DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ-TESCİL-TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakanları...’ın 29/12/1987 tarihli vasiyetname ile 765 Ada 25 Parsel sayılı taşınmazını çocuklarına bıraktığını, ancak vasiyetnamenin tanziminden 7 yıl sonra davalının mirasbırakanın yaşlı olmasından da faydalanarak hile, baskı ve tehditle taşınmazı satış suretiyle adına tescil ettirdiğini, işlemin gerçek bir satış olmayıp muvazaalı olduğunu; davalının aynı yöntemleri kullanarak davacıların miras paylarından feragat etmelerini sağladığını, bu feragatların rızaya dayalı olmayıp baskı ile alındığını, ayrıca mirastan feragat tarihinde mirasbırakanın sağ olduğunu ileri sürerek feragat işlemlerinin geçersizliğine, 765 Ada 25 Parsel sayılı taşınmazın tapusunun iptali ile taşınmazın tüm yasal mirasçılar adına tesciline, olmadığı takdirde dava konusu tasarrufun tüm mirasçıların saklı payı oranında tenkisine karar verilmesini istemişlerdir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, ortak mirasbırakanları ...'in kayden maliki bulunduğu 75 ada, 45 parsel sayılı taşınmazını, davalıya tapuda satış gibi göstermek suretiyle temlik ettiğini, diğer taraftan 455 ada, 62 parsel sayılı taşınmazı ise bedelini 3. kişiye ödeyerek satın alıp davalı adına tescil ettirdiğini, temliki işlemlerin muvazaalı ve mirastan malkaçırma amaçlı olduğunu, gerçekte bağış yapıldığını ileri sürerek tapu kayıtlarının miras payları oranında iptali ile adlarına tesciline olmadığı taktirde tenkise karar verilmesini istemişlerdir. Davalı, mirasçılardan birkısmı dava dışı kaldığından mirasçılar adına tescil istenemeyeceğini, mirastan feragatın gözetilerek, feragatin iptali davasının önmesele yapılması gerektiğini, taşınmazı bedeli karşılığında satın aldığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
Asıl karara yönelik davalı Tapu Müdürlüğü vekili tarafından yapılan istinaf başvurusu yönünden yapılan inceleme; Davacılar vekili davalılardan Özlem ve T12 miras bırakanları Erol Sağlam'ın tarafların kök murisi olan İsmail Sağlam'ın mirasından feragat etmesine rağmen bu husus nazara alınmaksızın düzenlenen mirasçılık belgesine göre davaya konu taşınmazların intikallerinin yapıldığını belirterek mirastan feragat hususu dikkate alınarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuş, davalı olarak mirastan feragat eden Erol Sağlam mirasçıları Özlem ve T12 ile kök muris İsmail Sağlam'ın davacı konumunda yer almayan diğer mirasçıları ile Tapu Müdürlüğünü göstermiştir. Yerel mahkeme ayrım yapmaksızın davanın kabulüne karar vermiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Feragat Sebebiyle Sözleşmenin Tenfizi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık ve hüküm * 10.5.2000 tarih 3310 yevmiyeli mirastan feragat sözlşemesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkin olup, Yargıtay Başkanlar Kurulu’nun 07.03.2008 tarihli kararının 1/c maddesi de gözetilerek inceleme görevi Yargıtay * 8. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Dosyanın görevli Yargıtay * 8. Hukuk Dairesi Yüksek Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 26.05.2008 (pzt.)...
Yine aynı Yasa’nın 528. maddesine göre, “ Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin alt soyu için de sonuç doğurur.” düzenlemelerine yer verilmiştir. Kanun koyucu ölüme bağlı tasarrufların yapılması için iki farklı şekil şartı öngörmüştür. Bunlardan biri, mirasbırakanın tek taraflı yaptığı ve her zaman dönebileceği vasiyetname (MK 531-544), diğeri iki taraflı, bağlayıcı özelliği olan miras sözleşmesidir. Miras sözleşmesinin geçerli olması için Türk Medeni Kanunu'nun 545/I. maddesi uyarınca resmî vasiyetname şeklinde düzenlenmesi gerekir. Mirastan feragat sözleşmesi, hukuki niteliği itibarıyla bir miras sözleşmesi olduğu için, yukarıda açıklanan kurallar mirastan feragat sözleşmesinin kurulmasında da geçerli olacaktır. 3.2.3....
Asliye Hukuk Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile mirastan feragat sözleşmesi geçerli olmamakla birlikte davacıların bu belgeye göre para aldıklarının kabulü gerektiği, tanıkların beyanının da bu yönde olduğu, ödenen bedelin hak dengesine uygun olduğu, mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsar şekilde paylaştırma yaptığı, temlikin mirasçılardan mal kaçırmak amaçlı ve muvazaalı olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. VI. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B. Temyiz Sebepleri Davacılar vekili temyiz dilekçesinde, eksik inceleme ile karar verildiğini, mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğunu, Mahkemece hem sözleşmenin geçersiz kabul edilip hem sözleşme maddelerine göre hüküm tesis edilmesinin çelişkili olduğunu, anne ...'...
Asıl ve birleştirilen davada davalılar, davacıların mirasbırakan ile mirastan feragat sözleşmesi düzenlendiklerini, bu nedenle muvazaa iddiasının dinlenmeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacıların mirasbırakanları ... tarafından yapılan mirastan feragat sözleşmesinin davacıları da bağlayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, asıl ve birleştirilen davada davacılar vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 07.11.2019 Perşembe günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacılar vekili Avukat ... geldi, davetiye tebliğine rağmen temyiz edilen davalı ... vekili Avukat v.d. gelmedi, yokluklarında duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı....
Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması, ilgili kişinin mirasçılık belgesi istemesine engel bir neden olmadığı gibi, ilgili kişinin mirasçılık sıfatını da ortadan kaldırmaz. Bu nedenle mirasçılardan biri veya birkaçı yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması durumunda bu olgular yok sayılarak miras bırakanın tüm mirasçılarını ve miras paylarını gösterir şekilde mirasçılık belgesinin düzenlenmesi, hüküm yerinde ilgili mirasçı veya mirasçılar yönünden mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleştiği ya da mirası red veya mirastan feragat ettikleri açıklanarak bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi sırasında gözetileceğine işaret edilmesi gerekir....
Her ne kadar, Mahkemece Dairemizin 2008/4797 Esas ve 6344 Karar sayılı ilamına atıfta bulunarak davacıların ibraz etmiş oldukları "feragatname" başlıklık belgelerin TMK'nun 527. maddesinde düzenlenen mirastan feragat veya aynı Kanunun 677 ve 678. maddeleri gereğince düzenlenen miras payının devrine ilişkin sözleşme niteliğinde bulunmadığı belirtilmiş ise de, atıfta bulunulan ilamda; davacıların 25.12.1975 tarihli mirastan feragat sözleşmesine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteminde bulunduğu, mirasbırakanın ise 1991 tarihinde öldüğü, bu hali ile murisin sağlığında yapılan sözleşmede murisin oluru ve izni olmadığından TMK 527. maddesinde düzenlenen mirastan feragat veya aynı Kanunun 677. ve 678. maddelerinde düzenlenen miras payının devrine ilişkin sözleşme niteliğinde olmadığı açık olup, sözü edilen bozma ilamı somut olay ile uyuşmamaktadır....
Hukuk Dairesi İLK DERECE MAHKEMESİ : Vakfıkebir Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki mirastan feragat sözleşmesinin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın bir kısım davalılar vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; yapılan ön inceleme sonucunda gereği düşünüldü: Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez. Temyize konu edilen miktarın kesinlik sınırının altında kalması hâlinde anılan Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekir....