ın davalı işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını ve bunun sonucunda sakat kaldığını ve vefat ettiğini, ölüm ile meslek hastalığı malüliyeti arasında illiyet bağı bulunduğunu, davacının meslek hastalığı ve murisinin ölümü sebebiyle maddi ve manevi zarara uğradığını, ölümü nedeniyle büyük üzüntü duyduğunu belirterek manevi tazminat ve maddi tazminattan fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 100 TL maddi tazminatın murisin ölüm tarihi olan 30.12.2017 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. II. CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; olayda müvekkilinin kusuru olmadığını, davacının murisinin ölümünün başka işyerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğmuş olduğunu, müteveffanın başka yer çalışmalarının da bulunduğunu, ölümün meslek hastalığı sonucu meydana gelmediğini belirterek; haksız ve yersiz davanın reddi gerektiğini bildirmiştir. III....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle, .".. davacı murisinin ölüm olayının tespit edilemediği, mevcut bulgular ile kişinin ölümü ile meslek hastalığı arasında illiyet bağı kurulamadığı, SSGM ve YSK raporlarında da açıkca murisin ölüm sebebinin meslek hastalığı sonucu olmadığına karar verildiği anlaşıldığından ispatlanamayan davanın reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur. " gerekçeleriyle davanın reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur. B....
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 15.363,74TL maddi tazminatın, 11.09.2008 ölüm tarihinden itibaren yasal faiz ile birlikte davalıdan tahsiline ve davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Dosyadaki kayıt ve belgelerin incelenmesinden, sigortalının meslek hastalığı nedeniyle 11.09.2008 günü öldüğü, murisin kızı ....'ye bağlanan peşin sermaye değerli gelirin bildirildiği anlaşılmaktadır. Kurum tarafından dosyaya ibraz edilen yazıda, meslek hastalığı ile vefat eden .....'ın hak sahiplerinden kızı.....'ın, çalışmaya başlaması nedeniyle gelirinin kesildiği, dosyaya ibraz edilen yazıda .... ismi yerine sehven .....adının yazıldığı, bu durumun dikkate alınmaması gerektiğinin açıklandığı görülmüştür....
Uyuşmazlık meslek hastalığı ile belirtilen tarihteki ölüm olayı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır. Sigortalının ölüm olayının meslek hastalığından kaynaklanıp kaynaklanmadığı konusunda ortaya çıkan tereddüdün giderilmesi, diğer bir ifadeyle, meslek hastalığı ile ölüm arasında tıbbi illiyet bağının bulunup bulunmadığı yöntemince araştırılması gerekirken, davacının ölenin desteğinde bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddi sonucuna gidilmesinin isabetsiz olduğu ortadadır....
Mahkemece, 10/12/1991 tarihinde meslek hastalığı nedeniyle malül kaldığı anlaşılmasına rağmen murisin 10 yıllık zamanaşımı süresi içerisinde davalı aleyhine manevi tazminat davası açmadığı, meslek hastalığı sonucu ölüm nedeniyle açılacak manevi tazminat davalarında zamanaşımı süresi ölüm tarihinden itibaren işlemeye başlayacak ise de, dava konusu somut olayda davacıların murisinin meslek hastalığını ve iş gücü kaybı oranını öğrendiği tarihten itibaren 10 yıllık süre içerisinde bu hakkını kullanmadığı gerekçesi ile zamanaşımı nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. Hak sahibi olan davacıların manevi tazminat talebi, sigortalının meslek hastalığından kaynaklanan maluliyetine değil, meslek hastalığı nedeniyle ölümüne dayanmaktadır. Bu nedenle somut olayda zamanaşımı gerçekleşmemiştir. ......
Davacı eşi T8 davalıya ait işyerinde yakalandığı meslek hastalığı sonucu vefat ettiğini, ölümün meslek hastalığı sonucu olduğunu iddia ederek maddi tazminat talebinde bulunduğu, davalı ise davada zamanaşımı olduğunu ve davanın mükerrer olarak açıldığını, müteveffanın başka işyerlerinde de çalışmalarının olduğunu, ölümün başka iş yerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğduğunu, müvekkili kurumun gerekli önlemleri aldığını ve almaya devam ettiğini, bu bakımdan müvekkili kurumun kusuru bulunmadığını, ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığını, davacıların destekten yoksun kaldıkları iddiasının varit olmadığını, istenen tazminat miktarının çok fazla olduğunu savunarak davanın reddini talep ettiği, Mahkemece davanın kabulüne karar verildiği, verilen karara karşı davalı vekilinin yukarıda belirtilen nedenlerle istinafa başvurduğu görülmüştür. Somut olayda, hak sahipliği dosyalarının ( Zonguldak 3. İş Mahkemesinin 2007/1046 Esas, 2011/100 Karar, Zonguldak 1....
nun aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki diğer temyiz itirazlarının reddine, 2-Dava, meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının hak sahiplerinin maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Davacılar, murisleri ...'in davalı işverene ait işyerinde çalışırken işverenin kusurlu davranışı sonucu yakalandığı meslek hastalığı sonucu 20.10.2007 tarihinde ölümü nedeniyle uğradıkları maddi ve manevi zararların giderilmesi için; davacı eş ... için 6.000.00-YTL. manevi tazminat ile davacı çocuk ... için 1.00 YTL. maddi ve 4.000.00-YTL. manevi tazminatın ölüm tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalıdan tahsilini istemiş, davalı yanca davanın reddi savunulmuştur. Mahkemece davacı çocuk ...'...
Dava desteğin meslek hastalığı nedeniyle öldüğü iddiasına dayalı ve meslek hastalığı süresince yaşanan manevi acıların tazminine ilişkin manevi tazminata ilişkindir. Dava manevi tazminat davasına ilişkin olmakla mahkemenin Sosyal Güvenlik Kurumuna ve davalı işverene karşı tespit davası açılması için süre verilmesi yönündeki ara kararı yerinde değildir. Davacı sadece sigortalının meslek hastalığı nedeniyle ölmesine dayalı olarak değil, sigortalının meslek hastalığı süresince yaşanan maddi ve manevi acıların tazminine ilişkin manevi tazminat davasıdır....
Mahkemece;bunun üzerine,yargılamaya devam edilerek, dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderildiği, 1.Adli Tıp ihtisas Kurulu tarafından kesin ölüm sebebinin meslek hastalığı olup olmadığının mevcut delillerle tespit edilemediğinin bildirilmesi ile davacının Adli Tıp Genel Kurulundan rapor alınmasını istemediğini beyan edip dosyanın kusur bilirkişisine gönderilmesini talep etmesi karşısında davacının ölümünün meslek hastalığı sonucunda olduğu ispat edilemediğinden; tazminat ödemesi talep edilen davalı TTK'nın tazminattan sorumlu olmasının ilk şartı olan davacının zararı anlaşılamadığı o halde dosyada kusur raporu alınmasının davalının sorumluluğunu etkilemeyeceği, davalı TTK nın tazminattan sorumlu tutulabilmesi için gerekli ön şart olan davacının zararı olan meslek hastalığı sonucu ölüm ispatlanamadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir....
Davacının eşi olan T5 davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına (pnömokonyoz) yakalandığı, meslek hastalığı nedeniyle maluliyet oranının süreçte artarak en son % 78 oranında meslek kazanma gücünden kaybettiği ve 22/08/2015 tarihinde söz konusu meslek hastalığı nedeniyle yaşamını yitirdiği saptanmıştır. Davalı işveren, meslek hastalığının oluşunda % 91,04 oranında kusurlu (diğer % 8,96 oranında kaçınılmazlık unsuru) olup, kusuru oranında davacı eşin destekten yoksunluğa ilişkin maddi zararından sorumludur....