Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, T3 hasım gösterilerek açılmış ve Balıkesir İli, Altıeylül İlçesi, Hasan Basri Çantay Mahallesi, 10780 ada, 10 parselde paydaş İsmail oğlu Hasan'ın mirasçılarının tespiti talep edilmiştir. Miras ölen bir gerçek kişinin mamelekinin hayatta bulunan gerçek ve tüzel kişilere geçişidir. Mirasçılık belgesi, mirasçıların miras bırakanla irs ilişkisini ve miras paylarını gösteren bir belgedir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 598. maddesine göre, başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir. Mirasçılık belgesi ile tereke üzerinde tasarrufta bulunma hakkı elde edilmektedir. Yabancılar mirasçılık belgesi isteyebilir. Tapu sicil memuru, mirasçılık belgesinin geçerliliğini sorgulayamaz. Mirasçılık belgesi verilmesine ilişkin davada irs ilişkisi kural olarak nüfus kayıtları ile ispat olunur....

Buna göre mirasçılık belgesine ilişkin davanın öncelikle mirasçılar tarafından açılabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan görülmekte olan bir dava ya da icra takibinde ilgililerin mirasçılık belgesine ihtiyaç duyulduğunda mahkemece ya da icra müdürlüğünce yetki verilmesi durumunda, yetki belgesini alan tarafın mirasçılık belgesi isteyebileceği açıktır. Somut olayda davacı banka bir mahkeme ya da icra müdürlüğünden yetki belgesi almaksızın, kredi sözleşmesi ve alacak belgelerine dayanarak kendisine mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin dayanmış olduğu Yargıtay 8....

Bu durumda alacaklının öncelikle vefat etmiş olan borçlu hakkında icra takibi yapması, takip UYAP Sistemine kaydedilirken borçlunun vefat etmiş olduğu anlaşılacağından icra müdüründen yetki belgesi alarak sulh hukuk mahkemesinden veya noterden mirasçılık belgesi alması mümkün bulunmaktadır. Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/12/2008 tarih, 2008/19288 esas, 2008/22581 karar sayılı kararında ise "alacaklı (icra dairesinden alacağı yetki belgesi ile) ölmüş olan borçlunun mirasçılarının tespiti için mahkemeden mirasçılık belgesinin verilmesini isteyebilir." görüşü benimsenmiştir. Alacaklının hak arama hürriyetini kullanabilmesi yönünden belirtilen bu iki hukuki yolu mevcut iken doğrudan alacaklı olduğu iddiası ile sulh hukuk mahkemesine başvurup mirasçılık belgesi alabileceğinin kabulü, ilgisiz kişilerce kötü niyetli olarak kişisel verilerin ele geçirilmesine yol açabilir....

Bu durumda alacaklının öncelikle vefat etmiş olan borçlu hakkında icra takibi yapması, takip UYAP Sistemine kaydedilirken borçlunun vefat etmiş olduğu anlaşılacağından icra müdüründen yetki belgesi alarak sulh hukuk mahkemesinden veya noterden mirasçılık belgesi alması mümkün bulunmaktadır. Nitekim Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 22/12/2008 tarih, 2008/19288 esas, 2008/22581 karar sayılı kararında ise "alacaklı (icra dairesinden alacağı yetki belgesi ile) ölmüş olan borçlunun mirasçılarının tespiti için mahkemeden mirasçılık belgesinin verilmesini isteyebilir." görüşü benimsenmiştir. Alacaklının hak arama hürriyetini kullanabilmesi yönünden belirtilen bu iki hukuki yolu mevcut iken doğrudan alacaklı olduğu iddiası ile sulh hukuk mahkemesine başvurup mirasçılık belgesi alabileceğinin kabulü, ilgisiz kişilerce kötü niyetli olarak kişisel verilerin ele geçirilmesine yol açabilir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02/05/2013 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20/11/2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne, davanın mahiyeti gereği duruşma isteminin reddine karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirasçılık belgesinin iptali ve yeni mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı vekili, müvekkili ...'in Bodrum Sulh Hukuk Mahkemesinin 16.12.2011 günlü ve 2010/1210 Esas, 2011/1580 sayılı Kararı ile ... ve Penbe kızı muris ...'in yasal mirasçısı olduğunun belirlendiğini, yasal mirasçı olmadığı halde davalı ... tarafından muris ...'...

    Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 28.09.2012 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi verilmesi talebi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2017 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacılar vekili, dava dilekçesinde ada ve parselleri yazılı taşınmazların maliki-vekil edenlerinin mirasbırakanı 1896 doğumlu .....1968 yılında öldüğünü, bir kısım mirasçının mirası ..... Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 8520/2012 numaralı Kararıyla reddettiğini, mirası red beyanları nazara alınarak düzenlenecek mirasçılık belgesinin taraflarına verilmesini istemiştir....

      nun ölümünden sonra geriye 8, 1 ile 225 parsel sayılı taşınmazların kaldığını, mirasçı olmalarına rağmen mirastan paylarını alamadıklarını, davalıların ... 4 Sulh Hukuk Mahkemesinden aldıkları 2010/194 Esas 2010/1027 Karar sayılı mirasçılık belgesine dayanarak taşınmazları adlarına intikal ettirip aralarında paylaştıklarını, babaları ... ... miras bırakan ... ... 'ın oğlu olmasına rağmen nüfus kütüğünde kayıtlı olmadığını, mahkemenin 2012/418 Esas 2012/521 Karar sayılı kararı ile ... ... 'nun ...'nun ... olduğunun tespitine karar verildiğini, ... 1 Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/430 Esas 2013/418 Karar sayılı kararı ile yeni mirasçılık belgesi alındığını, önceki mirasçılık belgesinin iptali için ise ... 1 Asliye Hukuk Mahkemesinin 2013/364 E sayılı dosyasında davanın halen görülmekte olduğunu ileri sürüp taşınmazların tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir....

        ASHM'sinde tenkis davası açıldığını ve halen derdest olduğunu, tenkis talebi konusunda kesinleşmiş bir karar bulunmadığından hukuki yararlarının bulunduğunun kabulünün gerektiğini, ayrıca karşı tarafça vasiyete göre mirasçılık belgesi düzenlenmesi yönünde dava açıldığını ve bu davanın da derdest olduğunu, bu durumda mevcut veraset ilamına göre de müvekkilinin mirasçılık sıfatının devam ettiğini, bu davanın sonucunun da bekletici mesele yapılmasının gerektiğini, tüm bu nedenlerle yerel mahkeme kararının bozulmasına, ilgili dosyaların bekletici mesele yapılarak kesinleşmesinden sonra davanın kabulüne karar verilmesini talep ederek istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. GEREKÇE: Dava, terekenin tespiti ve terekeye mümessil atanması istemine ilişkindir. Mahkemece talebin reddine karar verilmiş, karar istinaf kanun yoluna getirilmiştir. Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2018/2275 Esas - 2014/8489 Karar sayılı ilamında; "Terekesinin tespiti istenen mirasbırakan Mutahhar Külkenç İzmir 17....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 19/04/2021 NUMARASI : 2021/116 ESAS 2021/660 KARAR DAVA KONUSU : Mirasçılık Belgesi İstemi KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ : Davacı dava dilekçesinde özetle; mirasçısı olduğu dedesi Mehmet Can'ın dedesi İbrahim Can'ın nüfus bilgilerinin nüfus kayıt sisteminde görüldüğünü ancak noterlik tarafından mirasçılık belgesi sismenide hata vermesi nedeniyle veraset ilamını temin edemediği, bu nedenle büyük dedesi İbrahim Can'ın mirasçılık belgesinin verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonucunda, davanın reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : İstinaf eden davacı sunmuş olduğu istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece yeterli araştırma yapılmadığını, e-devlet üzerinden yaptığı sorgulamada mirasçılık bağı olduğunun görüldüğünü belirterek kararın kaldırılmasını talep etmiştir....

        DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Dava, mirasçılık belgesi verilmesi talebine ilişkindir. Türk Medeni Kanunu'nun 598/1 maddesinde "Başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir." düzenlemesi bulunmaktadır. Buna göre mirasçılık belgesine ilişkin davanın öncelikle mirasçılar tarafından açılabileceği anlaşılmaktadır. Öte yandan görülmekte olan bir dava ya da icra takibinde ilgililerin mirasçılık belgesine ihtiyaç duyulduğunda mahkemece ya da icra müdürlüğünce yetki verilmesi durumunda, yetki belgesini alan tarafın mirasçılık belgesi isteyebileceği açıktır. Somut olayda davacı banka bir mahkeme ya da icra müdürlüğünden yetki belgesi almaksızın, kredi sözleşmesi ve alacak belgelerine dayanarak kendisine mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davacı vekilinin dayanmış olduğu Yargıtay 8....

        UYAP Entegrasyonu