Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve davacıların adresinin ''...'' olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında ''Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.'' hükmüne yer verilmiştir. Bu yasal düzenlemeye göre mirasın reddi istemi, mirasın açıldığı yerin sulh hukuk mahkemesinde mirasçı tarafından sözlü veya yazılı beyanla yapılabilir. Buradaki yetki kesin olup, miras bırakanın son yerleşim yerindeki sulh hukuk mahkemesi görevli ve yetkili mahkemedir (TMK 609. md - Y. 2. HD 2009/129191 E. - 2009/17413 K.). Somut olayda miras bırakan ...'in nüfus kaydına göre son yerleşim yeri adresinin "... Mah. ... Sk. No: 5 İç Kapı No: 8 .../..." olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda uyuşmazlığın ... ... 14....

    Bu nedenle de mirasın reddi kararının kaldırılarak iptali gerektiğini talep ve dava etmiştir....

    DAVA TÜRÜ : Mirasın reddinin iptali DOSYANIN DAİREYE GELİŞ TARİHİ:20.09.2016 K A R A R Taraflar arasındaki uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulu'nun 26.07.2016 tarih 2016/263 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 05.08.2016 tarih ve 29792 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (14.) Hukuk Dairesi'nin görevi cümlesinden bulunmakla, dosyanın anılan Daire Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 30.09.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye göre mirasın diğer davalı mirasçılara kaldığına dair gerekçe dışındaki değerlendirme ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; ilk derece mahkemesince verilen karar usul ve esas yönünden hukuka uygun ise de mirasın reddinden yararlanan davalı T3'nın kızı T9 olduğundan bu davalılar aleyhine açılan davanın kabulüne, diğer davalılar aleyhine açılan davanın pasif husumet yokluğundan reddine, hükümde mirasın gerçek reddinin iptaline karar verilmiş ise de dava tasarrufun iptali davası olduğundan tasarrufun iptali ile hacze konu taşınmazın davalı borçluya ait hissesi üzerinden davacıya cebri icra ve satış isteme yetkisi verilmemesi doğru olmadığından ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına ve yeniden hüküm kurulmasına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur; HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçeler ile; 1- Davalı T3 vekilinin istinaf talebinin KABULÜNE, 2...

      Yerel mahkemece, terekeye dahil bulunan bir aracın davalı mirasçılar adına tescil edilmiş olması nedeniyle Medeni Yasa'nın 610/2. maddesi gereğince mirasın reddinin geçerli sayılamayacağı gerekçesiyle, istem kabul edilmiş; karar, davalılar tarafından temyiz olunmuştur. Medeni Yasa'nın 610/2. maddesinde, terekenin sahiplenilmesi niteliğindeki tutum ve davranışlarda bulunan mirasçının mirası reddedemeyeceği düzenlenmiş olup aynı Yasa'nın 617. maddesinde de, alacaklı veya iflas idaresinin mirasın reddinin iptali hakkında dava açabileceği belirtilmiştir. Mirasın reddine ilişkin karar, usulen iptal edilmediği sürece mirasçılar hakkında alacak davası açılamaz; mirasın reddinin iptali istemi açılmış bir alacak davasında da ön sorun (hadise) biçiminde incelenip çözümlenemez. Alacak davasının dinlenilebilmesi, mirasın reddinin iptaline ilişkin kararın kesinleşmesi koşuluna bağlıdır....

        Sulh Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın reddine ilişkindir. ... Sulh Hukuk Mahkemesince miras bırakanın son yerleşim yeri adresinin, “.....” olduğu, mirasın reddinin tescilinde kesin yetkili mahkemenin murisin son ikametgah adresi olması gerekçesi ile yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. ... ... 14. Sulh Hukuk Mahkemesince ise mirasın gerçek reddinin çekişmesiz yargı işi olduğu ve davacıların birinin adresinin "..." olduğu gerekçesi ile karşı yetkisizlik yönünde hüküm kurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 609. maddesinin dördüncü fıkrasında "Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir." hükmüne yer verilmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.02.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın reddinin iptali talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 18.09.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava, TMK'nin 618. maddesi gereğince mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davacı vekili, davacının davalıların murisi ...’a karşı ... 8. İş Mahkemesi 2014/234 Esas sayılı dosyada işçilik alacağı için dava açtığını, murisin ölümü üzerine mirasçılarını davaya dahil ettiğini, davalıların ise dava sonucu doğacak maddi yükümlülüğü bertaraf etmek için muris ...’ın mirasını ... Anadolu 6....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 18/02/2022 NUMARASI : 2021/287 ESAS 2022/47 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Alanya 4....

            ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/11/2019 NUMARASI : 2019/420 ESAS - 2019/504 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Bucak 1....

            Dava dilekçesi incelendiğinde, mirasın reddinin gerçek mirasın reddi amacıyla olmadığı, görünürde miras reddedilmiş ise de amacın borcu ödememek olduğu, uygulamada da sonrasında borçluya hisse verildiğinin görülmekte olduğu belirtilmekte ve nihayette, muvazaalı mirasın reddi işlemi yok sayılarak, diğer mirasçılara intikal eden murise ait İzmir ili, Bayraklı ilçesi, Salhane mah, 31670 ada 24 parselde, borçluya intikal etmesi gereken 5/40 hissenin iptali ile T11 adına tescilinin istendiği görülmektedir. Yani, görünürde yapılan işlemin gerçek olmadığı iddiası ve tescil kaydının düzeltilmesi talebi mevcuttur. Bu talep, mirasın reddi işlemi yokmuş gibi taşınmazın murisin tüm çocuklarını kapsayacak şekilde yeniden tescilini içermekte olup, anlatım da, TBK'nun 19 maddesinde yer alan muvazaanın tanımına uygundur. Dava dilekçesindeki anlatıma göre davanın TBK 19 maddesinden kaynaklanan muvazaaya dayalı tasarrufun iptali davasına ilişkindir. BK'nun 19....

            UYAP Entegrasyonu