HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1882 KARAR NO : 2021/1355 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : KEMER SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 08/10/2020 NUMARASI : 2020/249 ESAS - 2020/240 KARAR DAVA KONUSU : Miras Hakkına Mahsuben Mülkiyet Hakkı Tanınması KARAR : Kemer Sulh Hukuk Mahkemesinin 2020/249 Esas - 2020/240 Karar sayılı dosyası üzerinden istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dairemize intikal eden dosya incelendi: GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: DAVA: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müteveffa Hüseyin Atmaca'nın müvekkilinin eşi olduğunu, terekenin tespit edilmesini, müvekkiline ait tereke alacağından mahsup edilerek Antalya ili Kemer ilçesi Beldibi Mah. 329 parselde bulunan Hüseyin Atmaca mirasçıları adına 3/4 hissenin mülkiyetinin müvekkil adına tescilini talep etmiştir....
Türk Medeni Kanununun 652/1. maddesi, eşlerden birinin ölümü halinde, tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa, sağ kalan eşin bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebileceğini öngörmektedir. Bu durumda davacı bu konutun miras hakkına mahsuben kendisine özgülenmesi için Ankara 7. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2010/1147 esasında dava açmış olduğuna göre; konutun aile konutu olduğunun tespitini talep etmesinde hukuki yararı mevcuttur. Bu nedenle, mirasbırakanın ölüm tarihi itibarıyla davaya konu taşınmazın (konutun) mirasbırakanla davacının birlikte yaşadıkları konut niteliğinde olup olmadığının belirlenmesi için gösterilen delillerin toplanması ve gerçekleşecek sonucuna göre tespit talebi hakkında bir karar verilmesi gerekir....
Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.12.2012 gününde verilen dilekçe ile miras hakkına mahsuben intifa hakkının tanınması istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 28.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 26.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi. .......
daki taşınmaz yönünden aile konutu olarak tespiti ve taşınmaz üzerinde TMK 240 veya TMK 652. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı tanınması istenmiştir. Birleşen dava dosyasında ise davacı tarafça TMK 227 madesi gereğince ...'daki taşınmaz için 5.000,00 TL ve Kartal'daki taşınmaz için 2.500,00 TL olmak üzere alacak talep edilmiş, ve yine ...'daki konut ile ilgili olarak aile konutu olduğunun tespiti ve taşınmaz üzerinde TMK 240 veya 652. maddeleri uyarınca mülkiyet hakkı tanınması istenmiştir. Davalı vekili, murisin malvarlığının edinilmesinde davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek davanın reddini savunmuştur....
Sulh Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 27/03/2014 ESAS-KARAR NO : 2012/17-2014/1197 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun "miras hukuku" hükümlerinden kaynaklanan 652/2. madde uyarınca sağ kalan eşin miras hakkına mahsuben aile konutunda oturma hakkının tanınması istemine ilişkin olup, hüküm sulh hukuk mahkemesince verilmiştir. Buna göre, inceleme görevi Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren 19.01.2015 tarihli 2015/8 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. Ancak, Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 19.02.2015 tarihinde görevsizlik kararı verdiğinden Daireler arasında oluşan görev uyuşmazlığı giderilmek üzere dosyanın Hukuk Daireleri Başkanlar Kuruluna gönderilmesine karar vermek gerekmiştir....
Her ne kadar, davacı vekili temyiz dilekçesinde TMK.nun 652/1. fıkrası uyarınca, sağ kalan eşe tanınan yasal hakkı kullanarak konut ve ev eşyasının mülkiyetinin miras hakkına mahsuben kendisine (vekil edenine) verilmesini istemiş ise de, uyuşmazlık şu aşamada miras hakkına yönelik olmayıp, mal rejimi sözleşmesinden kaynaklanan haklara ve TMK.nun mal rejimine ilişkin hükümlerine ilişkin bulunmaktadır. TMK.nun 652. maddesi uyarınca sağ kalan eş miras payı karşılığında mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu durumda aynı Kanunun 658. maddesinde de, açıkça vurgulandığı üzere görevli mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi olarak belirlenmiştir. TMK.nun 240. maddesinde ise, sağ kalan eş; edinilmiş mallara katılma rejiminden kaynaklanan katılma alacağı karşılığında ev eşyası ve konut üzerinde mülkiyet hakkının tanınmasını isteyebilir. Bu bakımdan davacı vekilinin bu yöndeki iddiası pek yerinde görülmemektedir....
Davacının bu yöne ilişkin temyiz itirazları açıklanan sebeple yerinde görülmemiştir. 2-Davacı, taşınmazın tapu kütüğüne "aile konutu şerhi" konulması isteği yanında, bu konut üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet, bunun kabul edilmemesi halinde intifa veya oturma hakkı tanınmasını da talep etmiştir. Bu talep Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanmaktadır. Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde yeralan, tereke malları arasında bulunan eşlerin birlikte yaşadığı konutun veya ev eşyasının sağ kalan eşe miras hakkına mahsuben özgülenmesi, paylaştırma niteliğinde olup, o mal üzerindeki mirasçıların "elbirliği" şeklindeki ortaklığının izalesi sonucunu hasıl eder. O nedenle Türk Medeni Kanununun 652. maddesine dayanan isteklerde görevli mahkeme, paylaşma isteklerindeki görev kurallarına göre belirlenmelidir. Her mirasçı, terekedeki belirli malların aynen, olanak yoksa satış yoluyla paylaştınlmasına karar verilmesini Sulh Mahkemesinden isteyebilir....
Mahkemece, paydaşlığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hüküm sonucunda gösterilmesi gerekir. 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 652. maddesinde; “Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadıkları konut varsa; sağ kalan eş, bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir. Haklı sebeplerin varlığı halinde, sağ kalan eşin veya mirasbırakanın diğer yasal mirasçılarından birinin istemi üzerine, mülkiyet yerine intifa veya oturma hakkı tanınmasına karar verilir....
Şubesinde bulunan 145 nolu müşterek kasanın içindeki menkullerin müvekkiline ait olduğunun tespitine, mülkiyet çözülünceye kadar kasa içindeki emtianın satışının önlenmesi açısından İhtiyati Tedbir konulmasına, yargılama giderleri ile ücreti vekaletin de karşı tarafa yüklenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. TMK'nın 652/1. maddesi "Eşlerden birinin ölümü halinde tereke malları arasında ev eşyası veya eşlerin birlikte yaşadığı konut varsa; sağ kalan eş bunlar üzerinde kendisine miras hakkına mahsuben mülkiyet hakkı tanınmasını isteyebilir." hükmüne yer vermiştir. 6100 sayılı HMK'nın 4/1-b maddesinde sulh hukuk mahkemelerinin görevi "taşınır ve taşınmaz mal veya hakkın paylaştırılmasına ve ortaklığın giderilmesine ilişkin davalar" olarak tanımlanmıştır. Bu haliyle eldeki uyuşmazlığın sulh hukuk mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK’nın 21 ve 22. maddeleri gereğince ... 17....
Asliye Hukuk Mahkemesince, davacının dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunu belirterek, davacının ölen kocasından kalan konuta ilişkin olarak kendisine mülkiyet ... tanınmasını talep ettiği davanın Türk Medeni Kanununun 658. maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir. Büyükçekmece Sulh Hukuk Mahkemesi ise, davada, dava konutu taşınmazın aile konutu olarak tespiti ile bu taşınmaz üzerine miras hakkına mahsuben davacı lehine mülkiyet ... tanınması ve bu hususun tapuya tesciline yönelik iki istem bulunduğunu belirtip, talepler yönünden davayı tefrik ederek, taşınmazın aile konutu olarak tespitine ilişkin davanın Türk Medeni Kanununun 194. maddesi ve 4787 Sayılı Kanun uyarınca Aile Mahkemesinin görevinde olduğu gerekçesiyle, görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. Somut olayda, mirasçılar arasında dava konusu konutun aile konutu olup, olmadığı konusunda çekişme bulunmaktadır....