Dosya içeriği ve toplanan delillerden, çekişme konusu 2965 parsel sayılı taşınmazın miras bırakan tarafından 14.07.1980 tarihli akitle davalıya satış suretiyle temlik edildiği, murisin temlik tarihinde varlıklı bir kişi olup satma ihtiyacının davalının da alım gücünün bulunmadığı akitte gösterilen bedel ile taşınmazın gerçek değeri arasında açık fark olduğu, esasen taraflar ile tanık beyanlarından da devrin bedel karşılığı olmadığı sonucuna varılmaktadır. Nevar ki, davalı miras bırakanın temlik sırasında denkleştirme amacı taşıdığını savunmuş, ancak mahkemece bu konuda bir değerlendirme yapılmamıştır. Bilindiği üzere;uygulamada ve öğretide "muris muvazaası" olarak tanımlanan muvazaa,niteliği itibariyle nisbi (mevsuf-vasıflı) muvazaa türü dür. Söz konusu Muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir....
Dava, mirasta denkleştirme istemine ilişkindir. Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer....
Mahkemece yapılan yargılama sonucu; davanın TMK.nun 669 vd. maddeleri gereği mirasta denkleştirme talebine ilişkin olduğu, mirasta denkleştirme davası ile miras bırakanın yasal mirasçılarına yaptığı sağlararası karşılıksız kazandırmaların belirli koşullar gerçekleştiğinde geri verilmesi istenebileceği, somut olaya gelindiğinde ise miras bırakanın davalı mirasçıya sağlar arası bir kazandırmasından bahsedilemeyeceğinden ilgili madde hükmünde belirtili şartlar mevcut olmadığı bildirilerek davanın reddine karar verilmiştir....
Söz konusu muvazaada miras bırakan gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemektedir. Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve l.4.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere; görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de 4721 s. Medeni Kanununun 706., 6098 s. Borçlar Kanununun 237. (818 s....
A.Ş.’deki 159.724 payı temsil eden 37 adet pay senedini muvazaalı bir işlemle satış gibi göstererek davalı kızına herhangi bir bedel almaksızın bağışladığını ileri sürerek söz konusu 37 adet pay senedinin denkleştirme çerçevesinde miras bırakanın terekesine iade edilmesine; şayet bu talepleri yerinde görülmeyerek mirasbırakanın dava konusu ... A.Ş.’deki 159.724 payı temsil eden 37 adet pay senedini itibari değerleri karşılığında karma bağışlama sözleşmesi ile davalı kızına devrettiği kabul edilecek olursa, pay devir sözleşmesi çerçevesinde ödendiği iddia edilen toplam devir bedelinin kaç tane payın gerçek değerine denk geldiği hesaplanarak, devredilen 37 adet paydan, bulunan bu pay sayısı düşülerek geri kalan payların denkleştirme çerçevesinde miras bırakanın terekesine iade edilmesine karar verilmesi istemiştir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.08.2007 gününde verilen dilekçe ile Türk Medeni Kanunun 737. maddesi gereğince sıva ve boya yapımı için davalı parselin kullanılmasına izin verilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne, davacıya sıva ve boya yapım için izin verilmesine, Türk Medeni Kanunun 737/son maddesi gereğince davalı tarafa 600.00 YTL. denkleştirme bedelinin verilmesine dair verilen 07.11.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan iyileştirme amaçlı faaliyetlerin icrasına geçici izin verilmesi istemiyle açılmıştır. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından davalı aleyhine 05.03.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasta denkleştirme istenmesi üzerine Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2013/14032 Esas, 2013/17688 K. sayılı ilamı ile verilen bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonucunda davanın reddine dair verilen 06.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava, mirasta denkleştirme talebine ilişkindir. Davacılar, davalının miras bırakandan aldığı vekaletname ile davalının hesabındaki 50.000TL’yi çektiğini beyan ederek 50.000TL’nin miras payları oranında kendilerine iadesini talep etmişlerdir. Davalı, çektiği paranın kendisine ait olduğundan bahisle davanın reddini talep etmiştir. Mahkeme, davanın reddine karar vermiştir....
Davalı cevap dilekçesinde, tarafların 2011 yılında sözlü olarak miras taksim sözleşmesi yaptıklarını dava konusu ticari taksiye karşılık anneden kalan gayrimenkullerin bir kısmının davacının da içerisinde bulunduğu mirasçılara devredildiğini, buna ilişkin 14.09.2012 tarihli feragat sözleşmesinin yapıldığını, tenkise ilişkin 1 yıllık sürenin ise geçtiğini belirterek davanın reddini talep etmiştir. Mahkemenin 27.11.2014 tarihli 4. duruşmada verdiği ara karar uyarınca davada taraf olmayan mirasçılar da davacı vekiline vekalet vermiş ve dosyaya sunmuşlardır. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mirasta denkleştirme mirasçıların murisin sağlığında muristen karşılıksız olarak aldığı mal ve kıymetlerin geri alınarak miras taksiminde tereke içerisinde yer almasıdır....
Bilindiği üzere, 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması hâlinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların, görünürdeki satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine " karar verilmiştir. Muris muvazaasında, miras bırakan ile sözleşmenin karşı tarafı, aralarında yaptıkları bağış sözleşmesini genellikle satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi ile gizlemektedirler. Başka bir anlatımla, miras bırakan ile karşı taraf malın gerçekten temliki hususunda anlaşmışlardır. Görünüşteki ve gizlenen sözleşmelerin her ikisinde de samimi olarak temlik istenmektedir....
Muris Sabahat’ın sağlığında davalı ve murisin ortak hesabındaki 1.180.000.00 TL nı muris ve davalının ortak imzalarıyla, başka bir deyişle murisin ortak hesabında payına düşen bedeli kendi iradesiyle karşılıksız olarak davalı kişisel banka hesabına aktarması TMK’nın 669. maddesinde hüküm altına alınan mirasta denkleştirme davasının konusunu oluşturmaktadır. Yasal mirasçılar mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler. Altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup, kural olarak denkleştirme söz konusu ise de altsoy dışında yapılmış karşılıksız kazandırmaların açıkça iadeye tabi olduğu belirtilmedikçe kural olarak iadeye tabi tutulamaz. Davacının karşılıksız kazandırmanın miras hissesine mahsuben yapıldığını kanıtlaması gerekmektedir....