Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, talep eden vekili dilekçesinde açıkça talebin 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca açılan muris ...’ün mirasının kayıtsız şartsız reddinin tespit ve tescili olduğunu belirtmiş ve alacaklılar hasım gösterilmemiştir. Talep eden vekili tarafından temyiz dilekçesinde de talebin, mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu beyan edilmiştir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, talep edenler herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddederler. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....
Vergi Mahkemesi, … günlü ve E:…, K:… sayılı kararıyla; yükümlülerin bir işten dolayı hem gerçek hem de götürü usulde mükellef olamayacakları, gerçek usulde mükellef olanların aynı işe devam ettikleri sürece bu usulden dönemeyecekleri, daha önce gerçek usulde mükellef olan davacının yeni işi nedeniyle götürü usulde mükellef olabileceği ve götürülük şartlarını kaybettiğine dair bir tespit de bulunmadan terk ettiği önceki işinden dolayı gerçek usulde mükellef olduğundan söz edilerek re'sen gerçek usulde mükellefiyet tesis edilip gelir vergisi tarhiyat yapılmasında isabet görülmediği gerekçesiyle vergi ve cezaların kaldırılmasına karar vermiştir. Davalı İdare, yapılan tarhiyatın yasal olduğunu ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir. Savunmanın Özeti : Savunma verilmemiştir....
T9 avukatı tarafından verilen 27.01.2020 tarihli istinaf kanun yoluna başvuru dilekçesinde özetle; "...A)MİRASIN GERÇEK REDDİ İÇİN GEREKN ÜÇ AYLIK SÜRE GEÇMİŞTİR. Muris T11 15.09.2013 tarihinde vefat etmiştir. Bu süreç sonrasında huzurdaki dava açıldığı tarihe davacılar tarafından miras reddedilmemiştir. Bu durum uyarınca davanın süre bakımından reddi gerekirken kabulü doğru değildir. B)MURİSİN ÖLÜM ANINDA TEREKENİN BORCA BATIK OLDUĞU ANLAŞILAMAMIŞTIR. 1)Muris T11 nin kendi murislerinden geçen taşınmazları bulunmaktadır. Bu taşınmazlar değerli taşınmazlar olmasına rağmen yargılama esansında çok az değer biçilmiştir. Davacı T11’ nin mirasçıları, dava dilekçesinde terekenin borca batık olduğunun tespiti ile mirasın reddi istemlerinin kabulüne karar verilmesini dava etmişlerdir. İş bu davada dava dilekçesinden terekenin borca batık olduğunun anlaşılması mümkün değildir. Buna ilişkin hiçbir olgu delil vs. dava dosyasına sunulmamıştır....
Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca, mirasın gerçek reddi isteminde görevli mahkeme, sulh hukuk mahkemesidir. Somut olayda, dava dilekçesi içeriğinden davacının talebinin 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 605/1. maddesi uyarınca hasımsız olarak 3 aylık süre içerisinde açılan mirasın gerçek reddine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı yeterli olup, davacılar herhangi bir alacaklıya husumet yöneltmeden mirası kayıtsız şartsız hak düşürücü süre içinde reddetmişlerdir. Terekenin borca batık olduğunu belirtmek mirasın hükmen reddi istemi olarak anlaşılamaz....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden tarafından, 07.03.2016 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; talebin reddine dair verilen 12.05.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, Türk Medeni Kanununun 605/1. maddesi uyarınca ...olarak açılan mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Talep eden, murisi ...’ın 25.02.2016 tarihinde vefat ettiğini, murisin tarafına intikal edecek mirası bulunmadığından, mirasın reddi isteminin tespit ve tescilini talep etmişlerdir....
Davacı vekili istinaf dilekçesiyle, davacının, müteveffanın kardeşi olduğunu, müteveffanın alt soyu bulunduğundan, davacının mirasçı olma ihtimali aklına gelmediğinden, mirasın reddi davası açılmadığını, murisin oğlunun mirası reddettiğini, davacının mirasçı olduğunu öğrenir öğrenmez, 3 aylık süre içinde mirasın gerçek reddi için mahkemeye başvurulduğunu, mahkemece hatalı karar verildiğini, davanın mirasın gerçek reddi davası olduğunu, ilk derece mahkemesince verilen kararın ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Nüfus kaydının incelenmesinde müteveffa T3 10/08/2021 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır....
Sayılı dosyasında verilmiş olan karar gereğince mirasçılardan T2 ve T1 açısından vekaletnamede mirasın reddi davası açmaya dair yetkileri bulunmadığından dava şartı yokluğu nedeniyle usulden reddine karar verildiğini, bu sebeple söz konusu vekaletname yenilenerek işbu davayı yeniden açma durumunun hasıl olduğunu, öğretide mirasın reddi yolunun ikiye ayrıldığını, mirasın gerçek reddi ve mirasın hükmen reddi şeklinde olduğunu, açtıkları işbu davanın mirasın gerçek reddi niteliğinde olduğunu, müvekkillerinin sadece murisin malvarlığının borca batık olduğunun bilgisine sahip olduğunu, söz konusu borçların alacaklılarının kim oldukları hakkında bilgilerinin de bulunmadığını, önceki davanın açılış tarihi 2015 yılında olması sebebiyle müvekkillerinin, murisin alacaklılarının kim olduğunu tespit etmelerinin mümkün olmadığını belirterek yerel mahkeme kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
Terekenin borca batık olduğuna ilişkin kullanılan ifadelerin dilekçe ve mirasın reddedilmesi talebini açıklayıcı mahiyette kullanılmış olması ve dava dilekçesinde tereke alacaklılarına husumet yöneltilmemiş olması nedeniyle davanın kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirilmesi uygun olacaktır. Mirasın gerçek reddi, Türk Medenî Kanununun 605/1. maddesine dayalı dava olup, görevli mahkeme sulh hukuk mahkemesidir. Bu durumda uyuşmazlığın, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinde görülüp sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince, ... 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 03/12/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mirasın gerçek reddi Taraflar arasındaki uyuşmazlık mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarih ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi’nin görevi cümlesinden bulunmakla, gereği için dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 26.03.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 03/02/2022 NUMARASI : 2020/323 ESAS - 2022/42 KARAR DAVA KONUSU : MİRASIN HÜKMEN REDDİ KARAR : Taraflar arasındaki davada mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen hüküm aleyhine süresi içerisinde istinaf kanun yolu başvurusunda bulunulmuş olmakla, dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacılar dava dilekçesinde özetle; miras bırakanları müteveffa Salih Aydın'ın 17/03/2019 tarihinde vefat ettiğini, müteveffa, davalı şirketten kullandığı kredi borcunu ödemeden vefat edince davalı şirketin kendilerine alacaklarını tahsil amaçlı takip başlattığını, davalı şirketin İstanbul 18....