Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Acentenin denkleştirme bedeline hak kazanabilmesi için "sözleşmenin denkleştirme talebine imkan verecek biçimde sona ermesi", "acentenin bulduğu yeni müşteriler sayesinde sözleşme ilişkisinin sona ermesinden sonra da davalının önemli menfaatler elde etmesi", "acentenin ücret kaybına uğraması" ve "denkleştirme bedeli ödenmesinin hakkaniyete uygun olması" şartlarının birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir. Denkleştirme talebi için kanunun aradığı bu şartlar kümülatiftir. Bu bağlamda, öncelikle yeni müşteri çevresinin yaratıldığını, var olan müşterilerle ilişkinin pekiştirilip genişletildiğini ve bu müşteriler sebebiyle davalının önemli menfaatler elde ettiğini ispat yükü acente üzerinde iken davalı da denkleştirme talebinin hakkaniyete uygun olmadığını veya bedelin indirilmesi gerektiğini ispat yükü altındadır....

    göre hesaplanacağı, raporun teknik kısmında, davalı kaynaklı davacı satış kârının ---- olarak hesaplandığı, TTK m. 122/2 uyarınca denkleştirme talebinin üst sınırının acentenin son beş yıllık faaliyeti sonucu aldığı yıllık komisyon veya diğer ödemelerin ortalaması olacağı, bu itibarla davacınım talep edebileceği denkleştirme talebinin üst sınırının, ---- olarak belirleneceğine dair rapor düzenlenmiş olduğu görülmüştür....

      "İçtihat Metni" Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Tespit K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, 4721 sayılı miras hükümlerine göre davalının miras hakkından feragatinin tespiti isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu 14. maddesi uyarınca Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 19.01.2015 tarih 2015/8 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 22.01.2015 tarihli ve 29244 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevine girmektedir. 11 Nisan 2015 tarihi itibariyle Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren 6644 Sayılı Kanun'un 2. maddesi ile değişik 2797 Sayılı Kanun'un 60. maddesinin 1. ve 3. fıkraları uyarınca dosyanın görevli daireyi belirlemek üzere HUKUK İŞBÖLÜMÜ İNCELEME KURULU'NA GÖNDERİLMESİNE, 11.05.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Bu davalarda muris gerçekten sözleşme yapmak ve tapulu taşınmazını devretmek istemekte ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, 1.4.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunun 706., Türk Borçlar Kanunun 237. (Borçlar Kanunun 213.) ve Tapu Kanunun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

        , bu talebin kabul görmemesi halinde yine miras payı oranında tenkisini istemiştir....

          Birleşen davada ileri sürülen denkleştirme talebine gelince, sadece yasal mirasçı aleyhine denkleştirme talebinde bulunulabilir, yasal mirasçı olmayanlara yapılan kazandırma denkleştirmeye tabi değildir. Bu nedenlerle mirasçı olmayan birleşen davalı T5 yönünden talebin reddi gerekir. Birleşen davalılar Asiye ve Halil'e bağış yolu ile devredilen 1/2 hisse yönünden denkleştirme talebine gelince, muris tarafından mirasçıya yapılan kazandırma karşılıksız olmalı ve miras payına mahsuben (iadeye tabi olarak) yapılmalıdır. Bağış amaçlı yapılan kazandırmalar denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlamalıdır. Somut olayda murisin iradesinin bağış olduğu ve bağışlama işlemi ile hisseyi devir ettiği, murisin hisse devrinin miras payına karşılık yapıldığı konusunda bir delil bulunmadığı bu davalılar yönünden de davanın reddi gerektiği anlaşılmıştır....

          İade terekeye yapılır, davacı mirasçının miras payı oranında iade yapılmaz. Altsoya yapılan kazandırma aksi miras bırakan tarafından açıkça belirtilmemişse karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabidir. Altsoya yapılan sağlar arası kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını davalı (altsoy) ispatlamalıdır. Altsoy dışındaki yasal mirasçılara yapılan kazandırma, karine olarak denkleştirmeye (iadeye) tabi değildir. Altsoy dışındaki yasal mirasçıya yapılan kazandırmanın denkleştirmeye (iadeye) tabi olduğunu davacı ispatlaması gerekir. Miras bırakanın iradesinin denkleştirmeye (iadeye) tabi olup olmadığının ispatı şekle tabi değildir, her türlü delille ispatlanabilir. İade edilecek mal varlığı yönünden seçim hakkı davalınındır; ister aynen iade eder, isterse bedelini öder. Miras payının aşan kısmının davalıda kalması miras bırakanın iradesinden anlaşılıyorsa, aşan kısım için iade istenemez. Denkleştirme, denkleştirme anındaki değere göre yapılır....

          Ancak mirasçısını miras hakkından yoksun bırakmak için esas amacını gizleyerek, gerçekte bağışlamak istediği tapulu taşınmazını, tapuda yaptığı resmi sözleşmede iradesini satış veya ölünceye kadar bakma sözleşmesi doğrultusunda açıklamak suretiyle devretmektedir. Bu durumda, yerleşmiş Yargıtay içtihatlarında ve 01.04.1974 tarihli 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere görünürdeki sözleşme tarafların gerçek iradelerine uymadığından, gizli bağış sözleşmesi de Türk Medeni Kanunu'nun (TMK) 706., Türk Borçlar Kanunu'nun (TBK) 237., (Borçlar Kanunu'nun (BK) 213.) ve Tapu Kanunu'nun 26. maddelerinde öngörülen şekil koşullarından yoksun bulunduğundan, saklı pay sahibi olsun veya olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçılar dava açarak resmi sözleşmenin muvazaa nedeni ile geçersizliğinin tespitini ve buna dayanılarak oluşturulan tapu kaydının iptalini isteyebilirler....

            Müvekkilin, feshi haklı gösterecek bir eylemi olmadan, acente sözleşmeyi feshetmişse veya acentenin kusuru sebebiyle sözleşme müvekkil tarafından haklı sebeplerle feshedilmişse, acente denkleştirme isteminde bulunamaz, Denkleştirme isteminden önceden vazgeçilemez. Denkleştirme istem hakkının sözleşme ilişkisinin sona ermesinden itibaren bir yıl içinde ileri sürülmesi gerekir. Bu hüküm, hakkaniyete aykırı düşmedikçe, tek satıcılık ile benzeri diğer tekel hakkı veren sürekli sözleşme ilişkilerinin sona ermesi hâlinde de uygulanır.” şeklindedir. Davacının, TTK'nın 122/2 maddesi uyarınca acentelik sözleşmesinden kaynaklanan portföy(Denkleştirme) tazminatı istemine ilişkin davada, davacı acente ile davalı şirket arasında 27/06/2011 ve 25/07/2016 tarihinde sigorta acenteliği sözleşmesi akdedildiği, davalı tarafça acenteye gönderilen ... 47....

              Somut olayda, davacı öncelikle muris muvazaası nedeniyle dava konusu taşınmazların tapu kaydının iptali ile miras payı oranındaki bölümünün davacı müvekkilleri adına tapuya tescilini, mahkeme muris muvazaası konusunda aksi kanaatte ise terditli talepleri olan mirasta denkleştirme yapılarak terekeye iadesini, aksi taktirde ise müvekkillerine ait saklı payların tenkisini ve davalıdan tahsilini talep etmiş olup davayı taşınmazlardan birinin bulunduğu Sivas Asliye Hukuk Mahkemesinde açmıştır. Davacının öncelikli talebi muris muvazaası nedeniyle tapu iptali ve tescile ilişkin olup bu talebin taşınmazın aynına ilişkin olduğu, davacı vekilinin ikincil talebinin mirasta denkleştirme ya da tenkise ilişkin olmasının davanın taşınmazın aynına ilişkin olma niteliğini ortadan kaldırmayacağı, bu açıklamalara göre yetkili mahkemenin taşınmazlardan birisinin bulunduğu yer mahkemesi olan Sivas Asliye Hukuk Mahkemesi olduğu anlaşılmaktadır....

              UYAP Entegrasyonu