WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden vekili tarafından, 01.10.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 22.01.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın gerçek reddi isteğine ilişkindir. Talep eden vekili, mirasbırakan ...'ın 07/01/2012 tarihinde vefat ettiğini, geriye mirasçıları olarak küçükler ... ve ...’ın kaldığını ve teyzeleri ...’in küçüklere vasi olarak atandığını, müvekkillerin mirasın reddettiğinin tescilini istemiştir....

    Asliye Hukuk Mahkemesi ise, davanın mirasın gerçek reddi istemine ilişkin olması nedeniyle çekişmesiz yargı işlerinden sayılacağı gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu (HMK)'nun 382/c-7. maddesinde mirasın reddi beyanının tespiti ve tescili isteminin çekişmesiz yargı işi olduğu, 383. maddesinde de Çekişmesiz yargı işlerinde görevli mahkemenin, aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece sulh hukuk mahkemesi olduğu hususu düzenlenmiştir. Somut olayda; davacılar terekenin borca batık olduğu iddiasını belirterek murisin ölümünden itibaren 3 aylık yasal süre içinde kayıtsız ve şartsız olarak mirası reddettiklerini belirtmişlerdir. Terekenin borca batık olduğuna ilişkin olarak kullanılan ifadelerin dilekçe ve mirasın reddedilmesi talebini açıklayıcı mahiyette kullanıldığı ve tereke alacaklılarına husumet yöneltmemiş olmaları nedeniyle, davayı kayıtsız şartsız mirasın gerçek reddi olarak nitelendirmek doğru olacaktır....

      Noterliğinin 24.05.2013 tarihli ve 10627 yevmiye numaralı mirasçılık belgesinden davacıların mirasçı olduklarının anlaşıldığı, davanın TMK'nın 605. maddesi uyarınca açılmış mirasın gerçek reddi istemi olduğunu, sunulan mirasçılık belgesinin incelenmesinden de yasal mirasçı olduklarının belirlendiği, davacıların muristen intikal edecek mirası reddettikleri gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Mirasın gerçek reddi davasının hasımsız olarak açılması gerektiğinden mahkemece Hazine hakkındaki davanın husumet yokluğu nedeniyle reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.04.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Mirasın gerçek reddi davasında sulh hakiminin görevi, reddin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatı bulunup bulunmadığını incelemek, süre koşulu ile mirasçılık sıfatının gerçekleşmesi halinde ise, Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca ret beyanını tespit ve tescil etmekten ibarettir. Somut olaya gelince; muris ...’in nüfus kayıtlarına bakıldığında alt soyu ve eşinin en yakın mirasçıları olarak bulunduğu anlaşılmakla, bu mirasçılar tarafından miras reddedilse dahi miras murisin kardeşi olan davacıya geçmeyeceğinden davacının mirasın gerçek reddine yönelik talebinin mahkemece bu gerekçeyle reddi gerekirken, hatalı gerekçeyle davanın yasal süresi içerisinde açılmadığından reddedilmesi yanlış ise de, sonucu itibariyle karar doğru olduğundan, gerekçenin HUMK’nun 438/son maddesi gereğince düzeltilerek, hükmün gerekçesi DÜZELTİLMİŞ bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın yatırana iadesine, 11.11.2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.Başkan...

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, 04.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; murisin mirasçılık belgesinin verilmesinin kabulüne dair verilen 05.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. Davacı, murisi babası .. 17.11.2014 tarihinde vefat ettiğini, mirasını kayıtsız şartsız reddettiğini belirterek mirasın reddedildiğine dair karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, muris ..'in mirasçılarını ve miras paylarını gösterir mirasçılık belgesi verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. 6100 sayılı HMK'nın 26/1 maddesinde usul hukukuna hakim olan ilkelerden taleple bağlılık ilkesi düzenlenmiştir....

            Kamu düzeni bakımından yapılan incelemede ise mirasın gerçek reddi davaları şahsa bağlı bir hakkın kullanılması niteliğinde olduğundan bu hususta vekile özel yetki verilmiş olması zorunludur.(HMK m. 74) Vekil, açıkça yetki verilmemişse mirasın gerçek reddi davası açamaz, açılmış olan davayı takip edemez. İlk Derece Mahkemesinde davacılardan T1 temsil eden, vekilin dava dosyasına sunduğu vekaletnamenin HMK'nın 74. maddesi gereğince mirasın gerçek reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içermediği anlaşılmaktadır. Davacılardan T1 bu dosyada temsil eden vekile, mirasın gerçek reddi davası ile ilgili özel yetkiyi içeren vekaletnamesini sunması için HMK'nın 74. maddesi gereğince ihtarlı kesin süre verilmesi, bu süre içerisinde vekaletname sunulmadığı takdirde ise, davacı asilin davaya ve istinaf talebine ilişkin muvafakati alınmak suretiyle bu husustaki noksanlığın giderilmesi gerekmektedir....

            'in hayvan otlatmak suretiyle sürdürdüğü, zilyetliğin ekonomik amacına uygun bir zilyetlik olmadığı gözetilerek öncesi itibariyle mera olması nedeniyle Hazinenin davasının kabulü ile taşınmazın 3402 Sayılı Yasanın 16/D maddesi gereğince özel siciline kaydedilip sınırlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ: 1) Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle; Orman Yönetiminin temyiz dilekçesinin REDDİNE, istek halinde peşin harcın Orman Yönetimine geri verilmesine, 2) Yukarıda 2. bentte açıklanan nedenlerle; davalı gerçek kişilerin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının gerçek kişilere yükletilmesine 12/08/2008 günü oybirliği ile karar verildi....

              Bu nedenle, mirasın hükmen reddi davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Ancak mirasın gerçek reddi davasında Türk Medeni Kanununun 609. maddesi uyarınca görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesidir. Görev, kamu düzenine ilişkin olup, mahkemece yargılamanın her aşamasında kendiliğinden dikkate alınması zorunludur. Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir....

                Bu nedenle; mahkemece kurulan son hükümde de davacı gerçek kişi aleyhine yeni bir durum yaratılmadığı göz önün alınarak davacı gerçek kişinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir. 2) Dayalı Hazinenin temyiz itirazlarına gelince: Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılamada dava konusu olan 10.11.2003 tarihli fenni bilirkişi raporunda belirtilen çekişmeli taşınmazların tamamının onaylı imar planı içinde kalmadığı anlaşılmakla dayalı Hazinenin tescil isteminin kabulü ile (A), (B), (C), (D) ve (E) harfi 7687.04 m2 taşınmazın taşlık niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş olup, mahkeme kararında bir isabetsizlik bulunmadığı anlaşılmakla temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir....

                  Temyiz Sebepleri Talep eden vekili temyiz dilekçesinde mirası red beyanının mahkemeye ulaşmakla bozucu yenilik doğurucu sonuç doğurduğunu, mirasın gerçek reddi davasının duruşmalı yapılmasına ilişkin bir zorunluluğun bulunmadığını ileri sürmüştür. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, mirasın gerçek reddi istemine ilişkindir. 2. İlgili Hukuk Türk Medeni Kanunu'nun 605/1 inci maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkindir. Mirasın gerçek reddinde, mirasçıların, mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin sözlü veya yazılı beyanı, bozucu yenilik doğurucu hak niteliğinde olup, sulh hakimi tarafından tutanakla tespit edilmekle hukuki sonuç doğurur....

                    UYAP Entegrasyonu