Mirasın reddinin iptali davalarının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesinde sayılan dava ve işlerden olmamasına ve bu konuda özel bir düzenlemenin de bulunmamasına göre uyuşmazlığın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 Sayılı HMK.’nın 21. ve 22. maddeleri (1086 Sayılı HUMK.’nın 25. ve 26. maddeleri) gereğince Kartal 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 28.03.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mirasın gerçek reddinin iptali halinde mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesi doğru ise de (TMK. md. 617/2) ayrıca tasfiye memurunun atanmasına da karar verilmesi doğru görülmemiştir. Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün bu kısmının düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK. md.438/7)....
GEREKÇE : Dava mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama sonucunda davanın kabulüne karar verilmesi üzerine davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulduğu görülmüştür. Konu ile ilgili Yargıtay 14....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali ... ile ... aralarındaki mirasın reddinin iptali davasının kabulüne dair ... 5. Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 31.12.2012 gün ve 901/552 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, davalının icra kefili olarak borçlu konumuna geldiği icra dosyasında alacaklı olduklarını, davalının borcunu ödemediği gibi herhangi bir teminatta göstermediğini, sırf alacaklılarına zarar vermek için murisinin mirasını reddettiğini, reddin iptali ile davalının murisinden kalan mirasın resmen tasfiyesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı taraf, kötü niyetli hareket etmediğini mal kaçırmak kastında olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 24.04.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. Davacı vekili, davalıdan birçok icra takip dosyası ile alacaklı olduğunu, davalının murisi...'ın mirasını gerçek reddi kararı ile reddettiğini, reddin alacaklarını zarara uğratmak amacıyla yapıldığını belirterek mirasın reddinin iptalini talep etmiştir. Davalı, babasının kendisine sağlığında yardım ettiğini, bu nedenle miras hakkından feragat ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir....
GEREKÇE: Dava mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 617. maddesi gereğince; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." Yine aynı kanunun 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2022/1172 KARAR NO : 2022/1322 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : PAZAR (RİZE) 2.ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 17/11/2021 NUMARASI : 2017/94 ESAS - 2021/342 KARAR DAVA KONUSU : MİRASIN REDDİNİN İPTALİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının, davalı yandan alacağını tahsil edemediğini, davalının da muvazaalı olarak murisi Ekrem Kadıoğlu'ndan intikal eden mirası reddetmesini öğrenmesi akabinde yasal süresi içerisinde mirasın reddinin iptali istemli işbu davayı ikame ettiğini, dava devam ederken davalı hakkında İstanbul Anadolu 2 İcra Müdürlüğünün 2012/8515 esas sayılı dosyasından aciz vesikası alınmış olmasına rağmen davalı davacının alacağını ödeyerek...
Bu hükme göre mirasın reddinin iptali davasını ancak "MURİSİN ALACAKLILARI" açabilir ve mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Ayrıca yine bu hükme göre mirasın iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olmaları gerekir. Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde zamanışımı ve hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu tür davayı açmak için herhangi bir süre yoktur. İkincisi olan TMK'nın 617. Maddesindeki düzenleme ise 'mirasçının alacaklılarının korunmasına' ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, çekişme konusu 754, 902, 1957 parsel sayılı taşınmazların ikinci kadastro sırasında davalılar adına tespit ve tescil edildiğini, oysa taşınmazların 616 parsel sayılı taşınmaz olarak adına kayıtlı olduğunu, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğü'nce kaydın iptal edilerek, davalıların kaydının geçerli kılındığını ileri sürerek, idarece yapılan işlemlerin ve davalılar adına kayıtlı tapuların iptali isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava Türk Medeni Kanununun 610. maddesinden kaynaklanan mirasın reddinin iptaline ilişkin olup, mahkemece Türk Medeni Kanununun 617. maddesinden kaynaklanan mirasçıların alacaklılarının korunması davası kabul edilerek karar verilmiştir. Davacının alacağı mirasbırakandan olduğuna göre delillerin Türk Medeni Kanununun 610. maddesi çerçevesinde değerledirilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir....