Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bilindiği üzere, 1.4.1974 tarih ve 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile "Bir kimsenin; mirasçısını miras hakkından yoksun etmek amacıyla, gerçekte bağışlamak istediği tapu sicilinde kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklamış olduğunun gerçekleşmiş bulunması hâlinde, saklı pay sahibi olsun ya da olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların, görünürdeki satış sözleşmesinin muvazaalı olduğunu ve gizli bağış sözleşmesinin de şekil koşulundan yoksun bulunduğunu ileri sürerek dava açabileceklerine " karar verilmiştir. Mirasçı, muvazaalı sözleşmenin dışında kaldığından ve ona karşı koyduğundan üçüncü kişi durumundadır....

Mahkemece, miras bırakanın çekişme konusu payın temliki tarihinde fiil ehliyetinin bulunmadığı, murisin miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla taşınmazı kendisine bakan davalı ...'a aslında bağış olduğu halde satış şeklinde temlik ettiği, davalı ...'ın da ... Medeni Kanununun 1023.maddesinin koruyuculuğundan yararlanamayacağı gerekçeleriyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalılar tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'in raporu okundu, düşüncesi alındı. Dosya incelendi, gereği görüşülüp, düşünüldü. -KARAR- Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalıların temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 810.00.-TL. bakiye onama harcının temyiz eden davalılardan alınmasına, 29.3.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    Davalı, karşı davacı ..., miras bırakanın kendisinin saklı payını bertaraf ederek davacı ve davalı çocuklarına temliklerde bulunduğunu aslında sağ eş ...'dan mal kaçırılmış olduğunu ileri sürüp, davacılara temlik edilen bağımsız bölümlerin tapu kaydının iptali ile miras payı oranında adına tescilini olmazsa tenkis istemiş, asıl davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, temliklerin mirasçılardan mal kaçırma veya saklı paya tecavüz kastı ile yapılmayıp murisin asıl amacının denkleştirme olduğu muris tarafından yapılan bir kısım satışların ise gerçek satış olduğu gerekçesi ile asıl ve karşı davanın reddine karar verilmiştir....

      Mahkemece çekişmeli taşınmazların tarafların ortak miras bırakanı ... ...'ndan geldiği, miras bırakanın ölümünden sonra tüm mirasçıların katılımı ile bir paylaşmanın yapılmadığı, davalılar tarafından paylaşmanın kanıtlanamadığı gibi mevcut fiili paylaşımın da yöntemince yapılan bir paylaşma olmadığı toplanıp değerlendirilen delillerle doğru olarak belirlenmiştir. Ancak taleple bağlı olarak hüküm kurulması gerektiği halde davacıların talebinin ve davalıların savunmasının dışına çıkılmak suretiyle fiili durumu denkleştirme amaçlı yazılı şekilde karar verilmesi isabetli değildir....

        Diğer taraftan,davalı ödünç aldığı altınları elden çıkarmak suretiyle taşınmazı satın aldığını bildirmişse de, anılan bu olgu müşahhas verilere dayalı olarak kanıtlanmış olmayıp bu yöndeki tanık ifadelerinin de mücerret beyandan ibaret olduğu, ayrıca davalı, miras bırakanın diğer mirasçılarada birtakım taşınmazları devrettiğini, gerçek iradesinin mal kaçırmak olmadığını bildirmişse de, kendisinin miras bırakanı olan Selahattin'in 2004 tarihinde öldüğü, oysa çekişmeli taşınmazın davalıya Selahattin'in ölüm tarihinden önce temlik edildiği görülmektedir. Selahattin'in temlik tarihinde sağ olduğuna, davalının ise bu aşamada miras bırakanın varisi olamayacağına göre denkleştirme yönündeki savunmasına da olanak bulunduğu söylenemez. Öyle ise, somut olgular ve bulgular yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirildiğinde murisin davalıya yapmış olduğu temlikin muvazaa ile illetli olduğu kabul edilmelidir....

          Çünkü, davalı murisin altsoyu olup, TMK’nın 669/2 maddesi uyarınca altsoy yararına yapılan sağlararası kazandırmalar kural olarak miras payına mahsuben yapılmış sayılır ve denkleştirmeyi sağlamak için iadeye tabidir. Ancak, muris kazandırmanın denkleştirmeye tabi olmadığını açıkca belirttiği veya davalının kazandırmanın iadeye tabi olmadığını kanıtlaması halinde denkleştirmeye konu edilemeyecektir. Hesaplarda bulunan paraların denkleştirmeye konu olmaması halinde davalı ...’in ortak hesaptan tasarrufundan fazla bedeli çekip çekmediği belirlenmelidir. Tasarrufundan fazla bir bedeli çekmesi halinde bu bedel denkleştirmeye konu edilmelidir. Bunun yanında, mirasta denkleştirmenin nasıl yapılacağı TMK’nın 671 ve devamı maddelerinde açıklanmıştır. Denkleştirme konusunun terekeye aynen iadesi veya miras payına mahsubu konusunda geri iade ile yükümlü mirasçıya seçimlik hak tanınmıştır....

            Bunun dışında Türk Medeni Kanununun üçüncü kitabında miras hukukuna ilişkin düzenlemeler yer almış, 640- 645. maddelerde mirasın paylaşılması, 646, 668, maddelerde paylaşmanın nasıl yapılacağı, 669- 675. maddelerde mirasta denkleştirme 676- 682. maddelerde, paylaşmanın tamamlanması hükümleri açıklanmıştır. Miras yoluyla intikal etmiş ve bu nedenle elbirliği mülkiyetine tabi olan taşınır veya taşınmaz malların ortaklığının giderilmesi istendiğinde mahkemece uyuşmazlık öncelikle TMK'nın 642. maddesine göre çözümlenecektir. Mirasın taksim kurallarına göre bir sonuca ulaşılamaz ise bu durumda mülkiyet hukuku kapsamında TMK'nın 703.maddesi yollaması ile 698 ve 699. maddelerinde yer alan hükümlere göre birlikte mülkiyete son verilir. Miras hukuku kapsamında bir paylaşma yapılabilmesi için tereke mallarının tümünün (menkul, gayrimenkul) nazara alınması zorunlu değildir. Terekenin dava konusu edilen kısmının paylaştırılması mümkündür....

            Bilindiği üzere 4721 sayılı TMK’nın 669. maddesinde; "Yasal mirasçılar, mirasbırakandan miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları, denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlüdürler." düzenlemesine yer verilmiştir. Somut olayda; mirasbırakan tarafından temlik, bağış suretiyle yapıldığına göre bu kazandırmaların miras payına mahsuben verilmediği ve mirasbırakanın kendisini iadeden muaf tuttuğunu ispat yükü davalı tarafa aittir....

            Sigorta acentesi, hakkaniyet gerektirdiği takdirde ve oranda denkleştirme talep edebilir. Bu koşul, somut durumun tüm özellikleri dikkate alınarak denkleştirme ödemesinin adil bir sonuç olup olmayacağının belirlenmesini ifade eder. Denkleştirme isteminin sınırları; sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar göz önüne alınıp çizilir. (Koç, Mehmet, Acentenin Denkleştirme İstemi, s. 90)....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, mirasbırakan ...' ın kız çocuklarını miras haklarından yoksun bırakmak amacıyla terekesinin en değerli kısmını teşkil eden dava konusu ..., ..., ..., ..., ... ve ... parsel sayılı taşınmazlarını davalılara satış suretiyle muvazaalı olarak temlik ettiğini ileri sürerek tapu kayıtlarının iptali ile miras payları oranında adlarına tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Davalılar, mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsar biçimde paylaştırma yaptığını, başkaca taşınmazlarının da bulunduğunu belirtip davanın reddini savunmuşlar, davalı ...'ın yargılama sırasında ölümü üzerine mirasçısı ... davaya dahil edilmiştir....

                UYAP Entegrasyonu