Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasta Denkleştirme-Tenkis KARAR DÜZELTME İSTEYEN :Davacılar Yukarıda tarihi, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; onanmasına dair Dairemizin 18.03.2013 gün ve 5490-7348 sayılı ilamıyla ilgili karar düzeltme isteminde bulunulmakla, evrak okundu, gereği düşünüldü; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiş ise de, bu Kanuna 6217 sayılı Kanunla ilave edilen geçici 3. maddenin (1.) bendinde, Bölge Adliye Mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar, 1086 sayılı Kanunun kanun yollarına ilişkin hükümlerinin uygulanmasına devam olunacağı hükme bağlandığından, karar düzeltme talebinin incelenmesi gerekmiştir....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 17.08.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, alacak, mirasta denkleştirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 21.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: KA R A R Dava tereke alacağına dayalı tapu iptal ve tescil ile alacak istemine ilişkindir. Davacılar, terekede bulunan para verilerek satın alınan Burhaniye ilçesi, İskele mahallesi, 284 ada, 13 nolu parselin tapusunun iptali ile pansiyon olarak işletilmesinden elde edilen gelirden miras payları oranında alacağın hüküm altına alınmasını talep etmişlerdir. Davalılar ... ve ... davanın reddine karar verilmesini istemiş, diğer davalı Gülten Uludoğan ise davayı kabul etmiştir....

      iade (denkleştirme) olduğu ve bunun TMK.nun 669. maddesinde yer aldığı doğru ancak kısmen eksik bir şekilde tespit olunduğunu, zira dava dilekçesinden görüleceği üzere "vekalet akdinin kötüye kullanılması" iddiası da olduğunu, mahkemenin bu hususta "mirasta iade davasının genel nitelikte olduğu, davalıya sadece vekalet verilmesinin vekalet görevinin kötüye kullanıldığına delalet edemeyeceği, bu itibarla uyuşmazlığın ve talebin yalnızca mirasta denkleştirme kapsamında kaldığı" yönündeki tespitinin son derece hatalı olduğunu, zira dosya kapsamında celbolunan banka kayıtları ve davacı yanca alınan uzman görüşü dikkate alındığında davalının 80 yaşının üzerindeki müteveffanın vefatından hemen önceki dönemlerde banka hesaplarından milyonlarca doları kendi uhdesine geçirdiği ve bu yolla vekalet görevini kötüye kullandığı sarih olduğunu, dolayısıyla davalının mahkeme ilamında belirtildiği şekilde sadece vekalet aldığı yönündeki ifade somut duruma uygun olmadığını, yerel mahkemenin "mirasta denkleştirme...

      Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer....

        Davacı babasının sağlığında, TMK'nın 328/2 maddesi uyarınca, babasına karşı eğitim giderlerine ilişkin dava açmamış, babasının ölümünden yaklaşık 4 yıl sonra, diğer mirasçılar aleyhine TMK'nın 674/2 maddesine dayanarak eğitim ve öğretim giderlerine ilişkin mirasta denkleştirme talep etmiştir. Davacının yaşı, dava tarihi itibariyle eğitim ve öğretiminin devam etmiyor olması, murisin davalı çoçuklarının eğitim öğretim giderlerinin alışılmış ölçüleri aşan miktarda olduğundan söz edilemeyeceği hususları birlikte değerlendirildiğinde davanın reddine ilişkin mahkeme gerekçesinin isabetli olduğu kanaatine varılmıştır. Davacının terekeden ödenmesini istediği 150.000,00 TL, mirasta denkleştirme amacıyla talep edilen bir alacak niteliğinden olup, davalı lehine nispi vekalet ücretine hükmedilmesi de usul ve yasaya uygundur....

        ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 29/03/2021 NUMARASI : 2021/144 ESAS DAVA KONUSU : Mirasta İstihkak ve Mirasta Denkleştirme Nedenine Dayalı Alacak KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi ara kararına karşı, davacılar vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi....

        Taraflar arasındaki ihtilaf, davalı ... adına alınan ve üzerine de üç kat inşa edilen dava konusu taşınmaza ilişkin bedellerin muris ... tarafından karşılanıp karşılanmadığı, muris tarafından karşılandığının belirlenmesi durumunda bunun Hatice’nin miras payının karşılığı olup olmadığı, dava konusu olayda mirasta denkleştirme hükümlerinin uygulanıp uygulanmayacağı ve davalının bu kullanımı sebebiyle dava konusu taşınmazdan elde ettiği kira gelirlerinin iadesinin gerekip gerekmediği noktasında toplanmaktadır....

          Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Dava şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, muvaza nedeniyle hisse devrinin iptali, denkleştirme, tescili olmadığı taktirde tenkisi talebine dayalı olarak açılan davada, dava dilekçesine ekli belgeler de incelendiğinde, devrediliği öne sürülen mal varlığı hakları olan ticari şirket hisselerinin 6102 sy TTK'da tanımlanmış olmasının davayı ticari dava kılmayacağı, davacının davasına dayanağının temelinin miras bırakandan intikal eden mirasçılık haklarına dayandığından, genel ilke olarak görevli mahkemenin belirlenmesindeki temel ölçütün davaya konu mal varlığı haklarını oluşturan unsurların niteliği olmayıp, mirasçıların hukukunu zedeleyen mal varlığı haklarına yönelik şekil, ehliyet, muvazaa bakımından geçersizlik, mirasta iade ve denkleştirme, tenkis talepli işlemler olup olmadığı hususu olup, bunu değerlendirme görevinin 6100 sy HMK'nın 2.maddesi uyarınca Asliye Hukuk Mahkemesine ait olduğu, davanın genel hükümlere göre Asliye Hukuk...

            Somut olayda, temyizen incelenmesi istenen karar, takibe konu ilamın (mirasta denkleştirme ve tenkis isteminin) kesinleşmeden icra edilemeyeceğine yönelik şikayetin süreden reddine ilişkin olup, anılan kararın temyiz kabiliyeti bulunmamaktadır. Buna göre, Dairemizce incelenmesi istenen Bölge Adliye Mahkemesi kararı, İİK’nun 365/1-son maddesinde belirtildiği üzere KESİN nitelikte olduğundan, 5311 sayılı Kanunla değişik İİK'nun 364. maddesi ve 6100 sayılı HMK'nın 366.maddesinin göndermesi ile uygulanması gereken aynı Kanunun 352.maddesi uyarınca temyiz başvuru talebinin (REDDİNE), 30/09/2020 gününde oy birliğiyle karar verildi....

              -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle; yapılan temliklerin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunun belirlendiğine ve savunma yoluyla getirtilen mirasta denkleştirme iddiasının ise kanıtlanamadığına göre; davalıların temyiz itirazı yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 9.578.25.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 05.10.2011 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

                UYAP Entegrasyonu