Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terkedildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Ayrıca; miras yoluyla intikal eden taşınmazların kullanım tarzlarının parsel bazında belirlenmesi mirasçılar arasında birbirlerine karşı açılacak davalarda Türk Medeni Kanunu'nun paylı mülkiyet hükümlerine aykırılık teşkil edeceği tartışmasızdır....
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Diğer yandan, gerek öğretide ve gerekse yargısal uygulamalarda ifade edildiği üzere ecrimisil, diğer bir deyişle haksız işgal tazminatı, hak sahibinin, hak sahibi olmayan kötüniyetli zilyetten isteyebileceği bir tazminattır....
Asıl dava; elatmanın önlenmesi ve ecrimisil, birleşen dava ise ecrimisil istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hüküm kurmaya elverişli değildir. Taraflar arasında imzalandığı belirtilen 17.10.2005 tarihli yazılı taksim sözleşmesinin aslı dosyaya getirilerek davalı şirketlerin kurucu ortağı olan Mert Necati Sarı’nın imza incelemesi yapılarak geçerli bir taksimin olup olmadığının araştırılması ve sonucuna göre elatmanın önlenmesi, ecrimisil talepleri yönünden yerleşik Yargıtay içtihatları, zamanaşımı, intifadan men koşulları,toplanmış ve toplanacak taraf delilleri göz önüne alınarak , sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin ve davalı ......
"İçtihat Metni"Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu iptali ve tescil .... ile ..... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 07.03.2013 gün ve 432/179 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, ortak miras bırakan ... ....’dan intikal eden taşınmazların mirasçılar arasında yapılan 24.07.2001 tarihli taksim sözleşmesiyle paylaşıldığını, bu paylaşım sonucunda 114, 118, 551 ve 2201 parsellerin vekil edenine isabet ettiği halde davalı .....'ın bu taksime uygun davranmayarak davacıya düşen taşınmazlara müdahalede bulunduğunu açıklayarak, söz konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile vekil edeni adına tesciline, davalı ....'ın elatmasının önlenmesine karar verilmesini istemiştir....
Dava, paydaşlar arası elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişmeli 104 ada 2 parsel sayılı taşınmaz tarla vasfı ile davacı, davalı ve dava dışı kişiler adına kayıtlı olduğu anlaşılmaktadır. Paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan her zaman payına vaki elatmanın önlenilmesini ve/veya ecrimisil istiyebilir. Elbirliği mülkiyetinde de paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek başına ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine ecrimisil ve/veya elatmanın önlenmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı ya da kullanılabileceği bir kısım yer varsa açacağı ecrimisil ve/veya elatmanın önlenmesi davasının dinlenme olanağı yoktur....
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa, uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi TMK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olayda, yukarıda değinilen kapsamda bir araştırma yapılmadan, paydaşlar arasındaki ecrimisil davalarında aranması gereken “intifadan men” koşulunun oluşmadığından söz edilmek suretiyle yanılgıya düşülüp davanın reddedilmesi isabetsizdir. Davacının temyiz itirazı açıklanan nedenden ötürü yerindedir. Kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 10.05.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
O yüzden mahkemece açıklanan bu yön üzerinde durulması, başka bir anlatımla taşınmazın tüm paydaşların katıldığı kullanma paylaşımına konu olup olmadığının, tarafların bu konudaki delilleri istenerek açıklığa kavuşturulması gerekir. 2010/14527 - 2011/948 Yapılacak inceleme ve araştırma sonucu dava konusu taşınmazın bütün paydaşlarının katılması suretiyle kullanma taksimine tabi tutulduğu ve bilirkişilerin rapor ve krokilerinde belirledikleri alanın davacıya veya onun murislerine bırakıldığı saptanırsa, davalının taksimen davacıya bırakılan taşınmaza elatması haksız olacağından elatmanın önlenmesi kararı verilmeli, aksi halde payı sebebiyle davalının da taşınmazda yararlanma hakkı olacağından, elatmanın önlenmesi isteği reddolunmalıdır. Mahkemece bu hususlar gözetilmeden eksik inceleme sonucu verilen hükmün bozulması gerekmiştir....
Mahkemece, davalıların iyiniyetli oldukları ve üzerine düşen görevleri yerine getirerek gerekli araştırmayı yaptıkları gerekçesiyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteklerinin reddine, alacak talebinin dava tarihinden sonra için olduğu gerekçesiyle de kira alacağına yönelik talep yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava, elatmanın önlenmesi ve yıkım aksi takdirde alacak isteklerine ilişkindir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu taşınmazda davacılar ve davalı ... ile birlikte dava dışılar kişilerin de paydaş bulunduğu, yargılama sırasında yapılan kadastro çalışması sonucu taşınmazın 161 ada 40 parsel olarak düzenlendiği, kadastro tutanağının düzenlenmesi üzerine elatmanın önlenmesi isteği yönünden görevsizlik kararı verilerek davanın kadastro mahkemesine gönderildiği, davalı ......... A.Ş.'...
Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır. O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planının olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, TMK'nin müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir. Somut olayda; davalının yargılama sırasında paydaş hale geldiği gözetilerek yukarıda belirtilen ilkeler doğrultusunda araştırma yapılması ve sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru değildir. Davalının temyiz itirazları yerindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ VE ECRİMİSİL Yanlar arasında birleştirilerek görülen el atmanın önlenmesi ve ecrimisil davası sonunda, yerel mahkemece, davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacılar tarafından yasal süre içerisinde, temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü. -KARAR- Dava ve birleşen dava, çaplı taşınmaza el atmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; çekişme konusu 461, 475 ve 479 parsel sayılı taşınmazlarda; davacılar ve birleşen dosya davacısı ....in paydaş oldukları, birleşen dosyada dava konu edilen 2379 parsel sayılı taşınmazda da davacı ... ile davalı ...'in paydaş oldukları anlaşılmaktadır....