Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Davacı tarafından davalıya yapılan kazandırmanın miras payına mahsuben gerçekleştiği kanıtlanmamıştır. Davanın reddi gerekir. Değerli çoğunluğun farklı görüşüne katılmıyorum....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar tarafından, davalılar aleyhine 26.12.2013 gününde verilen dilekçe ile miras payına yönelik alacak ve denkleştirme istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, karşı dava ve birleştirilen davanın reddine dair verilen 07.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve dosya içeriğine göre, mahkeme kararı ve dayandığı gerekçeler usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.09.2016 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      Bunun için de ülke ve yörenin gelenek ve görenekleri, toplumsal eğilimleri, olayların olağan akışı, mirasbırakanın sözleşmeyi yapmakta haklı ve makul bir nedeninin bulunup bulunmadığı, davalı yanın alım gücünün olup olmadığı, satış bedeli ile sözleşme tarihindeki gerçek değer arasındaki fark, taraflar ile miras bırakan arasındaki beşeri ilişki gibi olgulardan yararlanılmasında zorunluluk vardır. Bilindiği ve 01.04.1974 tarih 1/2 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı üzere ''muris muvazaası, mirasbırakanın danışıklı olarak mirasçılarını miras hakkından yoksun bırakmak amacıyla gerçekte bağışlamak istediği tapuda kayıtlı taşınmaz malı hakkında tapu sicil memuru önünde iradesini satış doğrultusunda açıklaması halinde, saklı pay sahibi olsun yada olmasın miras hakkı çiğnenen tüm mirasçıların görünürdeki satış sözleşmesinin BK'nun 18....

      Hemen belirtmek gerekir ki; denkleştirme savunması, mirasçılar arasında geçerli olup mirasçı olmayan kişinin denkleştirme savunmasına itibar edilemez. Dolayısıyla somut olayda, davalı ...’ın babası hâlen sağ olup, denkleştirme savunmasına itibar edilemez. Ancak ...’a temlik edilen 2, 17 ve 119 sayılı parsellerin temlikindeki amacın mal kaçırma olmayıp, gerçek satış olduğu dinlenen tanık ...’in beyanı ile sabittir. Hal böyle olunca, tüm davaların reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde karar verilmiş olması doğru değildir. Asıl davada davalı ... ve birleştirilen davada davacı ...'nin belirtilen nedenlerle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile, hükmün (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK'un 428.maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 04.07.2018 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        Davacıların öteki temyiz itirazlarına gelince; davalı ... ve İlhan denkleştirme savunmasında bulunmalarına rağmen mahkemece bu yönde gerekli araştırma ve inceleme yapılmadan sonuca gidilmiştir.Hâl böyle olunca, muris muvazaasında belirtilen ilkeler de gözetilmek suretiyle mirasbırakanın tüm mirasçıları kapsar biçimde denkleştirme yapıp yapmadığının duraksamaya yer vermeyecek biçimde açıklığa kavuşturulması, denkleştirme iradesi ve olgusunun varlığının saptanamaması halinde davalı ... ve İlhan'ın diğer davalı ... ve ... birbirleri ile yakın akraba oldukları davalı ... ve ...'in iyiniyetli olmadıkları gözetilmek suretiyle anılan kişilere yapılan temlikler yönünden davacıların miras payları oranında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı biçimde hüküm kurulması doğru değildir." hususlarına değinilerek bozulmuş, davacılar vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur....

          Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Mirasta Denkleştirme Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Uyuşmazlık ve hüküm Türk Medeni Kanununun 669. maddesinden kaynaklanan mirasta denkleştirme istemine ilişkin olup, inceleme görevi Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 01.02.2017 tarihinde yürürlüğe giren 20.01.2017 tarih 2017/1 sayılı iş bölümü kararı gereğince Yargıtay 14. Hukuk Dairesine aittir. SONUÇ : Yukarıda belirtilen sebeple dosyanın görevli Yargıtay 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına gönderilmesine oybirliğiyle karar verildi. 02.10.2017 (Pzt.)...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL, TENKİS Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan babası ... ... ile davalı annesi ... ...'ın 938 ada 1 sayılı parselde yarı yarıya adlarına kayıtlı 21 numaralı dükkanı diğer davalı kızları ... ...'ye satış suretiyle devrettiklerini, işlemin kendisinden mal kaçırma amacıyla yapıldığını ileri sürerek, payı oranında iptal-tescile, olmazsa tenkise karar verilmesini istemiştir. Davalılar, usul ve esastan davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, halen hayatta bulunan ... ... yönünden davanın reddine, miras bırakan ... ...'ın davalı ... lehine gerçekleştirdiği işlemin ise muvazaalı biçimde yapıldığı gerekçesiyle anılan davalı yönünden davanın kabulüne karar verilmiştir....

              ilgili maddelerine göre miras mallarının eşit şekilde dağıtılmasını talep etmiş; Davacı vekili 22/06/2021 tarihli dilekçesinde özetle; 10/06/2021 tarihli celse 3 nolu ara kararı uyarınca hangi davalıdan ne tür talepte bulunulduğu açıklamak üzere bir haftalık süre verildiğini, açılan davanın muris muvazaası ve mirasta denkleştirme ve miras taksim davası olduğunu beyan etmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL Taraflar arasında görülen davada; Davacı, miras bırakan ...'ın 443 parsel sayılı taşınmazdaki payını davalı oğlu ...'e satış suretiyle temlik ettiğini, yapılan temliki işlemin mirasçıdan mal kaçırma amaçlı ve muvazaalı olduğunu, ...'in de taşınmazı diğer davalı ...'ya satış suretiyle devrettiğini, ...'nun iyiniyetli olmadığını ileri sürerek tapu iptali ve mirasçılar adına tescili isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, miras bırakanın isteğinin terekeden mal kaçırma olmadığı denkleştirme amacıyla temlikte bulunduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacı vekili tarafından süresinde duruşma istekli temyiz edilmiş olmakla, duruşma günü olarak saptanan 9.2.2010 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden ......

                Sigorta acentesi, hakkaniyet gerektirdiği takdirde ve oranda denkleştirme talep edebilir. Bu koşul, somut durumun tüm özellikleri dikkate alınarak denkleştirme ödemesinin adil bir sonuç olup olmayacağının belirlenmesini ifade eder. Denkleştirme isteminin sınırları; sözleşmeden kaynaklanan menfaatler, sözleşmenin tarafları arasındaki risk paylaşımı, acentelik sözleşmesinin süresi, acentenin gelir miktarı, sözleşmeden kaynaklanan yükümlülükleri yerine getirmek için harcanan emek ve zaman, sözleşme dışı kazanç ve kayıplar, tarafların mal varlığı ve gelir ilişkileri, kişisel durum (Yaşlılık, sağlık durumu, çalışma yeteneği), işin önemi, acentenin tek firma-çok firma acentesi olması, markanın etkisi (unvanın), rekabet yasağının ihlal edilmesi, sözleşmenin sona erme nedeni ve varsa kusur oranları gibi hususlar göz önüne alınıp çizilir. (Koç, Mehmet, Acentenin Denkleştirme İstemi, s. 90)....

                  UYAP Entegrasyonu