dan aldığı borç para ile ödediğini, bu nedenle taşınmaz kaydında ipotek tesis edildiğini, devirlerin ve ipotek tesisi işlemlerinin muvazaalı olmadığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, muvazaa iddiasının kanıtlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan......'nin kayden maliki olduğu çekişme konusu 371 ada 20 parsel sayılı taşınmazı 21.03.2006 tarihinde davalı ...'e, adı geçenin de 22.04.2010 tarihinde satış bedelinin 45.000 TL'si peşin ve kalan 100.000 TL için lehine ve faizsiz ipotek tesisi ile davalı ...'a satış suretiyle devrettiği,......un da 16.05.2012 tarihinde taşınmazda davalı ... lehine 400.000 TL bedelli, 2. derecede, faizsiz ipotek tesis ettirdiği, 1938 doğumlu mirasbırakan......'nin 10.05.2012 tarihinde öldüğü ve geriye davacı ...... ...... ile davalı ...... ...... ve dava dışı çocukları ...... ve ......'in kaldığı anlaşılmaktadır....
B.. lehine, 908 parsel sayılı taşınmaz üzerine 405.000,00 TL bedelli ipotek kurulduğunu, davalı M.. B.. tarafından da 30.07.2009 tarihinde düzenlenen resmi senet ile ipoteğin davalı O.. E..'e temlik edildiğini, davacı H.. A..'ın ileri derecede alzheimer hastası olduğunu, vekaletname tarihinde temyiz kudretinin olmadığını, davalıların kötüniyetli hareket ettiklerini belirterek ipoteğin kaldırılmasını istemiştir. Davalılar, malikin işlem tarihinde hukuki ehliyetinin mevcut olduğunu belirterek davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacı ve davalı sıfatının birleştiği H.. Ç.. (1/3) hissesi yönünden karar verilmesine yer olmadığına, diğer davacıların (2/3) miras hissesi yönünden davalılar M.. B.. ile O.. E.. adına tesis edilen ipoteğin terkinine karar verilmiştir. Hükmü, davalı M.. B.. vekili ile davalı O.. E.. vekili temyiz etmişlerdir. Dava konusu G.. M..., 908 parsel sayılı taşınmazın davacı H.. A.. adına kayıtlı olduğu, yargılama esnasında vefat ettiği, mirasçıları olarak A.....
Akit tablosu incelendiğinde davacı ... ile davalıların murisi Nejdet Uysal'ın ipotek borçlusu dava dışı ......r'in ise ipotek alacaklısı olduğu anlaşılmaktadır. Dosya içerisinde ........... Sulh ... Mahkemesinin 2009/97 Esas 2011/101 Karar sayılı ortaklığın giderilmesi davası bulunduğu, kararın kesinleşmesinden sonra satış memurluğuna havale edilerek karar gereğince dava konusu gayrimenkulün hissedarlarının payı oranında satışı için kıymet takdiri yapıldığı, Tapu Müdürlüğünden gelen tapu kayıtlarından dava konusu alacağa yönelik ipotek kaydının mevcut olduğu, ayrıca davacı ve diğer mirasçılar açısından iddia edilen dava konusu ipotek bedelinin ödenmiş olduğu konusunda ipotek alacaklısı ......vekili tarafından beyanda bulunulması üzerine satış bedelinden davalıların hissesine düşen miktarların ilgililere ödendiği anlaşılmaktadır. Yine, taşınmazın davacı adına ipotekten ari olarak kayıt edildiği de tartışmasızdır....
Takip dayanağı, ...Tapu Sicil Müdürlüğü'nün 19.08.2010 tarih ve 6843 yevmiye numaralı ipotek akit tablosunun incelenmesinde, borçlunun alacaklı lehine 30.000,00 TL bedel için 1/2 hissesi adına kayıtlı taşınmaz üzerine ipotek tesis ettiği, ipoteğin mevcut olan bir borç için tesis edildiği ve kesin borç ipoteği (karz ipoteği) olduğu anlaşılmaktadır. Taraflar arasında her ne kadar kesin borç ipoteği aktedilmiş ise de alacaklı vekili itirazın kaldırılması için İcra Mahkemesi'ne verdiği dava dilekçesinde borçlunun itirazında dayandığı 19.08.2010 tarihli sözleşmeyi kabul etmiş ve koşullarının gerçekleşmediğini ileri sürmüştür. Taraflar arasında ihtilafsız kabul edilen 19.08.2010 tarihli sözleşmenin incelenmesinde karşılıklı edimler içerdiği görülmektedir. Anılan kabul karşısında sözleşmedeki edimlerin yerine getirilip getirilmediği, borcun doğup doğmadığı yargılamayı gerektirdiğinden İcra Mahkemesi'nde itirazın kaldırılması talep edilemez....
Feride Yılmaz, 3/16 miras hissesi oranında Hulisi Çınar Akman, 3/16 miras hissesi oranında Muhsine Akpınar, 3/16 miras hissesi oranında T2 adına TAPUYA KAYIT VE TESCİLİNE. " karar verilmiştir....
talebi üzerine davacı idare tarafından ..., 326 ada, 36 parsel sayılı taşınmazın tapuda arsa olarak kayıtlı iken, ... katlı betonarme bina ve arsası olarak cins değişikliği yapıldığını, yine talep gereğince taşınmazın 05/.../1978 tarihli yapı kullanma izin belgesi ve mimari projesi gereğince zemin + ... kat üzerine .../...'er arsa paylı, ...-... nolu bağımsız bölüm meskenlerden oluşan kat mülkiyeti tesisi işleminin yapıldığını, ancak ... Belediyesinin 31/01/2014 tarihli yazıları ile taşınmaz için verilen .../07/1969 tarihli yapı ruhsatında zemin + ... kat için izin verildiği, .... kat için ruhsat düzenlenmediği halde aslı gibidir tasdikli yapı kullanma izin belgesi üzerinde tahrifat yapıldığı ve belediyece sehven tasdik edildiğinin anlaşıldığını bildirerek dayanak belge yoksunluğu nedeniyle tesis edilen kat mülkiyetinin iptalini istediğini, ancak kat mülkiyeti tesis işleminden sonra .... nolu bağımsız bölümün davalılardan ......
Davalı vekili vekaletnamede murisin şahsi borçları için ipotek tesisi yönünde vekile yetki verildiğini ,şirketin borçları için yetki vermediğini ileri sürmekte ise de taşınmaz üzerinde ipotek tesisi için açıkça yetki verdiği anlaşılmaktadır.İpotek tesisi için verilen yetkinin şirketin yetkilisi de olan muris tarafından şirket lehine verildiğinin kabulü gerekmektedir.Vekaletname de ,müteselsil kefalet için yetki olmadığı anlaşılmakta ise de davacının talebinin ipotek limiti olan 100.000-TL olduğu ,ipoteğe başvurulan icra takibinin genel mahkemede dava açılarak alacağın belirlenmesi gerektiğine işaret edildiği dikkate alındığında davalı mirasçıların ipotek limiti kadar-ipotek nedeniyle borçtan mirasçı sıfatıyla sorumlu olduklarının kabulü gerekmektedir....
TMK'nun 640. maddesi gereğince, miras ortaklığı devam ederken mirasçıların terekeye ilişkin bir hakla ilgili dava açmaları, takibe girişmeleri, hep birlikte hareket etmelerine bağlıdır. Bir başka deyişle bir kısım mirasçının tereke kapsamında kalan hakka yönelik müstakilen miras payları nispetinde dava açmaları veya icra takibine girişmeler mümkün değildir. Dolayısıyla, miras şirketi alacaklı ise mirasçılar birlikte hareket etmek zorunda olduğundan mirasçılar arasında mecburi takip arkadaşlığı vardır. Bu husus kamu düzenine ilişkin olup mahkemece re’sen nazara alınır. O halde mahkemece; tereke kapsamında kalan ipotek alacağına ilişkin takipte tüm mirasçılar alacaklı olarak yer alması gerekirken bu husus gözardı edilmek suretiyle takip yapılmasının mümkün olmadığından bahisle itirazın kaldırılması isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde aksine hüküm tesisi isabetsizdir....
Davalılar vekili cevap dilekçesinde özetle; şikayetin pasif tarafı dava konusu icrai işlemin lehine sonuç doğurduğu kimse olduğunu, dava konusu icra dosyasının alacaklıları T3 T4 T5 iken davacı tarafın dilekçesinde yalnızca müvekkil Emine Silici'yi taraf olarak gösterdiğini, davanın bu haliyle usule aykırı ikame edildiğini, davanın süresinde açılmadığını, davacının dava konusu bağımsız bölüm ile Eskişehir ili, Mahmudiye ilçesi, Balçıkhisar Mahallesi 171 ada 66 parselde kayıtlı taşınmazdaki miras hissesi dışında haczedilebilir hiçbir malvarlığı bulunmadığını, miras hissesi olan taşınmazın küçük yüzölçümlü tarla olup, miras payının düşük olduğunu alacağı karşılamayacağını, şikayetin öncelikle usulden reddine, aksi kanaatte ise şikayetin kabulüne karar verilecek olursa iş bu davanın açılmasına sebebiyet vermediklerinden ötürü vekalet ücreti ve yargılama giderinin davacı üzerinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir....
A.Ş. lehine Türk Medeni Kanununun 856. ve 1020. maddesi hükümleri gereğince herkese açık olan tapu sicilindeki mülkiyet durumuna göre dava konusu 54 ada 3 sayılı parseldeki davalının 1/2 hissesi üzerine 17.08.2011 tarihinde ipotek tesis edilmiştir. Tesis edilen ipoteğin kaldırılması da ancak ipotek lehtarının rızası ile mümkündür. Mahkemece yapılan bu saptamalar bir yana bırakılarak, talep de olmadığı halde, ayrıca dava dışı bankaya husumet yöneltilmeksizin yararına konulan ipotek şerhinin kaldırılması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte yazılı nedenlerle davalı vekilinin diğer tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte yazılı nedenle temyiz itirazının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 990 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, 21.05.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....