Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....

ın davalı tarafından öldürüldüğünü, TMK'nın 578. maddesi gereğince murisi öldürmenin mirastan yoksunluk sebebi olduğunu, davalının mirastan mahrumiyetine göre miras paylarını gösterir şekilde ...'a ait mirasçılık belgesinin verilmesini istemiştir. Mahkemece, davanın mirastan yoksunluğun tespitine ilişkin olduğu ve davaya bakma görevi asliye hukuk mahkemesine ait olduğu gerekçesi ile görevsizlik kararı verilmiştir Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. HMK'nın 33. maddesi gereğince bir davada maddi olayları açıklamak taraflara, hukuki nitelendirme hakime ait bir görevdir. Davacı vekili, dava dilekçesinde murisi öldüren davalının mirastan mahrumiyetine göre miras paylarını gösterir şekilde veraset ilamının verilmesini istemiştir. TMK'nın 598. maddesi gereğince başvurusu üzerine yasal mirasçı oldukları belirlenenlere, sulh mahkemesince veya noterlikçe mirasçılık sıfatlarını gösteren bir belge verilir....

    Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve ... yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesinin açılıp ilgililere okunduğunun ve tebliğ edildiğinin tespitine karar verilmiştir. Hükmü mirasçı ... temyiz etmiştir. ... Noterliğince düzenlenen 07.10.2010 tarihli ve 17966 yevmiye numaralı mirastan karşılıklı olarak kısmi feragat ve miras sözleşmesi vasiyetname niteliğinde değildir. TMK'nın 596. maddesi vasiyetnamelerin açılıp okunmasını düzenlemiştir. Aynı Kanunun 527. maddesinde düzenlenmiş miras sözleşmesi ve TMK'nın 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm bulunmamaktadır. Açıklanan nedenle davanın reddi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir....

      Mirasçılıktan çıkarma (ıskat); mahfuz hissenin temelini teşkil eden aile dayanışmasının zedelendiği hallerde, mahfuz hisseli mirasçıyı mirastan uzaklaştırma olanağını mirasbırakana tanıyan ölüme bağlı bir tasarruftur. Bu tasarrufla vasiyetçi, mahfuz hisseli bir mirasçısını miras hakkından ve mahfuz hissesinden yoksun bırakır. Mirastan çıkarma, cezai (olağan) ve aciz sebebiyle (koruyucu) olmak üzere iki türlüdür. Mirasçı, mirasbırakana ve yakınlarından birine karşı TMK. nun 510. maddesinde gösterilen ağır bir suç işler veya murisine veya ailesine karşı kanunen yerine getirmekle yükümlü olduğu aile görevlerini ifada büyük bir kusur işlerse cezai (olağan) çıkarma nedenleri doğmuş olur. Aciz sebebiyle (koruyucu) çıkarma ise; murisin, hakkında borç ödemeden aciz belgesi bulunan alt soyun çocuklarını koruma amacıyla, alt soyun saklı payının yarısının mirasçının çocuklarına özgülenmesine yöneliktir....

      Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, vasiyetname yolu ile mirasçılıktan çıkarmaya (ıskata) ilişkin mirastan ıskat senedinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı, mirabırakanı ...'ın kendisini noterde yapılan düzenleme şeklinde vasiyetnameyle mirasından ıskat ettiğini, ancak vasiyetnamede ıskat sebebi olarak gösterilen olayların hiçbirinin gerçek olmadığını belirterek, mirasbırakan tarafından düzenlenen vasiyetname yolu ile mirastan ıskatın iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı ... vekili, mirastan ıskat senedi içeriğindeki olaylarının yaşandığını, davacının, murisi ...'ın aynı nitelikteki vasiyetnamesine itiraz etmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Davalı ..., davayı kabul etmiştir. Mahkemece, mirastan ıskat sebeplerinin davalılar tarafından kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir....

        Bu suretle tasfiye edilen mirastan reddeden mirasçının payına bir şey düşerse bundan, önce itiraz eden alacaklıların, daha sonra diğer alacaklıların alacakları ödenir. Arta kalan değerler ise, ret geçerli olsa idi bundan yararlanacak olan mirasçılara verilir." şeklinde düzenlenmiştir. Bu maddede alacaklıların mirastan feragat sözleşmesinin iptalini isteyip isteyemeyeceği konusunda düzenleme yapılmamıştır. İsviçre Federal Mahkemesi mirasın reddinin iptaline ilişkin hükmün, kıyas yolu ile mirastan feragate de uygulanması istemine ilişkin davada kıyas yolu ile uygulamanın mümkün olmadığı yönünde karar vermiştir. Kanundaki düzenleme eksikliği bir ihmalin sonucu olmayıp; bilinçli bir tercihin ürünüdür. Kanun koyucu bilinçli olarak susmuş ve olumsuz bir çözüm tarzını benimsemiş; bir diğer ifade ile reddin iptaline ilişkin hükmün, kıyas yolu ile ivazsız feragatin iptaline uygulanmamasını istemiştir....

          (eMK. md. 475) maddesi uyarınca ölüme bağlı bir işlem (sözleşme) mi sayılacağı açık değil ise de; gerek davacılar, gerekse davalılar, bu işlemleri ölüme bağlı mirastan feragat işlemi olarak benimsediklerinden; hukuki değerlendirmenin bu benimsemeye uygun olarak yapılması gerekecektir. Bu işlemlerin Noterde yapıldığı 1990 yılında yürürlükte olan 743 sayılı eMK.'da mirastan feragat sözleşmesinin şekli bakımından bir hüküm bulunmadığından; “olumsuz miras sözleşmesi” niteliğinde olduğu; olumlu miras sözleşmelerinin şekline ilişkin eMK. 492. maddesindeki “miras mukavalesi resmi vasiyet şeklinde tanzim edilmedikçe geçerli değildir” biçimdeki hükmün mirastan feragat sözleşmeleri için de uygulanması gerektiği, Yargıtay'ın 11.12.1959 tarih ve 16/14 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile kabul edilmiştir. Bu İBK gereğince mirastan feragat sözleşmesi resmi vasiyet şeklinde yapılmadığı takdirde geçerli olmayacaktır....

            Mirasçılıktan çıkarılan kimse mirastan pay alamayacağı gibi tenkis davası da açamaz.(TMK.m. 511). Ölüme bağlı tasarrufta mirastan çıkarma sebebi gösterilmişse mirasçılıktan çıkarma geçerlidir. Mirastan çıkarma sebebinin varlığını ispat etmek, çıkarmadan yararlanan mirasçıya ait bulunmaktadır.(TMK. m.512). Somut olayda miras bırakanın vasiyetnamede "...ben hayattayken malımı yeteri kadar yedi... hiçbirşey vermiyorum. Bunlardan mahrum ediyorum..." demek suretiyle mirastan çıkarma sebebi belirttiği, davacının dava açarak bu sebebe itiraz ettiği, mirastan çıkarma sebebinin varlığını mirastan çıkarmadan yararlanacak olan davalı tarafın kanıtlaması gerektiği, dosya içeriği incelenip değerlendirildiğinde mirasçılıktan çıkarma sebebinin varlığını ve aile hukukundan doğan yükümlülüklerin yerine getirilmediği olgusunu davalı tarafın kanıtlayamadığı anlaşılmaktadır. TMK.'...

              Miras sözleşmesinin ve bu kapsamda yer alan mirastan feragat sözleşmesinin "resmi vasiyetname şeklinde yapılması hususu yalnızca" geçerlilik şekline ilişkin olup, mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunacağına ilişkin kanunda bir hüküm bulunmadığı gibi noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesine dair de bir düzenleme söz konusu değildir. Bu açıklamalar doğrultusunda mahkemece talebin reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulmasına karar verilmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden mirasçı Mahfuze'ye iadesine, 6100 sayılı HMK'nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HMUK'nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18.12.2018 günü oy birliğiyle karar verildi....

                Ne var ki; mirastan feragat edenin altsoyu (çocuğu) olan ..., sözleşmenin düzenlenme tarihi olan 20.04.1999 tarihinde 1982 doğumlu olarak annesinin yanında yaşamaktadır.....’ün annesi ile feragat eden mirasçı, 22.09.1997 tarihinde boşanmış ve ...'ün velayeti anneye verilmiştir. Mirasbırakanın mirastan feragat eden oğluna ivazı olarak gösterdiği tasarrufları oldukça düşük bir değerde, feragat edilen miras payı ise yüksek değerlidir. Mirasbırakanın bu boşanma olayının etkisi ve mali sonuçlarını bertaraf etmek için mirastan feragat sözleşmesi yaptığı, kastının torunu... sebebiyle eski gelini olan ....'ün annesini zararlandırmak olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple hükmün davacılardan Ayşegül yönünden bozulması gerektiğini düşünüyorum....

                  UYAP Entegrasyonu