Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların ortak miras bırakanının sağlığında yaptığı tasarruflar ile davalılara kazandırdığı mamelek çerçevesinde davacı müvekkilinin miras hakkına tecavüz ettiğini, davacı müvekkillerinin miras hakkının zedelendiğini, murisin gerçek niyetinin zihinsel engelli evladını mirastan olabildiğince mahrum bırakmak olduğu hususlarının yargılama ile ortaya çıktığını, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken aksi değerlendirme ile reddine karar verildiğini bildirerek kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Dava; ehliyetsizlik ve irade fesadı nedenlerine dayalı vasiyetnamenin iptali, olmazsa tenkis istemine ilişkindir. Bilindiği üzere, TMK’nun 557. maddesinde vasiyetnamenin iptali sebepleri sınırlı olarak sayılmıştır....

HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2020/1642 KARAR NO : 2022/2931 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : ALTINÖZÜ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 05/02/2020 NUMARASI : 2019/12 ESAS - 2020/41 KARAR DAVA KONUSU : Vasiyetnamenin Tenfizi KARAR : Altınözü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 05/02/2020 tarih ve 2019/12 Esas, 2020/41 Karar sayılı hükmüne karşı davalı Delel Ersöz vekilinin istinaf başvurusunun yapılan esas incelemesinde; DAVA DİLEKÇESİNDE ÖZETLE : Davacının murisi Fatmi Ersöz'ün 10/12/2006 tarihinde vefat ettiğini, vefatından önce düzenlenmiş olduğu Altınözü Noterliği'nin 13/10/2003 tarih ve 1897 yevmiye numaralı vasiyetnamesi ile davacıya çeşitli taşınmaz malları vasiyet ettiğini, mirasçılarca vasiyetnamenin iptaline yönelik dava açıldığını, Altınözü Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/269 sayılı dosyasında vasiyetin iptali isteminin reddine karar verildiğini ve kararın kesinleştiğini, vasiyetnamenin kesinlik kazandığını, vasiyet...

İhtisas Kurulu'nun dosyamıza sunulan 06/04/2022 tarih 2859 sayılı raporu sabit olması ve davacının başkaca vasiyetnamenin iptal nedenine dayanmadığından, mahkememizce davacının vasiyetnamenin iptali davası hakkında ispatlanamadığından reddine karar vermek gerekmiştir....

Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2019/145 Esas sayılı dosyasında vasiyetnamenin iptali davası açıldığını, İzmir 2. Noterliği'nin 04/10/1973 tarihli ve 10875 yevmiye numaralı vasiyetnamesinin iptali için açılan davanın 08/02/2022 tarihli duruşma ara kararı ile dava konusu vasiyetnamenin yalnızca muris İsmail Gider yönünden açıldığı, diğer vasiyet eden Cevriye Gider'in o dönemde sağ olması sebebiyle vasiyet eden Cevriye Gider yönünden vasiyetnamenin açılıp okunması hususunda taraflarına kesin süre verildiğini, İzmir 8. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/06/2015 tarihli ve 2014/140 Esas 2015/602 Karar sayılı ilâmı ile T1'nin mirasçı olarak belirlendiğini, İzmir 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/1977 tarihli ve 1976/1361 Esas 1977/157 Karar sayılı kararı ile İzmir 2....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Taraflar arasındaki vasiyetnamenin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacılar, müteveffa ...'ün yasal mirasçıları olduklarını, murisin 10.05.2000 tarihli el yazılı vasiyetname düzenlediğini ancak bu vasiyetnamenin murisin özgür iradesini yansıtmadığı, murisin ikinci eşinin ve lehine vasiyet edilenlerin baskı ve zorlamaları ile bu vasiyetnameyi düzenlediğini murisin vasiyetnamede, aslında kızı olmayan ...'...

    Noterliğinin 28.12.2011 tarihli ve 10411 yevmiye numaralı mirasçılıktan çıkarmaya ilişkin vasiyetnamenin düzenlendiği, buna ilişkin vasiyetnamenin Lüleburgaz Sulh Hukuk Mahkemesinin 26.12.2012 tarihli kararı ile açılıp okunmasına karar verildiği, buna karşı davacıların Lüleburgaz 2.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/192 Esas sayılı dava dosyası ile mirasçılıktan çıkarmanın iptali istemiyle dava açtıkları ve Mahkemece, "mirasçılıktan çıkarma" başlıklı vasiyetnamenin davacılar yönünden iptaline karar verildiği, kararın istinaf edilmesi üzerine yapılan inceleme sonucunda İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 6....

      Somut olayda; davacılar tarafından vasiyetnamenin irade sakatlığı ve şekil eksikliği nedenleriyle iptali talep edilmiş ise de; kararda sadece irade sakatlığı iddiası yönünden toplanan deliller değerlendirilmiş, şekil eksikliği nedeniyle vasiyetnamenin iptali talebi yönünden toplanan deliller hakkında bir değerlendirme yapılmamıştır. Diğer bir anlatımla, şekil eksikliği nedeniyle vasiyetnamenin iptali talebi yönünden gerekçe gösterilmeden hüküm kurulmuş olup, Yargıtay'ın hukuki denetim yapması imkansız kılınmıştır. Hal böyle olunca, mahkemece; davacı tarafça ileri sürülen şekil eksikliğine ilişkin iptal talebinin incelenmesi ve ulaşılacak sonuca göre bu talep hakkında bir karar verilmesi gerekirken, bu yön dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırıdır....

        Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibariyle bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. Somut olayda, mirasbırakanın damadı Muzaffer Dilsiz Akşehir 1. Noterliğinin 06.03.2009 tarihli düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesinde tanık olarak yer almıştır. Türk Medeni Kanununun 536. maddesinde belirtilen emredici ve yasaklayıcı kural nedeniyle geçerli bir mirastan feragat sözleşmesinden söz edilemez. Bu sebeple davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken; yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olmuş; bozmayı gerektirmiştir." (Yargıtay 14. Hukuk Dairesinin 2019/3626 E 2020- 5850 K sayılı içtihadı)....

        bir iptal kararını salt buna dayandırmasının kabul edilebilir bir durum olmadığını, vasiyetnamenin iptali sebepleri kanunda sınırlı bir şekilde gösterilmiş olup, ancak bu sebeplerin varlığı halinde vasiyetnamenin iptaline karar verilebileceğini beyan ederek istinaf isteminde bulunmuştur....

        Asliye Hukuk Mahkemesinde 2018/16 E. sayılı bir “tenkis” davası açtığını, huzurda görülen terditli davanın fer’i talebi de “tenkis” olduğundan aralarında derdestlik söz konusu olduğunu, dava şartı noksanlığı nedeni ile davanın reddi gerektiğini, el yazılı vasiyetnamenin ilk tenkis davasından sonra ortaya çıkmasının ikinci bir tenkis davası açılmasına neden olarak gösterilemeyeceğini beyanla; davacının vasiyetnamenin iptali talebinin esastan, kademeli tenkis talebinin ise HMK m. 114/ı ve 115’e göre dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece, iptali istenen vasiyetnamenin murisin eli ürünü olduğunun Adli Tıp Raporu ile anlaşıldığı, el yazısı vasiyetnamenin TMK.nun 538.maddesinde ön görülen koşulları taşıdığı gerekçesi ile vasiyetnamenin iptali isteminin reddine, tenkis konusunda derdest dava bulunduğundan tenkis talebinin dava şartı yokluğundan reddine karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu