Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

HUKUK DAİRESİ DAVA TÜRÜ: MİRASIN HÜKMEN REDDİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; TMK. 605. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi istemine ilişkindir.Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 23.01.2020 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 28.01.2020 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2020 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 14.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 29.12.2020 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASIN REDDİ Yargıtaya Geliş Tarihi: 09/03/2022 -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamının, mirasın reddi istemine ilişkin olduğu anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 10/03/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : MİRASIN HÜKMEN REDDİ -KARAR- 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 40. ve Yargıtay İç Yönetmeliği’nin 18. maddeleri uyarınca yapılan ön incelemede; dava konusu uyuşmazlığın niteliği ve temyizin kapsamı, mirasın hükmen reddi istemine ilişkin olup, temyize konu kararın Yargıtay (Kapatılan) 14. Hukuk Dairesinin bozma ilamına uyularak verildiği anlaşılmıştır. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun dairelerin iş bölümüne ilişkin 26/01/2022 tarihli ve 2022/1 sayılı kararı uyarınca dosyayı inceleme görevi Yargıtay 7. Hukuk Dairesine ait olduğundan, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca gerekli inceleme yapılmak üzere dosyanın ilgili daireye gönderilmesine karar vermek gerekir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenle, dosyanın Yargıtay 7. Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 15/09/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Davalı T19 vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; mahkemece usul ve yasaya aykırı olarak 09/05/2023 tarihli duruşmada ihtiyati tedbir kararına yapmış oldukları itirazlarının reddedildiğini, mahkemece ihtiyati tedbirin kaldırılması gerekirken, itirazlarının reddedilmesi akabinde 16/05/2023 tarihli ara karar ile ihtiyati tedbire karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, Dosya kapsamında ihtiyati tedbire karar verilmesi için yeterli delil bulunmazken yalnızca dava açılması sebebiyle ihtiyati tedbire karar verilmesinin hukuka aykırı olduğunu, karşı taraf, mirasın reddi istemi ile işbu davayı açtığını, bilindiği üzere, mirasın reddi davası açabilmek için terekenin borca batık olması gerektiğini, terekenin tüm aktif ve pasifleriyle birlikte tespiti yapılarak ölüm tarihi itibarı ile borca batık olup olmadığının belirlenmesi gerekirken böyle bir tespit olmadan açılan davayı ve verilen ihtiyati tedbir kararını kabul etmediklerini, somut olayda ne bir aciz vesikası ne de başkaca borca...

        İcra Müdürlüğünün 2020/12427 Esas sayılı dosyası ile icra takibi yapılmış olup, takip dosyasından mirasbırakanın bu borcu karşılayacak aktif malvarlığı olmadığını, dolayısıyla terekenin borca batık olduğunun görüldüğünü belirterek, terekenin borca batık olduğunu tespiti ile mirasın hükmen reddi taleplerinin kabulüne, yargılama giderleri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

        Mahkemece davanın niteliği gereği davalı-alacaklının, murisin terekesinin borca batık olduğunu bilmediği, bilmesinin de mümkün olmadığı, yapılan yargılama sonrasında terekenin borca batık olup olmadığına karar verildiği göz önünde bulundurularak yargılama gideri ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerekirken, davanın kabulüyle birlikte davacı lehine vekalet ücretine hükmedilmesi, yargılama giderlerinin davalı tarafa yükletilmesi doğru görülmemiş olup bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, davalının istinaf başvurusunun sair yönlerden reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak kararın düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiş aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle: Elazığ 1....

        Sayılı dosyasının incelenmesinde; davacının T1 davalının T2 davanın İcra Takibine İtiraz (Borca İtiraz), dava tarihinin 06/08/2021 olduğu, davacının feragati nedeniyle 27/08/2021 tarihinde davanın reddine dair karar verildiği görülmüştür. Bu takip türünde İK’nun 168.maddesine göre borçlu borca, imzaya ve icra dairesinin yetkisine ilişkin itirazını 5 gün içerisinde icra mahkemesine yapmak zorundadır. Somut olayda borçlu/davacıya ödeme emri 05/08/2021 tarihinde bizzat imzası karşılığında tebliğ edilmiş ve borca itiraz süresi 10/08/2021 tarihinde dolmuştur. Davacı ise itiraz süresi dolduktan sonra 11/08/2021 tarihinde iş bu davayı açmış olup, dava süresinde değildir. Her ne kadar mahkemece kesin hüküm sebebiyle davanın usulden reddine karar verilmiş ise de, itirazın süresinde olmaması sebebiyle davanın yine usulden reddine karar verileceğinden sonucu itibariyle davanın usulden reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

        Davanın vekil aracılığı ile açılması halinde, vekilin, Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzüğün 39/2. fıkrası gereğince mirasın reddi yetkisini içeren özel vekaletname sunması zorunludur. Mirasın hükmen reddine karar verebilmek için, miras bırakanın terekesini oluşturan aktif ve pasifinin murisin ölüm tarihi itibariyle araştırılması ve terekesinin açıkça borca batık olup olmadığının saptanması gereklidir. İcra takibi sonunda aciz vesikası düzenlenmesi halinde, terekenin borca batık olduğu kabul edilir....

        İcra Müdürlüğü'nün 2013/296 Esas sayılı dosyalarında ve T7'nda borçlu olduğunun tespit edildiğini, murisin vefat tarihinde borca yetecek malı olmadığını, borç miktarlarının çok yüksek olduğunu, bu sebeple terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın hükmen reddine, dosya borç miktarlarının murisin vefat tarihinde aktif mal varlığı olmaması sebebiyle müvekkilleri hakkında anılan icra dosyaları ve T7 nezdinde haklarında süren takibin durdurulması için tedbir kararı verilmesine, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir....

        Bu haliyle 02/09/2021 tarihli bilirkişi raporu da hükme esas alınmak suretiyle terekenin borca batık olduğu, ödemeden aczinin açık olduğu anlaşılmakla; -Davanın KABULÜ ile; Davacının murisi Ahmet ve Adeviye oğlu, 27/02/1957 doğumlu, TC kimlik numaralı müteveffa T8 vefat tarihi olan 20/08/2014 tarihi itibariyle mirasının borca batık olduğunun TESPİTİNE, davacı yönünden MİRASIN HÜKMEN REDDİNE, karar verilmiştir....

        UYAP Entegrasyonu