Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, miras yolu ile geçen mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil talebinden kaynaklanmaktadır. Davanın niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 1.Hukuk Dairesine aittir. Ancak, anılan daire dosyayı dairemize göndermiş olduğundan dosyanın Hukuk Başkanlar Kurulunca temyiz incelemesini yapacak daire belirtilmek üzere Hukuk Başkanlar Kuruluna gönderilmesine, 22.11.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi _K A R A R_ Dava, miras yoluyla intikal eden mülkiyet hakkına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 13.04.2010 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi K A R A R Dava, miras yoluyla intikal eden mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkin olup, 2797 sayılı Yargıtay Kanununun 14.maddesi gereğince temyiz incelemesi 1.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Yukarıda belirtilen nedenle dosyanın görevli sözü edilen Yüksek Daire Başkanlığına gönderilmesine, 17.06.2011 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

        Türk Medeni Kanununun 669. maddesinin 1. fıkrasında yasal mirasçıların mirasbırakandan kanundaki miras paylarına mahsuben elde ettikleri sağlararası karşılıksız kazandırmaları denkleştirmeyi sağlamak için terekeye geri vermekle birbirlerine karşı yükümlü oldukları; 2. fıkrasında miras bırakanın çeyiz veya kuruluş sermayesi vermek ya da bir mal varlığını devretmek veya borçtan kurtarmak v.b. gibi karşılık almaksızın alt soyuna yapmış olduğu kazandırmaların aksi mirasbırakan tarafından açıkça belirtilmiş olmadıkça denkleştirmeye tabi olacağı hükme bağlanmıştır. TMK'nın anılan maddesine göre altsoy açısından karşılıksız kazandırmada miras payına mahsup edilmek üzere hareket edildiği yönünde karine olup; kural olarak denkleştirme söz konusudur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya düşer. Somut olaya gelince; mahkemece öncelikle ispat yükünün altsoy olan ...'...

          Aksi yöndeki Kararın bu sebeple kaldırılması zaruridir. 4- ) MURİS TARAFINDAN DAVALI LEHİNE YAPILAN KAZANDIRMA DAVALININ MİRAS PAYINA MAHSUBEN YAPILMIŞTIR. Zira muris sağlığındayken davacı lehine 05.03.2018 tarihli bilirkişi raporu ile de açıklığa kavuşan NET GELİR 1.044.544,71 TL değerindeki kazandırmada bulunmuştur. Bu kazanımlar ivazsız olup karşılık alınmadan yapılmıştır. Herhangi bir karşılığın alınmaması kazandırmanın davalının miras payına mahsuben yapıldığına karine oluşturur. Kazandırmanın miras payına mahsuben verilmediğinin ispat yükü kazandırmadan yararlanan davalıya ait olmakla beraber dava dosyasında davalı bu hususu ispatlayamamıştır. Bu nedenle mahkemece 1.044.544,71 TL değerindeki kazandırmanın davalının miras payına mahsuben yapılmış olması sebebiyle denkleştirmeye tabi tutulması gerekirken aksi yönde karar verilmesi hataya sebebiyet vermiştir. *** YARGITAY 14....

          Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Kural olarak önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibaret olup bu bedelin dava açılırken hazır edilmesi ve mahkemece makul süre içinde mahkeme veznesine depo edilmesiyle birlikte vadeli bir hesapta değerlendirilmesi gereklidir. Anayasanın "Mülkiyet hakkı" kenar başlıklı 35.maddesine göre, "Herkes, mülkiyet ve miras haklarına sahiptir. Bu haklar, ancak kamu yararı amacıyla, kanunla sınırlanabilir. Mülkiyet hakkının kullanılması toplum yararına aykırı olamaz."...

          Mülkiyet hakkı gerek Anayasa ve yasalarla, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve ek protokolleri ile kabul edilmiş temel haklardandır. Eşyaya bağlı ayni haklardan olan "mülkiyet hakkı" herkese karşı ileri sürülebileceği gibi, hakka yönelik bir müdahale durumunda ne zaman gerçekleştiğine bakılmaksızın, ileri sürüldüğü andaki hak sahibi tarafından her zaman koruma istenebileceği de kuşkusuzdur. Anılan korumanın istenmesi durumunda da "hakkın kötüye kullanıldığı"ndan söz edilebilmesine hukuken olanak yoktur. 4721 s. TMK' nun 683. maddesine göre malik, "aktif yetki" kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşya üzerinde kanuni sınırları içinde dilediği gibi tasarrufta bulunma; hem de "pasif yetki" kapsamında mülkiyet hakkına konu olan eşyayı 3. kişilerce yapılacak saldırılara karşı koruma haklarına sahiptir. Müdahalenin men'ine ilişkin bu dava ayni bir dava olup, tecavüz devam ettiği sürece açılabilir....

          Mahkemece, taşınmazın mülkiyeti henüz davacı Hazine'ye tapudan geçmediği nedeniyle davacının dava hakkı bulunmadığından bahisle istek reddedilmiştir. Hükmü, davacı Hazine vekili temyiz etmiştir. Dosyada yer alan bilgi ve belgelerden 193 ada 6 parsel sayılı taşınmazın tapuda Yani kızı ...(...) adına kayıtlı iken Hazine'nin açtığı dava sonucu tapu malikinin gaipliği nedeniyle taşınmazın tapu kaydının iptali ile Hazine adına tescil edildiği görülmektedir. Türk Medeni Kanununun 705. maddesi hükmüne göre kural olarak taşınmaz mülkiyetinin kazanılması tescille olur. Ancak, anılan hükmün 2. fıkrası gereğince miras, mahkeme kararı, cebri icra, işgal, kamulaştırma halleri ile kanunda öngörülen diğer hallerde mülkiyet tescilden önce kazanılır. Fakat bu gibi durumlarda malikin tasarruf işlemleri yapabilmesi mülkiyetin tapu kütüğüne tescil edilmiş olmasına bağlıdır....

            un sadece 383 parsel sayılı taşınmazda miras payı olup 392 parsel sayılı taşınmazda mülkiyet hakkı olmadığı, bu haliyle sözleşmenin yerine getirilmesinin mümkün olmayacağı, davacının mülkiyeti kendisinde bulunmayan taşınmazı kullanan davalıya karşı elatmanın önlenmesi davası açamayacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Mülkiyet hakkı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun 683 ila 778. maddeleri arasında düzenlenmiş olup 683. madde uyarınca; “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içinde, o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir. Malik, malını haksız olarak elinde bulunduran kimseye karşı istihkak davası açabileceği gibi, her türlü haksız elatmanın önlenmesini de dava edebilir.” hükmü yer almaktadır....

              Dava konusu 109 ada 2 parsel, ceddinden miras ve taksim yoluyla intikal ettiği, 30-40 yıldan fazla süredir zilyetliklerinde bulunduğu açıklanmak suretiyle 09.05.2007 tarihinde 1/2 oranında paylı mülkiyet şeklinde davalılar ... ve ... adına tespit edilmiş, 23.07.2007 tarihinde hükmen davalılar adına tescil edilmiştir. Dava; mirasçılar arasında sürdürülen miras hakkına dayalı pay iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davacılar, 109 ada 2 parselin ortak miras bırakan ...’ten kaldığını, terekenin taksim edilmediğini ve taşınmaz üzerinde miras payları bulunduğunu açıklayarak istekte bulunmuşlar, davalılar ise, babaları tarafından 1975 yılında kendilerine verildiğini ileri sürmüşlerdir....

                UYAP Entegrasyonu