Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İş kazası ani bir olay olmasına karşın meslek hastalığı, belirli bir zaman dilimi içerisinde tekrarlanan bir sebeple oluşmaktadır. Meslek hastalığı, işin nitelik ve yürütüm şartlarından dolayı ya da işyerinin durumu dolayısıyla yavaş yavaş ortaya çıkan bir sağlık sorunudur....

Dolayısıyla, maddede tarifini bulan meslek hastalığı kavramı ile iş kazası kavramı birbirinden farklılık arzeder. Meslek hastalığı, farklı olarak bütünüyle mesleksel niteliklidir ve belirgin olarak bir meslek mensubu olmanın sonucudur. Şu halde işveren, bu konuda her türlü tedbiri almış olsa bile işin ve işyerinin niteliği ./.. -2- sebebiyle, bu hastalığın ortaya çıkması muhtemel olduğundan, belli orandaki bir kaçınılmazlıktan söz edilmesi gerekeceği tartışmasızdır.Hal böyle iken; dava konusu olayı bir iş kazası gibi öngörerek buna göre davalı işverene %100 kusur veren kusur bilirkişisi raporu yerinde değildir....

    Hukuk Dairesinin 31/05/2022 tarih ve 2021/10170 Esas 2022/8224 Karar sayılı kararı ile; temyiz itirazlarının reddi ile hükmün onanmasına karar verildiği, mahkememizce ATK genel kurulundan alınan 09/04/2015 tarihli kararda; davacının hastalığının meslek hastalığı olmadığı bu nedenle maluliyet tayinine mahal olmadığı kararı verildiği, davalı işverenin davacıya karşı sorumlu olabilmesi için, davacıdaki hastalığın meslek hastalığı niteliğinde olması, meslek hastalığı varsa bunun iş yeri koşullarından kaynaklanması, ayrıca meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı işverenin kusurlu olması gerektiği, davacıdaki işitme kaybının meslek hastalığı niteliğinde olmadığının kesinleşmiş mahkeme kararı ve ATK Genel kurulu kararı ile tespit edilmiş olmakla, davacı tarafın davalı taraftan meslek hastalığından kaynaklı zarar iddiası ile tazminat talep edemeyeceği, maddi ve manevi tazminat davasının koşullarının bulunmadığı anlaşılmakla davanın reddi yönünde aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir...

    Davacıya davalı kurum tarafından 15.09.2014 tarih ve 599 sayılı karar ile 20.09.2015 tarihinden itibaren meslek hastalığı geliri bağlandığı, Yüksek Sağlık Kurulu tarafından verilen raporda davacının hastalığının meslek hastalığı olmadığı yönündeki raporu sonrası davacıya bağlanan gelirin durdurulduğu, bu nedenle Davalı kurum tarafından 13.01.2018 borç doğum tarihli 31.01.2018 borç bildirim belgesinin gönderildiği anlaşılmıştır. Sakarya 2. İş Mahkemesinin 2015/1919 E sayılı dosyası, dosyamız kapsamına alınmış, söz konusu dosyada adli tıp kurumu raporlarının alınmış olduğu görülmüştür. Adli Tıp Kurumu 3. İhtisas Kurulunun 02.04.2018/6265 Karar numaralı raporunda davacının hastalığının meslek hastalığı olduğu, maluliyet gerektirecek bir hal olmadığı belirtilmiştir. Adli Tıp Kurumu 2. Üst Kurulu'nun 23.07.2020/1392 Karar numaralı raporunda davacının hastalığının meslek hastalığı niteliğinde olduğu, E cetveline göre 19,2 oranında meslekte kazanma gücü kaybının olduğu belirtilmiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İş Mahkemesi Davacı, meslek hastalığı sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün davalı ve feri müdahil vekillerince temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tesbit edildi. K A R A R Dava, %10,10 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti iddiasında olan davacının maddi-manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece, 28.343,12-TL maddi-7.000,00-TL de manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmiştir. Dosya kapsamından; Kurumca(SGK) davacının meslek hastalığı olan pnömokonyoz'a bağlı olarak %10,10 oranında sürekli iş göremezliğe maruz kaldığının belirtildiği, ATK 3....

      Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Yusuf Boyacı'nın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının %13 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 2002 tarihindeki maluliyet oranının %6,07 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın %2,88 kusurlu olduğu ve sigortalının 16/02/1957 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının %60 ın altında olması ve 2002 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde...

      Yönetmeliğe göre, yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir....

        Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Davacı murisi Şevket Dayı'nın en son meslek hastalığı maluliyet oranının %31 olduğu, 11/08/2014 tarihinde 59 yaşında vefat ettiği, Kocatepe Sağlık Sosyal Güvenlik Merkezi, Yüksek Sağlık Kurulu ve Adli Tıp 1.İhtisas Dairesi heyet raporlarında; Davacı murisinin ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığının tespit edilerek sabit hale geldiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça murisin ölümünün meslek hastalığı sonucu olduğuna ilişkin aksi yönde somut bir delil de sunulmadığından emsal mahkeme ve Yargıtay 21. Hukuk Dairesi ilamları doğrultusunda davanın reddine karar verilerek aşağıdaki hüküm kurulmuştur." Gerekçeleriyle; "davanın reddine" şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....

        Hak sahibi sigortalı tarafından Gebze 8.İş Mahkemesinin 2016/128 E.sayılı dava dosyası üzerinden bu davanın konusu olan meslek hastalığı nedeniyle davalı işverene karşı açmış olduğu tazminat davası sonucunda; davacının davalı işyerindeki meslek hastalığı sebebiyle maluliyetinin %0 olarak tespit edilmiş olması nedeniyle maddi zararının bulunmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, hükmün yasa yoluna başvurulmaksızın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

        Önemle belirtilmelidir ki iş kazalarında işverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlığın etkisinin bulunup bulunmadığını irdelemek daha belirgin iken meslek hastalığı için durum daha farklıdır. Çünkü meslek hastalığı, iş kazasında olduğu gibi aniden veya çok kısa bir zaman içerisinde ortaya çıkmamakta, işin niteliğinden dolayı sürekli tekrarlanan bir sebeple veya yürütüm şartları yüzünden yavaş yavaş meydana gelmektedir. Sigortalı uzun süre aynı işi yapmakta, aynı şekilde çalışmakta, işin yürütümü ve niteliği nedeniyle belirli bir zaman sonra yaptığı işten etkilenmekte ve meslek hastalığına tutulmaktadır. Bazen aynı işyerinde çalışan ve aynı işi yapan sigortalıların birinde veya bir kısmında meslek hastalığı görülürken diğer kısmında hastalık belirtileri ortaya çıkmamakta işin niteliği ve yürütümü herkesi farklı etkilemektedir....

        UYAP Entegrasyonu