WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Buna göre murisin alacaklıları tarafından TMK'nın 617. maddesine dayanılarak mirasın reddinin iptali davası açılamaz. Ayrıca TMK'nın 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirasçının borcundan dolayı alacaklının mirasın reddinin iptali davası açabilmesi için murisin terekesinin borca batık olmadığının tespit edilmesi gerekmektedir. Mahkemece, yukarıda belirtilen yasa maddeleri gereğince araştırma ve inceleme yapılarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

    in mirasını reddettiğini, mirastan intikal eden pay dışında bir malvarlığı bulunmadığını, mirasın reddi sırasında borçlarına karşılık bir güvencede göstermediğini ileri sürerek, mirasın reddinin iptali ile resmen tasfiyesini; birleştirilen davada da davacılar .... ile ... da aynı gerekçelerle mirasın reddinin iptali ile resmen tasfiyesini istemişlerdir. Davalı, davacıları zarara uğratma kastının bulunmadığını, murisi ile uzun yıllardır görüşmediğini, ayrıca kardeşlerinin edindiği malların da muris adına kaydedildiğini, acz içinde olduğuna ilişkin belge sunulmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Diğer davalılar süresinde yanıt vermemişlerdir. Mahkemece, mirasın reddinin iptali ile mirasın resmen tasfiyesine karar verilmiştir....

      Davalı, alacaklılardan mal kaçırma amacının bulunmadığını, usul yasasında mirasın reddi için vekaletnamede özel yetki bulunması gerektiğine dair bir düzenlemenin yer almadığını, vergi beyannamesini okumadan imzaladığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davalının vekil aracılığıyla mirası reddettiği ancak vekaletnamede mirasın reddine ilişkin bir yetki bulunmadığı gerekçesiyle mirasın reddi kararının iptali ile mirası kabul etmiş sayılmasına dair karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Dava, mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. TMK'nın 617. maddesi uyarınca borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve malvarlığı kendi borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddeden mirasçının alacaklıları veya iflas masası ret tarihinden itibaren 6 ay içinde reddin iptali davası açabilir. Reddin iptaline karar verilirse, miras resmen tasfiye edilir....

        Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; mirasın reddinin iptali kararının tespit davası olmadığını, bu kararın mirasın reddine ilişkin kararı ortadan kaldıran iptal davası niteliğinde olduğunu ve dosya borçlularının avalist Muhammet Kurtul'un yasal mirasçıları olduğunu gösterdiğini, kesinleşmeden icraya konulamayacak olan ilamların HMK.nun 367. maddesinde sınırlı sayıda gösterildiğini, mirasın reddinin iptaline ilişkin davanın tespit davası olmayıp bir inşai dava olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığı iddiasının da doğru olmadığını, davacı- borçlulara ödeme emri tebliğ edilmemesi sebebinin mirasın reddinin iptali davası sonucunun beklenilmesi olduğunu, mirasın reddinin iptali davasının zamanaşımı sürelerini kestiğini ve zamanaşımı sürelerinin işlemesini durdurduğunu, davanın kabul edilmesi ile takibin yenilenmek suretiyle ödeme emrinin tebliğ edildiğini, tebligat zarfları üzerinde yazılı olduğu gibi, çek suretlerinin de tebliğ edildiğini, davacı taleplerinin yerinde olmadığını savunarak...

        Mahkemece mirasın reddinin iptali talepli davanın Sulh Hukuk Mahkemesinin görevi kapsamına girdiğinden bahisle görevsizlik kararı verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiştir. Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 617.maddesine dayalı, mirasın reddinin iptaline yöneliktir. Mal varlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK m. 617/1) Kanunda özel hüküm bulunmadığı ve Sulh Hukuk Mahkemelerinin görevini açıklayan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 4. maddesinde gösterilen davaların dışındaki her dava Asliye Hukuk Mahkemesinde görülür. Mirasın reddinin iptali davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesidir. Öyle ise, işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi doğru bulunmamıştır....

          Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir (Murisin alacaklarının korunmasında). Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde zamanışımı ve hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu tür davayı açmak için herhangi bir süre yoktur....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.06.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 23.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, Türk Medeni Kanununun 617. maddesi gereğince mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, mirasın reddinin iptaline karar verilmiştir. Hüküm, davalılar vekilince temyiz edilmiştir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse alacaklıları veya iflas idaresi kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinde başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler (TMK m. 617/1)....

              Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 Esas, 2014/278 Karar sayılı dosyada reddettiğini, davalının murisinin terekesinin borca batık olmadığını, davalının alacaklılarını zarara uğratmak kastıyla mirasın reddettiğini bu nedenle mirasın reddinin iptali ile, davacıya cebri icra ve satış yetkisi verilmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, hak düşürücü sürenin geçtiği, davalının murisin sağlığından miras payı aldığı gerekçesiyle mirası reddettiğinden bahisle davanın reddini istemiştir. Mahkemece, davanın hukuki niteliği bakımından TMK'nin 617. maddesine dayalı mirası reddin iptali isteği olduğu, iptali istenen ... 5. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/239 Esas sayılı dosyada davalının 28.03.2014 mirasın reddi talebinde bulunduğu, mirasın reddinin iptali davasının ise 20.05.2015 tarihinde açıldığı ve 6 aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                DELİLLER: Nüfus kaydı, veraset ilamı, Kastamonu Sulh Hukuk Mahkemesi'nin mirasın reddine dair 2017/2313 Esas, 2018/2275 Karar sayılı kararı, 34 XX 614 plakalı aracın davalı Nermin'e ait olduğuna dair 30/05/2016 tarihli belge, aracın dava dışı üçüncü kişiye ait olduğuna dair 19/07/2018 tarihli belge, Kastamonu 4. İcra Müdürlüğü'nün 2018/1353 Esas sayılı takip dosyası vs. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE HUKUKİ SEBEP : Dava, TMK’nın 610/2 maddesine dayalı mirasın gerçek reddinin iptali ile TMK’nın 618. maddesine dayalı tereke mallarının terekeye iadesi istemlerine ilişkindir. Bilindiği üzere TMK 617. maddesi gereğince, mirasın gerçek reddinin iptali davası mirasçının alacaklıları veya iflas masası, borcunu ödemeyen, güvence vermeyen ve malvarlığı borcunu ödemeye yetmeyen, alacaklılarına zarar vermek kastıyla mirası reddeden mirasçıya karşı ret tarihinden itibaren 6 ay içinde mirasın reddinin iptali davası açabilir. Öte yandan, murisin alacaklıları da bu davayı açabilirler....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 11.11.2013 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 18.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davalı vekili davanın reddini talep etmiştir. Mahkemece taraf ehliyeti yokluğundan davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu