemeyeceği sonucuna varılmaktadır....

              Mahkemece, mirasçılık belgesinde muris ...'ın mirasçılık belgesi talep edilmiş, ..., ..., ..., ... ve ...'a ait miras payları belirtmek suretiyle hüküm kurulmuştur. Bu kararda mirası redden bahsedilmemiştir. Uyuşmazlık, muris ...'ın mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesinde mirası reddeden kişilerin paylarının akıbetinin gösterilip gösterilemeyeceği noktasında toplanmaktadır. Mirasçılık belgesi verilmesi hususu TMK'nın 598. maddesinde düzenlenmiştir. Mirasçılık belgesi, aksi ispat edilinceye kadar adına düzenlenmiş bulunan kişi ve kişilerin mirasçılığı lehine bir karine oluşturur. Bu belge murisle mirasçıları arasındaki irs (soy) ilişkisini göstermesi yanında mirasın (terekenin) mirasçılara intikalini de sağlayıcı bir işleve de sahiptir....

                "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 19/03/2007 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13/04/2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçılık iddiasında bulunan Özgür Harunoğlu tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, murisi Sait ve Esma oğlu İdo’nun mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulüne murisin mirasçılarının ve miras paylarının tespitine karar verilmiştir. 19.11.2018 tarihli dilekçe ile ... mahkemece düzenlenen mirasçılık belgesinde ... ismine yer verildiğini kendisinin isminin Bedriye değil Özgür olduğunu mirasçı olarak kendi isminin yazılmak suretiyle kararın tavzihini talep etmiştir....

                  DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, mirasçılık belgesi istemine ilişkindir. Davacı tarafça aynı dava dilekçesi ile muris T3 ve Aliye Coşkun'un mirasçılık belgesi istenmiş, mahkemece bir dilekçe ile iki ayrı kişi adına veraset ilamı düzenlenemeyeceğinden bahisle talebin reddine karar verilmiştir. Türk Medeni Kanunu'nun 598.maddesinde "Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. " düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre mirasçının tüm miras bırakanları için mirasçılık belgesi istemeye hakkı vardır. Aynı dava içerisinde birden fazla miras bırakanın mirasçılık belgesi talep edildiğinde gerçekte aynı dava dilekçesi ile talep edilmiş birden fazla dava olup, bu durum Kanun'da davaların yığılması olarak düzenlenmiştir. 6100 sayılı HMK’nın “Davaların Yığılması” başlıklı 110....

                  UYAP Entegrasyonu