nin kendilerine miras kalmış olan bir taşınmazı davacı tarafa satmayı teklif ettiğini, davacı yanın inşaat sektöründe faaliyette bulunuyor olması nedeniyle bu teklife sıcak baktığını ve tarafların miras payının devri konusunda anlaştıklarını, bedelin bir kısmının davalılara verildiğini, 135.000,00.-TL tutarındaki kısmı için ise davalıların talebi üzerine, davalıların alacaklısı olan dava dışı üçüncü kişilere verilmek üzere üç adet çek düzenlenerek verildiğini, daha sonra devir işlemine konu taşınmazın davalılara ait olmadığının anlaşılması üzerine miras payının devri sözleşmesinin feshedildiğini, ancak dava dışı üçüncü kişiler elinde olan çeklerin iade alınamadığını ve davacı yanca bu üçüncü kişilere 160.000,00.-TL olarak ödendiğini, ödenen bu meblağın davalılara ait bir borca ilişkin olup iadesi gerektiğini ileri sürerek 160.000,00.-TL'nın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, Türk Medeni Kanununun 677.maddesi kapsamında kalan miras payının temliki sözleşmesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin bulunduğundan, 2797 sayılı Yargıtay K.nun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 2.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 1.2.2007 tarihinde oybirliği ile karar verildi....
Noterliği'nin 16/09/2008 tarih, 11387 yevmiye sayılı miras payının devri sözleşmesi nazara alınarak, ... Mahallesi, 32753 ada 25 parsel sayılı taşınmazda davalı ... Kepçen adına olan iştirakli payın (1/5 oranında) tapu kaydının iptali ile davacı ... adına tapuya kayıt ve tesciline 3- 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 28. Maddesi uyarınca kararın kesinleşmesi beklenmeksizin Dairemiz kararının bir suretinin ...Tapu Müdürlüğüne gönderilmesine" karar verilmiştir. V. TEMYİZ A. Temyiz Yoluna Başvuranlar Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur. B....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tapu İptali ve Tescil ... ile ... ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair ... Asliye Hukuk Mahkemesi'nden verilen 21.01.2014 gün ve 418/46 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, 14.04.1971 tarihli 'gayrimenkul satış senedi' başlıklı miras payının devri sözleşmesine dayanarak davalılar yakın miras bırakanı ...'in dava konusu 195 parsel sayılı taşınmazdaki miras hissesinin iptali ile vekil edeni adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalılar, sözleşmede adı geçen ... isimli kişinin kendi mirasbırakanları ... olmadığını açıklayarak davanın reddine karar verilmesini savunmuşlardır....
Aynı kanunun 676.maddesi hükmüne göre miras payının devri yazılı olmak koşuluyla geçerlidir. Somut olayda; kadastro yoluyla sicilin oluşmasından sonra kayıt maliki H… ……'nin öldüğü tarihte yapılan taksim ve miras payının devri haricen yapılmış olup, kanunda öngörülen yazılı şekilde yapılma koşuluna uyulmamıştır. Bu nedenle 1963 yılında yapılan paylaşım ve miras payının devri hukuken geçerli bir sonuç doğurmaz. Diğer yandan, paylaşım ve miras payının devri kadastro tespitinden sonraki bir dönemde yapıldığı için 3402 sayılı Kadastro Kanununun 15.maddesinin de olaya uygulama kabiliyeti bulunmamaktadır. Tüm bu nedenlerle taraflar arasında gerek paylaşım, gerekse miras payının devrinden söz etmeye imkan bulunmamaktadır. Diğer yönden dava konusu parsel tarafların ortak miras bırakanı adına tapuda kayıtlı olduğu için böyle bir kaydın TMK.nun 713/2.maddesi hükmü uyarınca hukuki değerini yitirmesi de mümkün olmaz....
Mahkemece, terekenin henüz mirasçılar arasında paylaşılmadığı, davacının sözleşmeden doğan haklarını mirasçılar arasındaki paylaşma sonunda davalı mirasçıya özgülenen pay yönünden talep etme hakkının saklı olduğu, tereke henüz taksim edilmediğinden davacının davalıdan tapu iptali ve tescil talep etme hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı temyiz etmiştir. Dava, mirasçılar arasında miras payının devrine ilişkin düzenlenen sözleşme gereğince tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun "Miras payı üzerinde sözleşme" başlıklı 677. maddesi "Terekenin tamamı veya bir kısım üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Bir mirasçının üçüncü kişiyle yapacağı böyle bir sözleşmenin geçerliliği noterlikçe düzenlenmesine bağlıdır....
İddianın ileri sürülüş şekli, davaya dayanak olarak sunulan sözleşmelerin içeriğinde yer alan açıklamalara göre dava, miras payının devri sözleşmesine dayalı TMK'nun 677. maddesi uyarınca açılan pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında yapılan sözleşmelerin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır (TMK.m.677/1). Mirasçılar arasındaki devirler için söz konusu olan bu yazılı şeklin adi yazılı olarak yapılması yeterlidir. Az yukarıda bahsedilen tapu kaydından da anlaşıldığı üzere, 26.10.1989 tarihli "Protokol" başlıklı sözleşmenin düzenlendiği esnada dava konusu taşınmaz iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi olup, dava konusu taşınmazda, kayıt malikinin mirasçıları olduğu anlaşılan taraflar arasında yapılan ve miras payının devrine ilişkin bulunan dayanak sözleşme TMK nun 677. maddesi hükmü uyarınca kural olarak geçerli ve sonuç doğuran bir sözleşmedir....
maddesine göre terekenin tamamı veya bir kısmı üzerinde miras payının devri konusunda mirasçılar arasında tapulu taşınmazlar bakımından yapılacak sözleşmelerin yazılı olması koşulu ile geçerlidir. Somut olayda davacılardan İbrahim ile davalı arasında yapılan ve davalı tarafından inkar edilmeyen 22.10.2008 tarihli sözleşmeye göre dava konusu 269 ada 10 parsel 1, 3, 4 nolu bağımsız bölümlerdeki davalıya ait miras payının davacılara devredildiği hususunda uyuşmazlık bulunmamaktadır. Sözleşmenin düzenlenmesi ile pay devri başka bir ifade ile miras payının mülkiyeti alıcıya geçmiş olur. Hal böyle iken mahkemece davanın kabulüne karar vermek gerekirken sözleşme ile alıcının yüklenmiş olduğu edimi yerine getirmediği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Öte yandan davacılardan ... 05.04.1990 doğumlu olup dava tarihi olan 29.04.2009 tarihinde reşit olmasına rağmen annesi ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki miras payının devri sözleşmesinden kaynaklanan alacak davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 11.05.2016 gün ve 2015/14079 Esas - 2016/5727 Karar sayılı ilamı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davacı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK’nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
Adi nitelikli sözleşmenin düzenlendiği tarihte tarafların ortak miras bırakanları ... ölüdür. Her ne kadar sözleşme metninde davalıların yakın miras bırakanı Şengün Tezel vekilinin 50.000 TL karşılığında miras hakkından feragat edildiği belirtilmiş ise de; düzenlendiği tarihte ortak miras bırakanın ölü olması ve sözleşme bütün olarak gözönünde bulundurularak değerlendirildiğinde TMK.nun 677. maddesinde düzenlenen miras payının devri niteliğinde olduğunun kabulü gerekir. Aynı kanunun 1.fıkrasına göre bu tür devir senetlerinin geçerliliği yazılı şekle bağlıdır. Başka bir anlatımla, mirasçılar arasında gerçekleştirilen miras payının devrinin geçerli olması için noterde yada tapu sicil memuru huzurunda yapılması zorunlu değildir. Ayrıca, davalı tarafça sözleşmede belirtilen devir bedelinin ödenmediği de ileri sürülmemiştir....