Noterliğinin 04908 yevmiye sayılı düzenleme şeklinde mirastan feragat sözleşmesi ile müvekkili ile mirasbırakan arasında ivaz karşılığında mirastan feragat sözleşmesi akdettiklerini, mirastan feragat sözleşmesinin tanıklarından birinin mirasbırakanın çocuğu olan davalı ... olduğunu, Türk Medeni Kanunu madde 536 uyarınca mirasbırakanın altsoyunun tanık olarak mirastan feragat sözleşmesine katılmasının yasak olduğunu, bu nedenlerle mirastan feragat sözleşmesinin geçersiz olduğunu beyanla mirastan feragat sözleşmesinin iptalini istemiştir. Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528), miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan, resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur. (TMK. md. 545 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kanunu 11.02.1959 tarih, 16/14 sayılı kararı )....
Sulh Hukuk Mahkemesince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: -K A R A R- Dava, mirastan feragat sözleşmesi gözetilerek mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir. Davacı, 10.07.2014 tarihli dilekçeyle; annesi ...'nın öldüğünü, geride kendisi ve annesinin ikinci eşinin kaldığını, ikinci eş ....'nında mirastan feragat sözleşmesi yaptığını, ....'nın mirasçılık belgesinde çocuklarına pay verildiği için tapu sicil müdürlüğünde mirastan feragat sözleşlmesine göre işlem yapılamadığını ileri sürüp mirastan feragat sözleşmesi gözetilerek tek mirasçı kendisinin olduğuna dair mirasçılık belgesi verilmesi istemiyle Sulh Hukuk Mahkemesinde dava açmıştır. ..... 5. Sulh Hukuk Mahkemesi; "......'...
(İnan, Ertaş, 2000, Miras Hukuku, s.304) TMK’nın 512. maddesi; “Mirasçılıktan çıkarma, mirasbırakan ancak buna ilişkin tasarrufunda çıkarma sebebini belirtmişse geçerlidir. Mirasçılıktan çıkarılan kimse itiraz ederse, belirtilen sebebin varlığını ispat, çıkarmadan yararlanan mirasçıya veya vasiyet alacaklısına düşer. Sebebin varlığı ispat edilememiş veya çıkarma sebebi tasarrufta belirtilmemişse tasarruf, mirasçının saklı payı dışında yerine getirilir; ancak, mirasbırakan bu tasarrufu çıkarma sebebi hakkında düştüğü açık bir yanılma yüzünden yapmışsa, çıkarma geçersiz olur.” hükmünü içermektedir....
Mahkemece davanın kabulü ile mirastan feragat sözleşmesinin iptaline karar verilmiş; davalılar, davanın reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bu hükmü temyiz etmişlerdir. Mirastan feragat sözleşmesi, olumlu-olumsuz miras sözleşmesi ayrımında olumsuz miras sözleşmelerinden olup; ivazlı veya ivazsız olarak ikiye ayrılır (TMK.md.528). İvazlı mirastan feragat sözleşmesinde olası yasal mirasçı, mirasbırakanın terekesinden kendi lehine doğacak olan istemlerinden (bekleme durumundan) bir karşılık (ivaz) alarak vazgeçmektedir. Buna karşılık ivazsız mirastan feragat sözleşmesinde, olası mirasçı bir karşılık almamaktadır. Davaya konu mirastan feragat sözleşmesinde, kadın eş kocanın olası terekesindeki miras haklarından bir karşılık alarak (üç adet daire) vazgeçmiştir. Bu nedenle sözleşme, ivazlı mirastan feragat sözleşmesidir....
Tüm bu nedenlerle mirastan feragat eden (TMK m. 528) mirasçı veya mirasçılar varsa, düzenlenecek mirasçılık belgesinde, mirasçılık sıfatına sahip olan kişi veya kişiler ile miras paylarının gösterilmesi ve mirastan feragat durumuna işaret edilmekle yetinilmemesi, mirastan feragat nedeniyle mirasçılık sıfatını kaybedenlerin ve bunların payının akıbetinin de (kime kalacağının) gösterilmesi gerekir. TMK'nın 528/2 ve 3. maddesinde düzenlenen "...Feragat eden, mirasçılık sıfatını kaybeder. Bir karşılık sağlanarak mirastan feragat, sözleşmede aksi öngörülmedikçe feragat edenin altsoyu için de sonuç doğurur." hükmü uyarınca mirastan feragatte miras paylarının diğer mirasçılara intikal şekli kararda gösterilmelidir. Somut olayda, mirasçılardan .... İzmir 19....
Somut olay incelendiğinde; dava konusu "Düzenleme Şeklinde Mirastan Feragat Sözleşmesi" başlıklı belgenin TMK 528. maddesi anlamında ivazlı bir mirastan feragat sözleşmesi olmadığı anlaşılmaktadır, zira ilgili sözleşme akdedildiği tarihte mirastan feragat eden T6 feragata karşılık almış olduğu bir mal varlığı bulunmamakla birlikte ivaz karşılığını henüz almadığı 12/08/2011 tarihinde alacağı sözleşme içeriği ile sabittir. Bu halde ilgili sözleşme her ne kadar mirastan feragat sözleşmesi başlığını taşısa da hukuken TMK 528. Madde anlamında mirastan feragat sözleşmesi sayılmamaktadır....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2008/1226 Esas sayılı ortaklığın giderilmesi davası açıldığını, davalıların vekilinin dosyaya sunduğu 14/12/2001 tarihli mirastan feragat sözleşmesi gereğince davacıların mirasçılık sıfatlarının bulunmadığını iddia ettiğini, bahsi geçen mirastan feragat sözleşmesinin davalılar tarafından davacıların annesi ...’un kandırılarak veya ikna edilerek düzenlendiğini, davacıların reşit olmadıkları dönemde anneleri tarafından imzalanan mirastan feragat sözleşmesinin hukuken geçerli olmadığını, 14/12/2001 tarihli mirastan feragat sözleşmesinin hükümsüz olduğunun tespiti ile iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalılar vekili, mirasbırakan ...'...
Mirastan feragat sözleşmesi (TMK. md. 528) miras sözleşmesinin bir çeşidi olduğundan resmi vasiyetname şeklinde yapılması zorunludur (TMK md. 545 ve Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı 11.02.1959 tarih 16/14 sayılı Kararı). Türk Medeni Kanununun 596. maddesi vasiyetnamenin açılıp okunmasına ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 528 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş bulunan mirastan feragat sözleşmelerinin vasiyetnamelerdeki usul doğrultusunda açılıp okunmasına ilişkin bir hüküm yoktur. Noterde düzenlenmiş olan mirastan feragat sözleşmesinin mirasbırakanın ölümü halinde sulh hakimine gönderilmesinin gereği bulunmamaktadır. Bu nedenle mahkemece yapılacak bir işlem bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına, gönderilen mirastan feragat sözleşmesi aslının ilgili noterliğe iadesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
C.Başsavcılığının 20/11/2014 tarihli yazısı ile mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunması istenmesi üzerine mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunmuş sayılmasına dair verilen 07/04/2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R ... C.Başsavcılığı tarafından 20/11/2014 tarihli yazısı ile, ... 4. Noterliğince düzenlenen 29/11/2001 tarih ve 20879 yevmiye sayılı mirastan feragat sözleşmesinin tarafı olan mirasbırakan ...’ın 29.10.2014 tarihinde öldüğü öğrenildiğinden bahisle gereğinin ifası için ihbarda bulunulmuştur. Mahkeme, ... 4. Noterliğince düzenlenen 29/11/2001 tarih ve 20879 yevmiye sayılı mirastan feragat sözleşmesinin açılıp okunduğunun tespitine karar vermiştir. Hüküm mirasçı ... temyiz etmiştir....
Mirasçılık belgesi, mirasbırakanla mirasçıları arasındaki soy ilişkisini gösteren bir belge olduğu için mirastan çıkarma ve yoksunluk sebeplerinin gerçekleşmesi ya da mirasın reddi veya mirastan feragat edilmiş olması ilgili kişinin mirasçılık belgesinde mirasçı olarak gösterilmesine ve kendisine mirastan pay verilmesine engel bir neden değildir. Ancak, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 611. maddesindeki "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer" hükmü uyarınca; mirası reddedenlerin miras paylarının diğer mirasçılara intikal şeklinin kararda gösterilmesi gerekir. Nitekim HGK'nun 12.10.2011 tarih 2011/13- 697- 610 Esas ve Karar sayılı kararında da mirası reddeden kişilerin miras paylarının mirası reddetmeyen diğer mirasçılara paylaştırılmak suretiyle veraset belgesi düzenlenmesi gerektiğine vurgu yapılmıştır....