"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Miras Ortaklığına Temsilci Atanması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm miras ortaklığına temsilci atanması ve temsilcinin şahsı yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının miras ortaklığına temsilci atanması kararına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Temsilcinin şahsına yönelik temyize gelince; Miras ortaklığı temsilcisi (TMK.md.640) özel kayyım niteliğindedir. Türk Medeni Kanununun 431. maddesi uyarınca vasi tayininde usul kayyım (mümessil) için de uygulanır....
Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 08/02/2012 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18/03/2016 günlü ek kararın Yargıtayca incelenmesi mirasçı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, miras ortaklığına temsilci tayinine ilişkindir. Davacı, muris ....'in 18.02.2007 tarihinde vefat ettiğini, murisin terekesine Av. ...'in temsilci olarak atandığı ancak temsilcinin de 07.02.2010 tarihinde vefat ettiğini belirterek bu davada muris ...'in terekesini temsil etmek üzere kendisinin temsilci tayin edilmesini talep etmiştir. Mahkemece, davanın kabulü ile muris ...'in terekesine ...'nın temsilci olarak atanmasına karar verilmiştir....
Mirasçılar arasında uyuşmazlık bulunup bulunmadığı aranmaksızın temsilci atanması yasal veya atanmış mirasçılar tarafından murisin yerleşim yeri sulh hukuk mahkemesinden talep edilebilir. Miras ortaklığına temsilci atanması istemli davalarda tüm mirasçılar davada yer alması gerekir. Mirasçılardan biri veyahut üçüncü bir kişi tereke temsilcisi olarak atanabilir. Ancak, mirasçılar arasında çıkar çatışmasının bulunduğu usulünce kanıtlanması halinde, mirasçılardan herhangi birisi temsilci olarak atanmamalıdır. Türk Medeni Kanununun Velayet, Vesayet ve Miras Hükümlerinin Uygulanmasına İlişkin Tüzük’ün 56/1 maddesi gereği miras ortaklığına atanan temsilci hakkında vasi hakkındaki hükümlerin uygulanacağı belirtilmiştir. Bilindiği üzere, miras ortaklığı özel kayyım niteliğindedir. TMK’nın 431. maddesi gereği vasi atanmasına ilişkin usul kuralları kayyım ataması sırasında da uygulanır....
Miras ortaklığına temsilci atanması istemine ilişkin olarak açılan davada.... Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar Bölge Adliye Mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı Bölge Adliye Mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince Bölge Adliye Mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması davasıdır. ....Mahkemesi tarafından ise;.... sayılı devam etmekte olan müteveffa ...'...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.04.2015 gününde verilen dilekçe ile miras ortaklığına temsilci atanması talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin yetkisizliğine dair verilen 06.04.2016 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, miras ortaklığına temsilci atanması isteğine ilişkindir. Davacı vekili, tarafların murisi ...’ın 01.08.2013 tarihinde öldüğünü, murisin malvarlığının davalılar tarafından yönetildiğini, bu nedenle miras ortaklığına temsilci atanmasını istemiştir. Mahkemece, İstanbul Sulh Hukuk Mahkemesinin yetkili olduğu gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir....
İzmir Baro başkanlığından temsilci olabilecek kişilerin isim listesi getirtilmiş, resen seçilen temsilci adayı T16 11/12/2018 tarihli duruşmada terekeye temsilci olarak atanmayı kabul ettiğini bildirmiş, Bornova, Gaziemir ve Karşıyaka Asayiş Şube Müdürlüğünden gelen cevaplarda, temsilci adayı Av. T16 ile taraflar arasında menfaat çatışması bulunmadığı bildirilmiştir. Miras ortaklığında mirasçıların birlikte hareket etmeleri zorunluluğu, işlemleri, kullanım ve idareyi birlikte yapmaları, mirasçılar arasında anlaşmazlık bulunması veya bu konularda anlaşamamaları halinde miras ortaklığı adına gerekli işlemleri yapmak, dava açmak, açılmış veya açılacak davaları tatip etmek üzere Medeni kanunumuz paylaşmaya kadar miras ortaklığına bir temsilci atanması olanağı sağlamıştır. (TMK.md.640) Mirasçılardan biri veya bir kaçının isteği üzerine Hakim mirasın paylaşımına kadar görev yapmak üzere miras ortaklığına bir temsilci atayabilir. Tüm dosya kapsamına göre, İzmir 3....
Mahkememizdeki dava-----miras ortaklığı adına tereke temsilcisi tarafından açılmış olup davacı,------ sayılı dosyasında --------- terekesine temsilci tayini talebiyle devam eden yargılamada --- anne ve babasının vefatından ötürü intikal eden miras hisseleri nedeniyle miras ortaklığına TMK 640/3 maddesi uyarınca geçici temsilci atanmasına karar verildiğini, davalı şirketin de----- dahil olduğunu, söz konusu şirketin----- tarihinde gerçekleşen ------hisselerine el birliğiyle malik olan mirasçılar tarafından sunulan ve tutanağa geçen davalı şirket ve bağlı iştiraki ----hakkında bilgi alma ve özel denetçi atanması taleplerinin genel kurul tarafından yeterli gerekçe gösterilmeden reddedildiğini, bu konuda muhalefet şerhinin tutanağa yazıldığını, ----- sayılı dosyadan alınan izin ve yetki uyarınca davalı şirkete özel denetçi atanması için iş bu davayı açtığını belirterek davalı şirket ve bağlı iştiraki---------- bağımsız uzman bir denetçi atanmasını istemiş, davalı cevap dilekçesiyle, davalı...
Maddesinde ''Alacaklının temerrüde düşmesi durumunda borçlu, hasar ve giderleri alacaklıya ait olmak üzere, teslim edeceği şeyi tevdi ederek borcundan kurtulabilir. Tevdi yerini, ifa yerindeki hâkim belirler. Bununla birlikte ticari mallar, hâkim kararı olmadan da bir ardiyeye tevdi edilebilir.'' hükmü düzenlenmiştir. Tevdii mahalli tayini talep eden vekili, müvekkiline kargo aracılığıyla alıcısı olmadığı halde gönderilen ürünlerin muhafazası için talep edenin deposunun tevdii mahalli tayini ile ücret takdir edilmesi talebinde bulunmuştur. Taraflar arasında bir borç ilişkisi bulunmadığı,bu durumda TBK'nın 106 ve 107. Madde hükümleri kapsamında alacaklı temerrüdünün gerçekleştiğinin ileri sürülmediği ,talep eden tarafından ticari ilişkinin olmadığı malların gönderildiği şirketin ünvanının farklı olduğunun bildirilmesine göre tevdi mahalli tayini koşullarının oluşmadığı sonucuna varılmaktadır.Zira tevdii mahalli tayini kararı temerrüt hükümlerinin uygulanmasını engellemektedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tevdii mahali tayini Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tevdii mahali tayini davasına dair karar, davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Uyuşmazlık, kira sözleşmesinden kaynaklanan borç nedeniyle, borçlu kiracının tevdii mahalli tayini istemine ilişkindir. Mahkemece tevdii mahalli tayini isteminin reddine karar verilmiş, karar davacı tarafından temyiz edilmiştir. Mahkemece verilen tevdii mahalli tayini talebinin reddine ilişkin karar 6100 Sayılı HMUK'UN 362, 382. maddelerinde sayılan çekişmesiz yargı işlerinden olduğundan ve temyizi kabil kararlardan olmamasına göre HMK.nun geçici 3. maddesi yollamasıyla HUMK.nun 428. maddesi gereğince temyiz isteminin REDDİNE, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 12.03.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....
Bir kısım davalılar vekili, ortada paylaşılacak bir tereke olmadığından tereke temsilci atanamayacağını beyanla talebin reddini savunmuştur. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Kural olarak mirasçılardan her biri, terekedeki hakların korunmasını isteyebilir. Sağlanan korumadan da mirasçıların hepsi yararlanır. (TMK. m. 640/4) Bu hükümden çıkan sonuç şudur; şayet üçüncü kişilere karşı terekenin korunmasına yönelik bir işlem söz konusu ise, terekedeki hakların korunması için bütün mirasçıların birlikte hareket etme zorunluluğunun bulunmadığı, mirasçılardan her birinin bu hukuki korumayı isteyebileceği, bu halde, miras ortaklığına temsilci atanmasına gerek bulunmadığıdır. Olayda, mirasçı ..., ... 8....