Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Mirasın hükmen reddinin tespiti davasında davanın açılması için herhangi bir süre öngörülmemiş iken, mirasın gerçek reddi davası 3 aylık süreye tabidir. (Türk Medeni Kanunu'nun madde 605/1, 606) Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesi uyarınca hasımsız olarak açılan mirasın gerçek reddine ilişkin davada yerel mahkemenin görevi; isteğin süresinde olup olmadığı ve ret edenin mirasçılık sıfatının bulunup bulunmadığının tespiti ile süresinde başvuru ve usulüne uygun bir talep bulunduğu takdirde Türk Medeni Kanununun 609. maddesinde gösterilen usulde işlem yapmaktan ibarettir. Bilindiği üzere, mirasın kayıtsız şartsız reddine ilişkin beyan; bozucu yenilik doğurucu niteliktedir. Bu beyan Sulh Mahkemesine ulaşmakla sonuç doğurur. Hükmen ret ise tereke alacaklısına karşı açılacak davada, miras bırakanın ölüm tarihindeki terekesinin borca batık olduğunun tespiti niteliğindedir....

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 2.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 2.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 08.07.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Uyuşmazlık, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 10.11.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      DAVA Davacı vekili, dava dilekçesinde; müvekkilinin davalılardan ...’dan alacağının bulunduğunu, adı geçen davalının murisi ...’ın mirasını kötü niyetli olarak reddettiğini ve davalının yaptığı bu işlemin muvazaalı olduğunu belirterek mirasın reddinin iptalini talep etmiştir. II. CEVAP 1. Davalılardan ... ve ... vekili cevap dilekçesinde; eldeki davanın açılmasına yönelik hukuki yararın bulunmadığını, mirasın reddinin iptali talebinin hak düşürücü süreye tabi olduğunu, müvekkillerinin mirasın reddine yönelik bir hukuki işlemde bulunmadıklarını ve davacının muvazaa iddiasının temelsiz olduğunu belirterek davanın reddini istemiştir. 2. Davalılardan ... ve ... ayrı ayrı verdikleri cevap dilekçeleriyle; eldeki davanın açılması için gerekli olan hak düşürücü sürenin geçtiğini, mirasın reddini bilmediklerini ve bilebilecek durumda olmadıklarını belirterek davanın reddini istemişlerdir. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Kütahya 1....

        SULH HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 30/06/2021 NUMARASI : 2021/741 ESAS, 2021/890 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali (TMK 618. Maddesine Dayalı) KARAR : Ordu 2....

        Hukuk Dairesi MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından 14.09.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın yetki yönünden reddine dair verilen 28.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep, mirasın gerçek reddinin tespitine ilişkindir. Talep edenler vekili olduğunu iddia eden, müvekkillerinin mirasbırakanı ...’ın 08.07.2015 tarihinde öldüğünü, müvekkillerinin mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini ifade ederek mirası reddin tespitini istemiştir. Mahkeme, mirasbırakanın son yerleşim yerinin Güngören olması nedeni ile talebin yetki yönünden reddine ve kesin yetkili mahkemenin Bakırköy Sulh Hukuk Mahkemesi olduğuna karar vermiştir....

          Bu durumda mahkemece davacı tarafa HUMK.nun 75/2 maddesi uyarınca davacı tarafın isteğinin ne olduğu, davayı İİK.nun 277 ve devamı maddelerine dayalı tasarrufun iptali davası mı yoksa Medeni Kanunun 617. maddesine dayalı mirasın reddinin iptali davası olarak mı açtıklarının açık ve net bir şekilde açıklattırılması, ondan sonra taraf delillerinin toplanması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu üzere davanın reddine karar verilmiş olması doğru bulunmadığı gibi kabule göre de Medeni Yasanın öngördüğü koşullar oluşmadan mirasın reddine dair işlemin terekenin açılmasıyla borçlunun aktifine geçecek olan mal, para vs. değerlerin karşılıksız olarak diğer mirasçılara geçişini sağlayacak oluşundan, koşullarının varlığı halinde İİK.nun 277 ve devamı maddeleri uyarınca iptale konu olabilecek tasarruflardan olduğu halde mirasın reddi işleminin iptale tabi bir tasarruf olarak kabul edilmemesi de doğru bulunmamıştır....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Talep eden kendisine asaleten ...’ya velayeten 22.06.2015 gününde verilen dilekçe ile mirasın gerçek reddi talebi üzerine dosya üzerinden yapılan inceleme sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 01.07.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi talep eden ... (Kendisine asaleten ...'ya velayeten) tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Talep eden kendisine asaleten ...’ya velayeten mirasın reddinin tespitini talep etmiştir. Mahkemece görevsizlik kararı verilmiştir. Hükmü, talep eden kendisine asaleten ...’ya velayeten temyiz edilmiştir. Yasal koşulların gerçekleşmesi halinde mirasçılar Türk Medeni Kanununun 605/1 maddesine dayalı dava açabilecekleri gibi, Türk Medeni kanununun 605/2 maddesine dayalı dava da açabilirler....

              Haczin konulduğu tarihte davalının murisinin vefat tarihi itibariyle mirası ret süresinin dolmuş olmasına rağmen, yapılan intikal sebebiyle mirasın reddedilmediğinin kabul edildiğini, 4. Hak düşürücü süre kanunda 6 ay olarak belirtilmişse de ret hususunun taraflarına bildirilmediğini, 5. Mahkemece ret talebi üzerine alacaklılara bildirimde bulunulmadığını, 6. Ret kararının ret tarihinden itibaren 5 ay sonra kesinleştiğini, daha sonra ret kararına uygun veraset ilamı çıkarılmadığını ve davalı tarafından durumun saklanıldığını, 7. Davalının kötü niyetli olduğunu belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 617. maddesine göre mirasçının alacaklılarının korunması için açılan mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. 2....

                Bu hüküm çerçevesinde, mirasın hükmen reddi bir süreye tabi olmayıp, mirasçılar, alacaklılara karşı açacakları tespit davası ile terekenin borca batık olduğunun tespitini her zaman isteyebilecekleri gibi, mirasçılara karşı açılacak davada defi olarak da her zaman terekenin borca batık olduğu ileri sürülebilecektir." hükmü düzenlenmiştir.Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince ise "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabileceği belirtilmiş olup davalı tarafça mirasın reddinin iptaline ilişkin herhangi bir dava açıldığı belirtilmemiştir....

                  UYAP Entegrasyonu