Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle, mahkemece yeterli inceleme ve araştırma yapıldığını, davalının mirası reddetmedeki tek amacının alacağını tahsiline engellemek olduğu belirterek davalının istinaf talebinin reddini istemiştir. GEREKÇE: İstinaf kanun yolu başvurusuna konu edilen karar hakkında; HMK'nın 355. maddesindeki düzenleme uyarınca, istinaf dilekçesinde belirtilen nedenler ve kamu düzenine ilişkin aykırılık bulunup bulunmadığı yönü gözetilerek inceleme yapılmıştır. Dava, mirasın reddinin iptali istemine ilişkindir. Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler.(TMK 617/1) Kötüniyetle redden söz edilebilmesi için, reddeden mirasçının malvarlığının borcunu karşılamaya yetmediğinin sabit olması gerekir....
dan intikal eden mirası kayıtsız şartsız reddettiğine ilişkin dava açtığı, ... 1. Sulh Hukuk Mahkemesinin 25.09.2007 tarihli 2006/838-2007/1909 E.- K. sayılı ilamı ile ...'nun istemi kabul edilerek mirası reddinin tesciline karar verildiği anlaşılmıştır. Davalı borçlu ... mirası reddettiğini savunduğuna, davacılar da davalı ...'nun muris ...'nun mirasçısı olduğunu iddia ettiklerine göre mirasın reddine ilişkin kararın iptali ile ilgili bir dava açılıp açılmadığının araştırılması, mirasın reddi kararının iptali davası açılmışsa, sonucunun beklenmesi, daha sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile dava konusu bağımsız bölümlerin satışına karar verilmesi doğru olmadığından, hüküm bu nedenle bozulması gerekmiştir....
GEREKÇE: Dava mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın kabulüne karar verilmiş, davalı tarafça istinaf kanun yoluna başvurulmuştur. 4721 sayılı TMK'nın 617. maddesi gereğince; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." Yine aynı kanunun 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez." Murisin alacaklıları tarafından bu hükme göre mirasın reddinin iptali davası açılabilir....
Mahkemece, davanın ... yönünden kabulü ile mirasın gerçek reddinin tespitine, diğer davacılar yönünden mirasçılık sıfatları bulunmadığından davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, murisin 06.04.2014 tarihinde vefat ettiği, geriye en yakın mirasçıları olarak annesi ..... ve ..... kızı .........ile kardeşi .... ve ..... kızı ........'un kaldıkları, ancak adı geçen mirasçıların....... Sulh Hukuk Mahkemesinin 21.04.2014 tarihli 2014/551 Esas, 2014/592 Karar sayılı ilamı ile mirası reddettikleri anlaşılmaktadır. En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir. Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir. (TMK m. 612/1-2) Mirasın murisin en yakın yasal mirasçılarının tamamı tarafından reddedilmiş olmasıyla tereke re'sen tasfiyeye tabi olacağından, murisin annesi .......'...
Maddesi uyarınca malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı alacaklıları zarar vermek amacıyla mirası reddederse, alacaklılar ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler. Somut olayda muris ...’nın mirasçıları olan davacılar mirası reddetmişler ve keyfiyeti takip dosyasına sundukları dilekçe ile alacaklıya bildirmişlerdir. TMK 611 maddesi uyarınca mirasın reddi halinde tereke tüm hak ve borçları ile mirası reddetmemiş diğer mirasçılara geçecek olup tereke borçlarında mirası reddetmiş olan davacılar sorumlu tutulamaz. Davalı vekili mirasın reddinin iptaline ilişkin dava açacaklarını bildirmiş ise de mirasın reddi tarihinden ve reddin takip dosyasına bildirildiği tarihten itibaren yasal altı aylık sürede dava açılmadığı görülmüştür....
Sulh Hukuk Mahkemesinin 2019/3059 E sayılı dosyası ile "Ortaklığın Giderilmesi" davası açıldığını, bu davayı açtıktan sonra borçlu T5'nun kötüniyetli olarak babasından kalan mirası red ettiğini ve mirasın reddinin iptali için dava açılmasının önüne geçmek için de bunu gizli tuttuğunu öğrendiklerini, davalı/borçlu T5'nun diğer davalılar lehine yaptığı mirasın reddi tasarrufunun icra dosyalarındaki alacaklarıyla sınırlı olmak üzere iptali ile davacılara muris T12'ndan kalan gayrimenkulleri cebri icra ile satış yetkisi verilmesine dair karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 06/04/2021 NUMARASI : 2020/133 ESAS, 2021/74 KARAR DAVA KONUSU : Mirası Reddinin İptali KARAR : Yukarıda yazılı ilk derece mahkemesi kararına karşı, davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuş olmakla HMK'nın 352 ve devamı maddeleri uyarınca dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili ilk derece mahkemesine verdiği dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin davalıdan alacaklı olduğunu, bu alacağın tahsili amacıyla Adana 7....
ın 19.02.2013 tarihinde vefat ettiğini, davalının kötüniyetle mirası reddettiğini, terekenin borca batık olmadığını, mirası reddin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. 2. Asli müdahil vekili 16.12.2013 havale tarihli dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin davalıdan alacaklı olduğunu, davalı aleyhine icra takibi başlattıklarını, davalının müteveffa babasına ait mirası reddettiğini 16.12.2013 tarihinde öğrendiklerini, mirasın gerçek reddinin kötüniyetle yapıldığını iddia ederek mirası reddin iptalini istemiştir. II. CEVAP Davalı, murisinin terekesinin borca batık olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI Mahkemece 09.10.2020 tarihli 2020/97 Esas, 2020/219 Karar sayılı kararı ile davanın davacı yönünden feragat nedeniyle reddine, asli müdahil yönünden kabulüne karar verilmiştir. IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ A. Bozma Kararı Davalının temyiz isteminde bulunması üzerine Yargıtay (Kapatılan) 14....
GEREKÇE: Dava, alacaklılara zarar verme kastı ile yapılan mirasın gerçek reddinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece yapılan yargılama neticesinde davanın 6 aylık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığından bahisle reddine karar verilmiş, davacı bu karara karşı istinaf kanun yoluna başvurmuştur. 4721 sayılı TMK'nun 617/1 maddesi "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." düzenlemesini içermektedir. Bu süre, zamanaşımı süresi olmayıp, hak düşürücü süredir. Düzenlemeye göre, altı aylık dava açma süresi, ret tarihinden itibaren başlayacaktır....
Türk Medeni Kanununun 617. maddesi gereğince; "Malvarlığı borcuna yetmeyen mirasçı, alacaklılarına zarar vermek amacıyla mirası reddederse; alacaklıları veya iflas idaresi, kendilerine yeterli bir güvence verilmediği takdirde, ret tarihinden başlayarak altı ay içinde reddin iptali hakkında dava açabilirler." Buna göre murisin alacaklıları tarafından Türk Medeni Kanununun 617. maddesine dayanılarak mirasın reddinin iptali davası açılamaz. Mirasın gerçek reddi tarihi 21/10/2019 tarihi olup eldeki dava 03/03/2020 tarihinde açılmıştır. Dolayısıyla yasal süresinde bu davanın açıldığı anlaşılmaktadır. Ayrıca Türk Medeni Kanununun 610/2 maddesi gereğince de "Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez."...