"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Mirasın Reddinin İptali Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. İncelenmesine gerek görülen; İspir Asliye Hukuk Mahkemesinin 2008/33 esas, 2008/75 karar sayılı mirasın reddinin iptali dava dosyasının eklenerek birlikte gönderilmesi için dosyanın mahal mahkemsine GERİ ÇEVRİLMESİNE oybirliğiyle karar verildi. 20.06.2011 (Pzt.)...
Mirasın reddinin iptali davasının koşulları; davanın mirasın reddedildiği günden itibaren altı aylık hak düşürücü süre içinde açılması, borçlu mirasçının alacaklıları zararlandırma kastı ile hareket ettiğinin alacaklı tarafından kanıtlanması, borçlunun alacaklıya teminat göstermemesi, borçlunun mevcut mallarının borçlarına ödemeye yetmemesi ve borcunu ödemekten imtina etmesidir. Mahkemece mirasın reddinin iptali kararının verildiği tarihte davalı (borçlu), davacıya (alacaklı) borcun tamamını ödememiş ise de davacı (alacaklı) 04.03.2014 tarihli temyiz dilekçesinde davaya dayanak alacağın tamamen tahsil edildiğini beyan etmiştir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için mirasçı borçlunun acz içinde olması ve borcun ödenmemiş olması dava koşulu olduğundan, kararın kesinleşmesinden önce davacının (alacaklı) alacağını tahsil etmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde davanın kabulü doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir....
Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir. Mirasın reddinin iptaline karar verilebilmesi için; terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan işlerin yapıldığının, mirası reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin kanıtlanması gerekir. Mirasın reddinin iptalinin istenebilmesi için mirasçılardan tamamının mirası reddetmiş olması gerekir (Murisin alacaklarının korunmasında). Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse mirasın reddinin iptali istenemez. Türk Medeni Kanununun 610/2. maddesinde zamanışımı ve hak düşürücü süre öngörülmediğinden bu tür davayı açmak için herhangi bir süre yoktur. Dava dilekçesinin içeriği ve iddianın ileri sürülüşü itibariyle davanın TMK'nın 610/2. maddesi gereğince davalı mirasçının terekeyi sahiplendiğinin ileri sürülmesi nedeniyle davalının mirası ret hakkından mahrum olduğunun tespiti istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi avacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.07.2014 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddi kararının iptali istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 09.10.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın TMK'nın 617/1 maddesinde belirtilen altı aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından reddine karar verilmiş, hükmü davacılar vekili temyiz etmiştir. Davalıların murisi ..........'ın 16.10.2012 tarihinde vefatı üzerine mirasçıları ..... Sulh Hukuk Mahkemesine yaptıkları beyan ile mirasın reddinin tescilini istemiş, 14.01.2013 tarihinde verilen karar ile mirasın reddinin tespit ve tesciline karar verilmiştir....
Mirasın reddinin iptali davası, mirasbırakanın alacaklılarının, mirası reddeden mirasçıların buna haklarının olmadığının tespiti için açtığı davadır. Mirasın reddinin iptaline karar verilmesi için; reddeden mirasçıların terekeden bir kısım malı kendilerine mal edindiklerinin, olağan yönetimi aşan işlerin yapıldığının, terekenin açık veya zımnen kabul edildiğinin vs. (Türk Medeni Kanunu 610/2. maddedeki hususların) kanıtlanması gerekir. Ayrıca, mirasçıların tamamının mirası reddetmiş olması gerekir. Bir mirasçı dahi mirası kabul ederse, reddin iptali istenemez. Dava açmak için, herhangi bir hak düşürücü süre veya zamanaşımı süresi öngörülmemiştir. Reddin iptaline karar verildikten sonra, başka işleme gerek kalmaksızın resmi tasfiye yapılması gerekir. Somut olayda, mirasçı ... kendi adına asaleten çocukları ... adına velayeten ... Sigorta Aracılık Hizmetleri Ltd. Şirketinin portföyünü ...’e devretmiştir....
Dava, Türk Medeni Kanununun 618. maddesine göre murisin borçlarından dolayı murisin alacaklılarının açmış olduğu mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Ödemeden aciz bir murisin mirasını reddeden mirasçılar, onun alacaklılarına karşı, ölümünden önceki beş yıl içinde ondan almış oldukları ve mirasın paylaşılmasında geri vermekle yükümlü olacakları değer ölçüsünde sorumlu olurlar. Olağan eğitim ve öğrenim giderleriyle âdet üzere verilen çeyiz, bu sorumluluğun dışındadır. İyiniyetli mirasçılar, ancak geri verme zamanındaki zenginleşmeleri ölçüsünde sorumlu olurlar. Mirasın reddi durumunda murisin borçları nedeniyle mirasçılarına Türk Medeni Kanununun 618. maddesinin uygulunabilmesi için murisin ödemeden aciz olduğunun ve murisin ölümünden önceki beş yıl içinde mirasçılarına herhangi bir kazandırmada bulunduğunun tespiti gerekir....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve davacıların adresinin ".../..." olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y.2.HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda miras bırakan ...'in nüfus kaydına göre son yerleşim yeri adresinin "T. ... Mah. ... Cad No: 29 .../..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın... 14....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve davacıların adresinin ''...'' olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında ''Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.'' hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y. 2. HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda miras bırakan ...'in nüfus kaydına göre son yerleşim yeri adresinin "... Mah. ... Sk. No: 5 İç Kapı No: 8 .../..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... ... 14....
Bu nedenle de mirasın reddi kararının kaldırılarak iptali gerektiğini talep ve dava etmiştir....
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre mirasın diğer davalı mirasçılara kaldığına dair gerekçe dışındaki değerlendirme ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun ise de mirasın reddinden yararlanan davalı T3'nın kızı T9 olduğundan bu davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, hükümde mirasın gerçek reddinin iptaline karar verilmiş ise de dava tasarrufun iptali davası olduğundan tasarrufun iptali ile hacze konu taşınmazın davalı borçluya ait hissesi üzerinden davacıya cebri icra ve satış isteme yetkisi verilmemesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; 1- Davalı T3 vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2...