Nitekim, Hukuk Genel Kurulu’nun 20/04/1983 gün ve 1980/1- 1846- 397 sayılı kararında da aynı hususa işaret edilmiştir. 30/01/2007 tarihli mirastan feragat sözleşmesi incelendiğinde; davacının İbrahim, Filiz ve İrfan adında 3 çocuğunun bulunduğu, dava konusu taşınmaz kastedilerek davacı tarafından miras hisselerine karşılık olmak üzere davacının dava dışı çocukları İbrahim ve Filiz'e ayrı ayrı 10.000,00'er TL para verildiğinin onların da aldıkları bu paraya karşılık dava konusu taşınmaz açısından ölüm ile kendilerine düşecek miras hak ve hisselerinden diğer kardeşleri olan davalı T3 lehine mirastan feragat ettikleri görülmektedir....
Noterliğinin mirastan feragat sözleşmesinin düzenlendiği, sözleşmede murisin davacı T1 ve dava dışı Nuran Özdemir'in, Taşmağazalar Caddesinde yer alan Nusret Kuyumcusundaki tüm hak ve alacaklarını aldığı ve babası T10 vefatı halinde terekesinden hiçbir hak talep etmeyeceğinin belirtildiği ve imza altına alındığı, feragat sözleşmesinin halen geçerliliğini koruduğu, TMK'nın 528.maddesi uyarınca feragat edenin mirasçılık sıfatını kaybettiği, bir karşılık sağlanarak mirastan feragatin sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğuracağının açıklandığı, bu durumda davacının mirasçılık sıfatının bunun neticesi olarak da davada sıfatının bulunmadığı, ayrıca celp edilen tapu kayıtlarının incelenmesinde muris T10 dava konusu 526 ada 21 parsel ve 716 ada 123 parselde kayıtlı taşınmazları bedelini alarak davalıya satış işlemlerini gerçekleştirildiği anlaşılmakla tüm bu nedenlerle davanın reddine yönelik karar verilerek aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....
Mirastan feragat sözleşmesi TMK 528. Maddesinde; "Mirasbırakan, bir mirasçısı ile karşılıksız veya bir karşılık sağlanarak mirastan feragat sözleşmesi yapabilir. Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur." şeklinde düzenlenmiştir. Mirastan feragat sözleşmesi miras sözleşmesinin bir çeşidi olup geçerli olabilmesi için TMK 545. Maddesi uyarınca resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur....
Davalı ..., dava konusu taşınmazın öncesinde murisleri babasına ...’e ait olduğunu, ölümünden önce 18.12.2002 tarihinde noterden düzenlenen miras taksim sözleşmesi ile taşınmazların kardeşler arasında paylaştırdığını, aynı gün davalı kardeşinin mirastan feragat sözleşmesi le kendisine verdiği borç paraya karşılık mirastan feragat ettiğini, 19.10.2011 tarihinde babasının ölümü üzerine tapuda devir işleminin yapıldığını, kredi sözleşmesinin 30.03.2003 tarihinde bu işlemlerden sonra yapıldığını bu nedenle muvazaanın söz konusu olmadığını belirtmiştir. Davalı borçlu Birol, aynı yönde savunma yapmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ... tarafından, 02.10.2014 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunması istenmesi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; talebin reddine dair verilen 13.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunması talebine ilişkindir. ... tarafından Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan ihbar üzerine mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir. ... tarafından 26.02.2008 tarihinde düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup, ... 29.09.2014 tarihinde vefat etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi ... tarafından, 16.05.2014 gününde verilen dilekçe ile mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunması istenmesi üzerine dosya üzerinde yapılan inceleme sonunda; talebin reddine dair verilen 10.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi Karamürsel Noteri tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunması talebine ilişkindir. ... tarafından Karamürsel Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan ihbar üzerine mahkemece talebin reddine karar verilmiştir. Hüküm, ... tarafından temyiz edilmiştir. ... tarafından 15.05.2014 tarihinde düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi imzalanmış olup, ... 28.04.2014 tarihinde vefat etmiştir....
Maddesi uyarınca mirastan feragat sözleşmesi murisin sağlığında bir ivaz karşılığında veya ivazsız olarak yapılabilecek bir sözleşmedir. Somut olayda ise mirastan feragat sözleşmesi niteliği bulunmayan, muris öldükten sonra mirasçıların 1 mirasçı lehine miras paylarını bağış iradesi söz konusudur. Bu durumda mahkemece T1 lehine yapılan bağış sözleşmesinin mirasçılık ilişkisini etkilemeyeceği ve mirastan ıskat, feragat, reddin de mirasın paylaşılmasında gözetileceği belirtilerek hüküm kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması hatalı olduğundan davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, 6100 Sayılı H.M.K'nun 353/1- a-4 maddesi gereğince mahkeme kararının kaldırılmasına, davanın yeniden görülmesi için dosyanın mahkemesine gönderilmesine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM : Yukarıda açıklanan nedenlerle; Davacı vekilinin istinaf kanun yolu başvurusunun KABULÜ ile Ankara 12....
Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle, mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. Mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmesine ve kendisine mirastan pay verilmesine engel bir neden değildir. Ne var ki, bu olguların hukuki sonuçlarının terekenin bölüştürülmesi (tasfiyesi) sırasında gözetileceğinin hüküm yerinde gösterilmesi gerekir. (Yargıtay 14. Hukuk Dairesi'nin 2019/2322 Esas, 2020/3596 Karar Sayılı İlamı, (Yargıtay 14....
CEVAP Davalı vekili; yetkisiz mahkemede dava açıldığını ve 13.03.2011 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin hukuken hiçbir geçerliliği olmadığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. III. MAHKEME KARARI Mahkemece yapılan yargılama sonucunda; mirastan feragat sözleşmesinin ... Medeni Kanunu'nun 528 inci maddesi gereğince şekil şartını taşımadığı, davacı tanıklarının sözleşmenin imzalandığı esnada tarafların yanlarında bulunmadıkları ve görgüye dayalı beyanları olmadığı, davalı tanıklarının da davalının bu şekilde bir sözleşmeyi imzalama iradesinin olmadığı, sözleşmede belirlenen parayı almadığı yönündeki beyanları nedeniyle tanık beyanları ile de ispat edilemediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı 1. Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili ve katılma yolu ile davalı vekili temyiz isteminde bulunmuştur. 2. Yargıtay 8....
Dava dilekçesi ile murisler Hüseyin Kiriş ve Ummahani Kiriş ile borçlu T2 arasında davalı üçüncü kişi Hüseyin Kiriş lehine yapılan mirastan feragat sözleşmelerinin iptali talep edilmesine rağmen, ilk derece mahkemesince sadece muris Hüseyin Kiriş tarafından yapılan Alanya 4. Noterliğinin 10/01/2014 gün ve 00854 yevmiye numaralı Düzenleme Şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesine yönelik tasarruf işlemi iptal edilmiş, ancak muris Ummahani Kiriş tarafından yapılan mirastan feragat sözleşmesine yönelik olarak olumlu ya da olumsuz bir hüküm kurulmamıştır. Dava dosyası itibariyle davacıların takip borçlusu T2 ile muris annesi Ummahani Kiriş arasında yapılan mirastan feragat sözleşmesine yönelik olarak taleplerinden feragat ettiklerine dair bir beyan da bulunmamaktadır. Mahkemeler taraflar arasındaki uyuşmazlığı çabuk ve yargılama ekonomisine uygun olarak çözümlemekle yükümlüdür. Bunun aksi adil yargılama hakkının ihlali sonucunu doğurmaktadır. Dava dilekçesiyle iptali istenilen Alanya 4....