WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

DELİLLER, DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında, HMK'nın 355.maddesi uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek yapılan inceleme sonucunda; Dava, terekeye temsilci atanması talebine ilişkindir. Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları tatip etmek üzere Medeni Kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır. (TMK.md. 640 ) Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir....

Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları takip etmek üzere paylaşmaya kadar miras ortaklığına temsilci atanması olanağı sağlanmıştır (TMK m. 640). Mirasçılardan biri veya birkaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Mirasçılar arasında paylaşmanın yapılmamış olması ve terekeyi birlikte idare etmeleri hususunda mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunduğu gözetilerek miras ortaklığına temsilci atanmasında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından, davalı vekilinin istinaf talebinin HMK'nın 353/1b-1 maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi TEMSİLCİ ADAYI :... DAVA TÜRÜ :Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm 27.12.2010 tarihli ek karar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 79.50 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, oybirliğiyle karar verildi.20.10.2011 (Prş.)...

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Malkara Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 14/05/2014 NUMARASI : 2013/111-2014/207 Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08.03.2013 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı H.. G.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, Malkara Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2008/481 Esas sayılı davasında verilen ara karar gereğince H.. G..'in miras şirketine temsilci tayin edilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulü ile, H.. G..'in terekesini Malkara Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/418 Esas sayılı dosyasında temsil etmek üzere Ş.. T..'ın temsilci olarak tayinine karar verilmiştir. Hüküm, davalı H.....

      Mirasçılardan birinin istemi üzerine sulh mahkemesi, miras ortaklığına paylaşmaya kadar bir temsilci atayabilir. Mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan mirasçıların hepsi yararlanır. Bir mirasçı ödemeden aciz halinde ise, mirasın açılması üzerine diğer mirasçılar, haklarının korunması için gerekli önlemlerin gecikmeksizin alınmasını sulh mahkemesinden isteyebilirler." hükmünü içermektedir. Bu düzenlemeler göstermektedir ki, miras ortaklığı mirasın tümü üzerinde söz konusu olduğundan, tereke payları ayrılmaksızın ortaklığa dahil olan mirasçılara aittir. Tereke üzerinde ortaklık devam ettiği sürece, mirasçıların somut ve bağımsız payları mevcut değildir. Miras ortaklığını oluşturan mirasçılar, terekedeki malvarlığı değerleri üzerinde elbirliği halinde mülkiyet hükümleri gereğince malik oldukları için, kural olarak tek başlarına veya birkaçı birlikte hareketle terekeye dahil hakkın biri üzerinde tasarrufta bulunamazlar....

        TMK.nun 640 ve 702.maddeleri hükümlerine göre elbirliği mülkiyetinde tasarrufi işlemlerde oybirliği arandığına, yani tüm mirasçıların katılımıyla tasarrufi işlemler yapılacağına, kural olarak dava da tasarrufi bir işlem olduğuna, mirasçılardan biri veya bir kısmı tek başına adına tescil isteyemeyeceğine ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığına göre, davanın reddine karar verilmiş olması sonucu itibariyle doğru olmuştur. Davacının temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasa hükümlerine sonucu itibariyle uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 18,40 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2,75 TL'nin temyiz eden davacıdan alınmasına 08.03.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Mirasçılardan biri veya bir kısmı tek başına adına tescil isteyemeyeceğinden ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların da davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığından ve bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre miras bırakanın diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılacağından bu durumda davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı kabul edilmektedir.Somut olayda ise; davacılar ve davalı gerçek kişi mirasçı olup, davalı tereke karşısında 3. kişi durumunda değildir. Bir mirasçının başka bir mirasçıya karşı payı ile sınırlı olarak dava açmasına engel yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bir başka deyişle davanın gerçek tarafları miras bırakan ...'in mirasçıları olup terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunmadıklarından taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır....

            Mirasçılardan biri veya bir kısmı tek başına adına tescil isteyemeyeceğinden ve tüm mirasçılar adına tescil istenilmediği için, dışarıda kalan mirasçıların da davaya katılmalarının sağlanması veya miras ortaklığına temsilci tayini yoluyla da davanın yürütülmesi mümkün olmadığından ve bir mirasçının taşınmaz üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin elbirliği mülkiyeti hükümlerine göre miras bırakanın diğer mirasçıları adına da sürdürülmüş sayılacağından bu durumda davacının aktif dava ehliyeti bulunmadığı kabul edilmektedir. Somut olayda ise; davacılar ve davalılar gerçek kişi mirasçı olup, davalılar tereke karşısında 3. kişi durumunda değildir. Bir mirasçının başka bir mirasçıya karşı payı ile sınırlı olarak dava açmasına engel yasal bir düzenleme mevcut değildir. Bir başka deyişle davanın gerçek tarafları miras bırakan ...’nın mirasçıları olup terekeye karşı üçüncü kişi konumunda bulunmadıklarından taraflar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunmamaktadır....

              Borçlunun hakimden tevdi mahalli tayini isteyebilmesinin ön koşulu alacaklının temerrüde düşmüş bulunmasıdır. Somut olayda açıkça görüldüğü üzere müvekkili şirkete gönderilen malları satın alma iradesi olmadığını fakat karşı taraf buna rağmen kendisine iade edilen malları iade almaktan imtina ettiğini, bu nedenle karşı taraf temerrüde düşmüş olup, malların iadesi için tevdi mahali tayini edilmesini talep ve dava etmiştir. Talebin; Antalya ... Sulh Hukuk Mahkemesi'nin ... tarih, ... Esas ve ... Karar sayılı ilamıyla görevsizlik kararı verilerek dosyanın Mahkememize tevzi edildiği anlaşılmıştır....

                Tevdi mahali tayini talep edilen mahkeme, tevdi mahalli şartlarının bulunup bulunmadığını araştıracak, ancak çekişme konusu alacak hakkında bir karar vermeyecektir. Dairemizin önceki kararlarında da benimsendiği üzere; Tevdi Mahalli Tayini, özünde tedbir mahiyetinde bir işlem olup ifa yeri mahkemesince işin özü incelenmeksizin, bir hakkın doğumu veya bir hakkın ortadan kalkması sonucunu doğurmayan, geçici bir hukuki koruma kararı verilecektir. Tevdi mahalli tayini kararı verilmiş olması ilgililer arasındaki uyuşmazlığın ilgili mahkemesinde görülmesine engel değildir....

                UYAP Entegrasyonu