Şti arasında yapılan arsa payı devri karşılığı inşaat yapım sözleşmesi uyarınca arsa maliki olan Satılmış hissesine düşen dairelerden 2 adedini 14.11.2002 tarihinde düzenlenen taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile aldığını, bedelini ödediğini, ancak davalı ... ile davalı ... ve dava dışı kişiler arasında yapılan muvazaalı işlemler ile davalı ...'a ait bir kısım payın tapuda diğer davalı ...'e devredildiğini belirterek her iki davalı adına olan kaydın iptali ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine konu olan bağımsız bölümlere ait payın adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalı ..., sözleşmenin gerçek amacının evlilik birliğinin devamını sağlamaya yönelik olup, davacı ile boşandıklarından bu sözleşmeye dayanarak tescil istenemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur....
Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bir satış sözleşmesinin yapılması borucunu doğurduğundan dolayı ön sözleşme olarak kabul edilir ve geçerliliği resmi şekilde yapılmış olmasına bağlıdır. Taşınmaz satış vaadi sözleşmesi bir veya iki taraflı olarak düzenlenebilir. İki taraflı satış vaadi sözleşmesinde vaat borçlusu belirli bir bedel karşılığında taşınmazı satmayı vaat eder, karşı tarafta yani vaat alacaklısı da almayı kabul eder. Burada her iki tarafta taahhüt altına girmektedir. Tek taraflı satış vaadi sözleşmesinde ise vaat borçlusu belirli bir bedel karşılığında bir taşınmazı alıcıya onun istediği zamanda satmayı vaat eder. Burada tek taraflı bir taahhüt vardır. Taahhüt eden kişi satmayı vaat eden kişidir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2017/363 ESAS, 2020 / 82 KARAR DAVA KONUSU : Tapu İptali Ve Tescil (Satış Vaadi Sözleşmesinden Kaynaklanan) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda ilk derece mahkemesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı vekili tarafından yasal süre içerisinde istinaf edilmiş olmakla Dairemizce HMK'nın 352. maddesi uyarınca dosya üzerinde yapılan ön inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davalıların ortak murisi olan Saffet Tınal'dan taraflarına intikal eden miras hisselerinin tamamını bedeli mukabilinde miras temlik sözleşmesi ve satış vaadi gereği satın aldığını, müvekkilinin hisse satın aldığı bir kısım mirasçılar da vefat ettiği için vefat eden kişilerin mirasçılarının davada taraf olarak gösterildiğini, davalıların ortak murisi Safvet Tınal adına kayıtlı olan İstanbul ili, Fatih ilçesi, Yalı Mah, 842 ada, 26 parsel syaılı taşınmazın 4/5...
Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında; Davacı, 204 ve 208 parsel sayılı taşınmazlardaki davalı payını 20.1.1987 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile satın aldığını ileri sürerek tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuştur. Davalı davanın zamanaşımı sûresinde açılmadığını, taşınmazın kendi zilyetliğinde olduğunu savunmuş, mahkemece, elbirliği mülkiyetine konu taşınmazda pay satışına ilişkin satış vaadi sözleşmelerinin geçersiz olduğu, 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin de dolmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....
Bir kısım davalılar vekili, davanın zamanaşımı nedeniyle reddi gerektiğini ve bakiye bedelin ödenmediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir. Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Tarafların murisleri arasında yapılan 17.02.1965 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 257 parsel sayılı taşınmazda 5260 metrekarelik hissesinde 1260 metrekare yerin satışı yapılmıştır. Dava konusu ...Köyünde tapuda kayıtlı 257 sayılı parselin kısmi imar uygulaması ve Kadastro Kanununun 22/A maddesi uygulaması sonucu 318 ada 1 parsel ve 470 ada 3 sayılı parsel oluşmuştur....
tapuda devrini yapamadığını, bu sebeple T5 ile aralarında yazılı akit kurduklarını, davalılar adına düzenlenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ve ferağ vekaletnamesi ve müvekkili ile T5 arasındaki yazılı akit gereği dava konusu taşınmazların hisseleri ile ilgili davalı Ömer adına bulunan tapu kaydının iptali ile müvekkili adına tescil edilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.03.2013 gününde verilen dilekçe ile satış vaadi sözleşmesi nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi asli müdahale talep eden ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava, 08.08.1993, 21.04.1992, 04.05.1992 ve 02.04.1992 tarihli taşınmaz satış vaadi sözleşmelerine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Davalıların duruşmaya gelmedikleri ve beyanda bulunmadıkları anlaşılmıştır. Mahkemece, davalıların dava konusu taşınmazdaki paylarını davacıların murisi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki “tapu iptali ve tescil” davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Dörtyol 1. Asliye Hukuk Mahkemesince davanın reddine dair verilen 06.10.2011 gün ve 2009/388 E., 2011/731 K. sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 16.03.2012 gün ve 2012/2850 E., 2012/3852 K. sayılı ilamı ile hükmün onanmasına karar verilmiş ise de, davacı vekilinin karar düzeltme talebi üzerine, Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 05.07.2012 gün ve 2012/8060 E., 2012/9280 K. sayılı ilamı ile; (...Davacı, davalıların murisi Fatma Özkurt'un 11.01.1979 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile 688 parsel sayılı taşınmazdan 400/1525 sehimini yani hissesine mahsuben 400 m2 yeri kendisine satmayı vaat ettiğini belirterek tapu iptali ve tescil talebinde bulunmuştur. Davalı ..., zamanaşımı nedeniyle davanın reddini istemiştir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18.02.2010 ve 06.04.2010 günlerinde verilen dilekçeler ile asıl davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat; birleştirilen davada satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat talebi üzerine Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 14.03.2018 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 04.01.2021 günü için yapılan tebligat üzerine gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Asıl dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil ikinci kademede tazminat; birleştirilen dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tazminat istemlerine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulü ile tazminatın davalılardan tahsiline dair verilen 09.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ve davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, satış vaadi sözleşmesi gereğince tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminatın tahsili isteğine ilişkindir. Davalı ... vekili, BK'nun 125. maddesi gereğince 10 yıllık zamanaşımının dolduğunu, teslim olgusunun gerçekleşmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalılar ... ve ... davayı kabul etmiştir....