Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ün ölüm nedeninin maruz olduğu meslek hastalığı olmadığının belirtildiği, giderek Yüksek Sağlık Kurulunun da 09.12.2011 tarihli raporu ile benzer şekilde sigortalının ölüm nedeninin meslek hastalığı olmadığı açıkladığı, buna karşılık ATK 1.İhtisas Dairesinin 11.04.2012 tarihli raporu ile bu kez sigortalı ... ...'ün ölüm nedeni'nin maruz kaldığı mesleki pnömokonyoz hastalığı olduğunu belirttiği, davacı murisinin ölüm nedenini farklı belirleyen raporlar arasındaki çelişki giderilmeden mahkemece ATK 1.İhtisas Dairesinin raporu dikkate alınarak neticeye varıldığı anlaşılmıştır. Somut olayda yukarıda özetlenen ve davacı murisi 1927 doğumlu ... ...'ün 29.03.2009 tarihinde vefatı sebebi olarak farklı değerlendirmeler yapan raporlar arasındaki çelişkinin giderilmesi için Adli Tıp Kurumu Genel Kurulundan yeni bir rapor alınarak neticesine göre karar verilmesi yerine eksik inceleme ile ... şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir....

    İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Hüküm altına alınan manevi tazminat yönünden istinaf sebepleri, müvekkilin tespit edilen meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle büyük acı ve üzüntü duyduğunu, yıprandığını, buna karşılık mahkeme tarafından hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı çok az olduğunu, manevi tazminatın amacı zenginleşme kaynağı olmayıp, duyulan acı ve üzüntüleri bir nebze olsun hafiflettiğini, mahkeme tarafından hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı değil zenginleşme, duyulan acı ve üzüntüleri hafifletmekten çok uzak olduğunu, -Müvekkilin maluliyetinin %60 gibi yüksek bir oranda olması, paranın satın alma gücü, ekonomik şartlar, kusur durumu dikkate alındığında hüküm altına alınan manevi tazminat miktarı çok az olduğunu, bu nedenle mahkeme kararına karşı istinaf kanun yoluna başvurma zorunluluğu hasıl olduğunu, -Hüküm altına alınan maddi tazminat yönünden, -Uğranılan kazanç kayıpları nedeniyle yapılan hesap müvekkilin gerçek zararını yansıtmadığını...

    İSTİNAF BAŞVURUSU: Davalı TTK vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Meslek hastalığı neticesinde meydana gelen ölümün müvekkili kurum işyeri çalışmalarından doğmadığını, bu nedenle husumetin müvekkiline yöneltilemeyeceğini, -Meslek hastalığı yönünden: müteveffanın başka işyerlerinde de çalışmaları olduğunu, ölümün başka iş yerlerindeki kötü çalışma koşullarından doğduğunu, -Müvekkili kurumun gerekli önlemleri aldığını ve almaya devam ettiğini, bu bakımdan müvekkilinin kusuru olmadığını, -Ölüm yönünden: ölümün meslek hastalığı sonucu olmadığını, diğer şartların araştırılması gerektiğini, kaldı ki müteveffanın bölgeleri yaş ortalamasının üstünde öldüğünü, meslek hastalığı ile ölüm olayı arasında uygun neden-sonuç bağının kanıtlanmasının, ölüm nedeninin araştırılması gerektiğini belirterek istinaf yoluna başvurmuştur....

    Bu açıklamalar doğrultusunda, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde meslek hastalığı nedeniyle manevi tazminata hükmedilmesi yerinde ise de; bozma kapsamı dışında kalan meslek hastalığı nedeniyle maddi tazminat istemi hakkında red kararı yerine kısmen kabule karar verilmesi hatalı olmuştur. 3- Aynı zamanda davacının 28/01/2000 tarihinde gerçekleşen iş kazası ve 30/04/2002 tarihinde tespit edilen meslek hastalığı için 30/01/2003 tarihli dava dilekçesinde 2.000 TL maddi ve 7.000 TL manevi tazminat talebinde bulunduğu, talep açıklama dilekçesiyle maddi tazminat isteminin 500 TL’sinin meslek hastalığına 1.500 TL’sinin iş kazasına ilişkin olduğunu, manevi tazminat isteminin 2.000 TL’sinin meslek hastalığına 5.000 TL’sinin ise iş kazasına ilişkin olduğunun beyan edildiği, 24/05/2011 tarihli ıslah dilekçesiyle 22/04/2011 tarihli hesap raporuna itibar edilerek iş kazası yönünden yapılan hesap dikkate alınmak suretiyle maddi tazminat istemini 5.043,26 TL’ye arttırdığı, davalı vekilinin...

      İş Mahkemesi 2019/75 E. sayılı dava dosyası ile davamızın kısmen kabulüne karar verildiğini, söz konusu kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, -Söz konusu iş kazasında müvekkilinin atfı kabil kusur ve ihmali bulunmadığını, kusur raporuna itiraz ettiklerini, kusur raporunun hatalı olduğunu, -Maddi tazminat hesabı için alınan veri ve donelerin hatalı olduğunu, maddi tazminatın hatalı hesaplandığını, maddi tazminat miktarına itiraz ettiklerini, -Müvekkiline % 1 fark meslek hastalığı malüliyet sonucu verilen 1.000,00.- TL manevi tazminatın düşük miktarda olduğunu, manevi tazminat miktarına itiraz ettiklerini belirterek istinaf talebinde bulunmuştur. GEREKÇE: İşbu dava Meslek Hastalığı Nedeniyle Maddi ve Manevi Tazminat istemine ilişkindir....

      K A R A R Dava 01.08.1997 tarihinde meydana gelen iş kazası sonucu %60 oranında sürekli iş göremezliğe uğrayan sigortalının, 08.12.1998 tarihinde iş kazasına bağlı olarak öldüğünden bahisle hak sahiplerinin maddi ve manevi tazminat istemlerine ilişkindir. Mahkemece davacının maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, manevi tazminat isteminin ise kabulüne karar verilmiş ve bu karar süresinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar murisinin 01.08.1997 tarihinde iş kazası geçirdiği ve bu kaza sonunda %60 oranında sürekli iş göremezliğe uğradığı, 08.12.1998 tarihinde, ölümü nedeniyle Sosyal Güvenlik Kurumu’nun hak sahiplerine ölüm geliri bağladığı uyuşmazlık konusu değildir. Uyuşmazlık 01.08.1997 tarihinde meydana gelen iş kazası ile 08.12.1998 tarihli ölüm olayı arasında illiyet bağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır....

        Murisinin ölümünden sonra bekar olan ve hak sahibi kız çocuğu sıfatıyla ölüm aylığı almaya başladığı anlaşılan davacının, 5510 sayılı Yasa'nın 20/3 fıkrasına göre, meslek hastalığı nedeniyle ile sürekli iş göremezlik derecesinin %50'nin altında olan sigortalıların meslek hastalığına bağlı olmaksızın ölümleri halinde hak sahiplerine gelir bağlama imkanının getirilmesi nedeniyle, kendisine ölüm aylığının yanında güncelleme yapılmak suretiyle ölüm geliri de bağlanması gerektiğinin tespiti ile, aksine Kurum işleminin iptaline karar verilmesini istemiştir....

          Davacı vekilince her ne kadar dosyada, Adli Tıp Kurumu veya İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'nden tekrar rapor alınmasını talep etmiş ise de;dosyada mevcut Yüksek Sağlık Kurulu ile Adli Tıp Kurumu İhtisas Dairesi raporlarının uyumlu olması nedeniyle bu talep Mahkememizce kabul görmemiştir Yüksek Sağlık Kurulu tarafından düzenlenen 17/04/2019 tarih 2019/7251 Karar sayılı heyet raporunda da kazazede işçinin hastalığının meslek hastalığı olmadığı yönünde karar verildiği görülmüştür. "İşverenin sorumluluğu için, zarara uğrayanın sigortalı olması, zararı meydana getiren olayın iş kazası veya meslek hastalığı niteliğinde bulunması, zararın meydana gelmesinde işverenin kastının veya sigortalının sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketinin ve bu hareket ile meydana gelen iş kazası ve meslek hastalığı arasında illiyet bağının bulunması gerekir." düzenlemesi mevcuttur. Davacı taraf meslek hastalığına dayalı olarak maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuştur....

          ve 10.000,00 TL manevi tazminatın meslek hastalığının tesbit edildiği tarih olan 02.04.2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, yargılama sırasında sunduğu ıslah dilekçesi ile maddi tazminat talebini 96.297,71 TL artırmıştır....

          Davacının davalı kurum dışında geçen çalışmalarının yer üstünde geçmesi ve yapılan işe göre meslek hastalığı yapıcı nitelikte olmadığı değerlendirilmiştir. / Maddi tazminat yönünden yapılan irdelemede; Mahkememizce itibar olunan hesap raporuyla davacının dava konusu % 20 maluliyeti nedeniyle davalıdan talep edebileceği maddi kazanç kaybının 33.752,64 TL olduğu tespit edilmiş olup, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....

          UYAP Entegrasyonu