Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Temyiz Sebepleri Davacı vekili temyiz dilekçesinde, verilen kararın usul ekonomisine uygun olmadığını, Yüksek Sağlık Kurulu raporu üzerine dava açıldığını ve yargılama sırasında alınan Adli Tıp Kurumu raporları ile davacıda 26.02.2014 tarihinden itibaren meslek hastalığı olduğu 06.03.2014 tarihinde meslek hastalığı sebebiyle maluliyet tayinine mahal olmadığı (%0 olduğu ) ancak hastalığının artarak 16.10.2017 tarihinden itibaren de meslek hastalığının %12,2 oranında mevcut olduğunun belirtildiği,"maluliyet tayinine yer olmadığı" şeklindeki mütalaanın meslek hastalığının var olduğu ancak maluliyet alacak derecede olmadığı anlamını taşıdığı, dava açılış tarihinde davacıda meslek hastalığının mevcut olmasının tek başına yeterli olup, dava dilekçesinde maluliyet oranının belirtilmesinin davacı aleyhine yorumlanmaması, mütalaa edilen maluliyet derecesinin başlangıç tarihinin ancak Mahkemece faiz işletilecek tarihin tespitinde önem arz edeceği gerekçeleri ile kararın bozulmasını talep etmiştir...

    sebepler veya işin yürütüm şartlarına göre ortaya çıkan hastalık, sakatlık veya ruhi arıza halleri olduğu dikkate alınarak, meslek hastalığının engellenmesinde, iş güvenliği mevzuatına göre işverence hangi önlemlerin alınması gerekeceği, bu önlemlerin işverence alınıp alınmadığı ve alınmış önlemlere sigortalının uyup uymadığı irdelenerek; işverenin, mevzuatın kendisine yüklediği tedbirleri, sigortalının tecrübeli oluşu veya dikkatli çalıştığı takdirde önlem alınması gerekmeyeceği gibi bir düşünceyle önlem almaktan çekinemeyeceği, çalışma hayatında süregelen kötü alışkanlık ve geleneklerin varlığının da işverenin önlem alma ödevini etkilemeyeceği, işverenin, çalıştırdığı sigortalıların beden ve ruh bütünlüğünü korumak için yararlı her önlemi, amaca uygun biçimde almak, uygulamak ve uygulatmakla yükümlü olduğu gerçeğinden hareketle, meslek hastalığının oluşumunda davalının kusurunun belirlenmesi için içinde bir tabip (meslek hastalıkları konusunda uzmanlığı bulunan) üyenin de bulunduğu konunun...

      halinde, meslek hastalığının oluşumunun önüne geçilmiş olacağı” saptamaları yapıldıktan sonra; “mutazarrır sigortalının bünyesel yapısına bağlı olup, kişisel olarak nitelendirilebilecek özelliklerinin de söz konusu olabileceğinden dolayı, meslek hastalığının meydana gelmesinde kaçınılmazlık faktörünün de etkisi bulunduğu” yönünde düşünce bildirilmiş, mahkemece bu rapor doğrultusunda hüküm kurulmuştur....

        Yönetmeliğe göre, yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu’nun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir. 5510 sayılı Kanunun 21/1. maddesi hükmüyle; işverenin, iş kazaları ve meslek hastalıkları nedeniyle Kuruma karşı sorumluluğu, kusur sorumluluğu olarak düzenlenmiş, hakkaniyet veya tehlike sorumluluğu ilkesi benimsenmemiştir. Bu nedenle işveren, kusuru varsa sorumlu tutulabilecektir....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "....Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, işçi tarafından iş kazası nedeniyle işverenden alınabilecek miktara ilişkin belgeler ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Şevket Yaşar Mıcıklı'nın meslek hastalığının oluşmasında davalı tarafın hiç bir kusurunun bulunmadığı düzenlenen 29/03/2019 tarihli bilirkişi kusur raporunda belirtilmiş olup bilirkişi raporunun 32 yıl formülünü uygulayarak düzenlendiği, rapor içeriğinden anlaşıldığı üzere mesleki maluliyetin %100 kaçınılmaz olarak meydana geldiği görülmüş olmakla usule, yasaya, yargısal uygulamalara, dosya içeriğine uygun, denetime açık ve hüküm için yeterli bulunan bilirkişi raporuna itibar edilerek davalı tarafın meslek hastalığının oluşmasında kusurunun bulunmadığı kanaatine varılmış olup davanın reddine karar verilmiş." gerekçeleriyle davanın reddine karar verildiği görülmüştür....

        Herhangi bir meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Meslek hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının; a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine bildirilen işveren tarafından, b) (b) bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından, bu durumun öğrenildiği günden başlayarak üç iş günü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile Kuruma bildirilmesi zorunludur....

        Diğer yandan davacı tarafından rahatsızlığının meslek hastalığı olduğunun tespiti talebiyle dava açılmış ve ... İş Mahkemesinin 1998/158 Esas, 2001/18 Karar sayılı, 20.02.2001 tarihli kararı ile hastalığının meslek hastalığı olduğuna karar verilmiş, karar Yargıtay 21. Hukuk Dairesinin 2001/2860 Esas, 2001/3079 Karar sayılı, 19.04.2001 tarihli ilamı ile onanmıştır. Mahkemece ... Kurumu raporları esas alınarak hüküm kurulmuş ise de davacının rahatsızlığının meslek hastalığı olduğuna dair kesin hüküm bulunduğundan o tarih itibariyle davacının meslek hastalığına yakalandığı kabul edilmelidir. ... Genel Kurulu evrak üzerinden inceleme yapmış olduğundan hangi rapor esas alınarak karar verildiği, raporun tarihi, rapor tarihinin daha sonraki bir tarih olup olmadığı, söz konusu bu rapor tarihi itibariyle mi meslek hastalığı olmadığı yönünde görüş bildirildiği, ölüm tarihine kadar iyileşme olup olmadığı araştırılmalıdır....

          Sigortalının mesleğini icrası sırasında sürekli tekrarladığı faaliyetlerden dolayı ya da icra edilen işin niteliği veya işin şartları nedeniyle mesleği ile bağlantılı olarak meydana gelen hastalıklar da sosyal güvenlik sistemi içerisinde bir sosyal risk olarak kabul edilmekte ve bu hastalıklar meslek hastalığı olarak nitelendirilmektedir. İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur. 9. Meslek hastalığının tespiti için gerekirse söz konusu işyerleri faaliyetlerine devam ediyorsa mahallinde işyeri koşullarının değerlendirilmesi için keşif yapılmalıdır. Bu şekilde hastalığın işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple veya işin yürütüm şartları nedeniyle meydana gelip gelmediği belirlenmelidir....

            Sayılı dosyası ile dava açarak, işbu davada talep olunan tazminatın sebebini teşkil eden meslek hastalığının tespiti yolunda mahkemeden karar talep ettiği ve anılan bu tespit davasının henüz neticelenmediğinden, işbu dava açısından bekletici mesele yapılmasını talep ettklerini, davacının meslek hastalığının tespiti amacı ile açmış olduğu Lüleburgaz İş Mahkemesinin 2014/152 E, Sayılı davasında da ayrıntıları ile açıklandığı üzere; davacıda işitme kaybı olmadığı gibi davalı işverene izafe edilebilecek herhangi bir kusurunun olmadığının da dosya kapsamı ile sabit olduğunu, davacının çalıştığı görevlerin mahiyetinden, iddia ediliği gibi mesleki bir hastalığa yol açacak boyutta bir gürültüye maruz kalmadığı, özellikle liftrak operatörü olarak görev yaptığı ve düzcam işleme-İkmal işçisi sıfatı ile çalıştığı dönemler bakımından gürültü açısından herhangi bir risk altında dahi bulunmadığı, her ne kadar davacı, aşırı gürültü nedeniyle kulaklarında işitme kaybı meydana geldiğini ve bu durumun işyerindeki...

            Bu nedenle meslek hastalığının meydana gelmesinde tüm kusurun işverene ait olduğunu kabul etmek çoğu zaman hakkaniyete uygun düşmeyecek bir kısım etkenin kaçınılmazlık sonucu meydana geldiğinin kabulü gerekecektir. Sonuç olarak sigortalıda meslek hastalığının ortaya çıkması hâlinde davalı işverenin mevzuatta belirtilen yükümlülüklerini yerine getirip getirmediğinin, gerekli özeni gösterip göstermediğinin ve kaçınılmazlığın etkisinin titizlikle araştırılarak ortaya konulması gerekmektedir. Diğer yandan, meslek hastalığına ilişkin uyuşmazlıklarda, sigortalının, dava dışı işyerlerinde bir çalışması mevcutsa, bu çalışma sürelerinin de meslek hastalığının meydana gelmesindeki etkisinin belirlenmesi, kusur raporlarının davacının, işyerlerindeki çalışma sürelerine göre değil, işyeri koşullarına göre düzenlemesi gerekir....

            UYAP Entegrasyonu