Toplanan deliller ve tüm dosya içeriği ile, davacılar ... ve ...’ın miras bırakan ...’den önce ölen oğlu ...’dan olma torunları oldukları,adı geçen davacıların ...ları ...’ın mirasını usulü dairesinde reddettikleri,her ne kadar Türk Medeni Kanunu’nun 611.maddesi hükmü gereğince yasal mirasçılardan biri mirası red...rse onun payı miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi hak sahiplerine geçer ise de; somut olayda, ...’ın murisine ait mirası reddetmediği,davacılar ... ve ...’ın, ...’dan gelen mirası reddettikleri,bu durumda,kendi miras bırakanına ait mirası red...n davacıların muris muvazaasına dayalı olarak açtıkları eldeki davanın dinlenilmesine yasal açıdan olanak bulunmadığı nazara alınarak davanın reddine karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davacılar vekilinin öteki temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddine....
reddetmek istediklerini, TMK 614/1 maddesi gereğince müvekkillerden sonra gelecek mirasçılara da mirası reddedip reddetmediğinin sorulması hususunun mahkemenin takdirine bıraktıklarını, Müvekkillerinin her ikisininde T4 intikal eden mirası kayıtsız şartsız reddetme zorululuğu doğduğunu beyan etmiştir....
Bölge adliye mahkemesince; davalıların dava devam ederken muristen intikal eden araç ve taşınmazları üzerlerine devralarak mirası kabul yönünde beyanlarını gösterdikleri, mirasın aktif ve pasifleriyle kabul edileceği, mirasçıların tutum ve davranışlarının mirası kabul yönünde iradelerini gösterdiklerini, mahkemenin mirasın reddine yönelik davayı bekletici mesele yapmamasının bu nedenle yerinde görüldüğü, dosyada toplanan deliller kapsamında dayanak belgedeki imzanın murise ait olduğu, ilk derece mahkemesince verilen kararın yerinde bulunduğu gerekçesiyle, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1) Davalı ...'in temyiz itirazının incelenmesinde; Mirasın reddi, Türk Medeni Kanunu'nun 605 ve devamı maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan Kanunun 605. maddesinde, yasal ve atanmış mirasçıların mirası reddedebilecekleri belirtilmiştir. Mirasın reddi halinde, mirası reddedenler yönünden davaya devam edilemez....
Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup; mirasın reddi durumunda tasfiye sonucu terekeden arta kalan olursa, bunlar ikinci zümreye geçmeyerek mirası reddetmiş olan birinci zümreye verileceği hususu, yine tahsiline hukmedilecek alacak miktarı, bunun sonucu olarak da terekeden ödenecek kısmı etkileyeceği gözetildiğinde, hizmet tespiti davasının mirası reddetmiş olanların da hak alanını ilgilendireceği açıktır. Yargılama sırasında vefat eden tarafların mirasçılarının mirası reddetmeleri halinde mirasçıların murisin borçlarından sorumlulukları son bulmaktadır. TMK’nın 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi halinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre davacı Kurumun terekeye karşı davaya devam etme hakkı bulunmakta olup, Kurumun bu yönde talebi bulunması halinde terekeye atanacak temsilci ile davaya devam olunmalıdır....
Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/ Esas, 2021/896 Karar sayılı ilamı ile muristen kalan mirası reddettiklerini, TMK.nın 611. maddesi gereğince mirasın T4'ün yasal mirasçıları olan eşi Muazzez ve çocukları Ege, T2'e, T6'nün yasal mirasçıları olan eşi T7 ve oğlu T5'ye geçtiğini, muris T8'den kalan mirası kayıtsız şartsız reddettiklerini açıklayarak, mirası reddettiklerinin tespit ve tescilini talep etmiş, Bakırköy 7. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2021/913 Esas, 2021/1030 Karar sayılı ilamı ile murisin son yerleşim yerinin Büyükçekmece/İstanbul adresi olduğundan bahisle Büyükçekmece Nöbetçi Sulh Hukuk Mahkemesi'ne yetkisizlik kararı verilmiş, dosya mahkemenin yukarıdaki esas sırasına kaydı yapılarak yargılamaya devam olunmuştur. Mahkemece, muris T8'ün 28/09/2021 tarihinde vefat ettiği, Büyükçekmece 1....
TMK’nun 611. maddesi "Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer." düzenlemesini havidir. 4721 sayılı TMK'nun 612. maddesi incelendiğinde maddenin "En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. " hükmünü içerdiği görülmektedir. TMK'nın 613. Maddesinde; "Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer" hükmü yer almaktadır. Bu düzenlemede yer alan "Altsoy" teriminin içine, bütün birinci zümre hısımları girmez. Yalnız mirasbırakanın ölümüyle doğrudan doğruya ve birinci derecede yasal mirasçı olan alt soyu, yani evlatları girer....
Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.” düzenlemesine yer verilmiş olup; mirasın reddi durumunda tasfiye sonucu terekeden arta kalan olursa, bunlar ikinci zümreye geçmeyerek mirası reddetmiş olan birinci zümreye verileceği hususu, yine tahsiline hukmedilecek alacak miktarı, bunun sonucu olarak da terekeden ödenecek kısmı etkileyeceği gözetildiğinde, rücuan tazminat davasının mirası reddetmiş olanların da hak alanını ilgilendireceği açıktır. Yargılama sırasında vefat eden tarafların mirasçılarının mirası reddetmeleri halinde mirasçıların murisin borçlarından sorumlulukları son bulmaktadır. TMK’nın 612. maddesinde en yakın yasal mirasçıların, mirasın tamamını reddetmesi halinde reddedilen mirasın iflas hükümlerine göre tasfiye edileceği hükme bağlanmıştır. Buna göre davacı Kurumun terekeye karşı davaya devam etme hakkı bulunmakta olup, Kurumun bu yönde talebi bulunması halinde terekeye atanacak temsilci ile davaya devam olunmalıdır....
Kılıç, Veysel Kılıç ve Fırat Kılıç'ın sağ olarak kaldıklarını, fakat mirasçılardan Bilgihan Kılıç'ın Ayvalık Sulh Hukuk Mahkemesinin 24.07.2019 tarih 2019/575 Esas 2019/745 Karar sayılı mirasın reddi kararı ile mirası reddettiğini, başka mirası reddeden olup olmadığı hakkında idareye ulaşmış bir bilginin bulunmadığını, miras bırakan Hayati Özkan Kılıç'ın terekesinin borca batık olmamasının, diğer mirasçıların hiçbirinin mirası reddetmemiş olmasının alacaklılardan mal kaçırma amaçlı mirası red anlamına geldiğini belirterek davanın kabulü ile davalının mirası red işleminin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Dahili davalı T9 vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu cevap dilekçesinde özetle; açılan davada mirasın hükmen reddi şartlarının oluşmadığını, dava dilekçesinde davacının annesinin de mirası reddettiği davacının küçük olması nedeniyle mirası red talebinin bulunmadığından davacı için mirasın reddi işleminin yapılmadığı belirtilmiş ise de bu hususun yerinde olmadığını, zira davacının velisi sıfatında annesinin mirası red işlemini yapması gerekirken bu işlemin yapılmadığını, dolayısıyla davacının mirası kabul ettiğini, bu nedenlerle davanın reddine mahkeme masrafları ve vekalet ücretinin davacıya yükletilmesine, davanın kabulüne karar verilmesi halinde dava açılmasına sebebiyet vermeyen müvekkili kurum aleyhine yargılama giderleri ve vekalet ücretine hükmedilmemesine karar verilmesini talep etmiştir....
Mirasçılar, mirası reddederken kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler. Bu taktirde ret, Sulh Hakimi tarafından sonra gelen mirasçılara bildirilir, bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar. Bunun üzerine miras, yine iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir. En yakın yasal mirasçıların reddi, kendilerinden sonra gelen mirasçılar yararına olmadıkça ve bunlar Yasanın 614. maddesinde gösterilen usul çerçevesinde mirası açıkça kabul etmedikçe miras, sonra gelen mirasçılara geçmez. Bunlar, miras bırakanın borçlarından sorumlu da tutulamaz....