CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davacı işçinin maluliyeti böbrek rahatsızlığından/hastalığından kaynaklanmakta olup; davacı işçinin gerek hastalığı gerekse maluliyeti yönünden davalı müvekkiline işverene atfı kabil bir kusur bulunmamakta olduğunu, davacının hastalığının ve maluliyetinin meslek hastalığı veya iş kazasından kaynaklanmadığını, davacının diyabet ve diyabete bağlı böbrek hastalığının genetik bir hastalık olduğunu beyanla; davanın reddini savunmuştur. III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararında özetle; davacının meslek hastalığı olduğu iddiasının ve davalı şirkette yaptığı iş dikkate alınarak illiyet bağı bulunup bulunmadığının tespiti için Adli Tıp Kurumu 3....
meslek hastalığı sonucu vefat eden sigortalı Lütfi Gökçe'nin hak sahibine bağlanan gelir yönünden rücu alacağının tespiti ile kurum zararlarından şimdilik 100,00 TL ilk peşin sermaye değerli gelirin, gelirin onay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....
Aynı Yasa'nın 19. maddesinde ise, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu oluşan hastalık ve özürler nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum Sağlık Kurullarınca meslekte kazanma gücünü en az %10 oranında kaybetmiş olanlara, sürekli işgöremezlik geliri bağlanacağı, sigortalının işgücünü tam kaybetmesi halinde, 17. maddeye göre hesaplanan aylık kazancının %70'i oranında, kısmi kaybetmesi halinde ise, tam aylığının hesap edilerek, bunun işgöremezlik derecesi oranındaki tutarının ödeneceği, başka birinin bakımına muhtaç ise, hesap edilen gelirin %100'nün bağlanacağı düzenlemesi getirilmiş, 20. maddenin birinci ve ikinci fıkrasında, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu ölen sigortalılarla, iş kazası ve meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda kaybetmesi nedeniyle gelir bağlanan sigortalıların ölmesi halinde, ölümün iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına...
AŞ nezdinde 03.12.2012 tarihinde işletme bölümünde fırın saha elemanı olarak işe başladığını, uğradığı meslek hastalığı nedeniyle Temmuz 2013 tarihinde sözleşmesinin sona erdiğini, en son 900,00 TL ücret aldığını, dava dışı şirketin ağır iş koşullarında çalışması nedeniyle kalıcı ve geçici işgörmezlik zararına uğrayarak zehirlendiğini, dava dışı işveren şirketin gerekli iş güvenliği önlemlerini almadığını belirterek, SGK yönünden davacının meslek hastalığının tespiti ile geçici ve sürekli işgöremezlik aylığı bağlanmasını, maruz kaldığı meslek hastalığı nedeniyle meslek hastalığının tespitini, şirket yönünden geçici ve kalıcı işgöremezlik zararının hesaplanarak tazmini ve 50.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, tazminat talebi yönünden dosya tefrik edilmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çalıştığı fabrikanın Karabükte olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir....
davalı işyerinde davacıdan önce çalışmaya başlayan ve halen çalışan işçilerin mevcut olduğunu, bu işçilerde bahse konu meslek hastalığının tespit edilmediğini, bu durumda somut olayın meslek hastalığı olmadığını, meslek hastalığı olması için diğer işçilerin de söz konusu hastalığa yakalanması gerektiğini, bu nedenlerle açılan davanın reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir....
Meslek hastalığının tespiti için; sigortalının çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğu; a) Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usulüne uygun olarak düzenlenen sağlık kurulu raporu ve bu raporun dayanağı ve diğer tıbbi belgelerin, b) Kurum tarafından gerekli görülmesi hallerinde işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbi sonuçlarını ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin, Kurum Sağlık Kurulunca incelenmesiyle tespit edilecektir....
ATK Üçüncü Üst Kurulunca tanzim olunan 03/09/2020 tarihli raporunda da aynı şekilde, kişinin ölümünün kendisinde mevcut kronik hastalıklar (kalp damar hastalığı, hipertansiyon, diyabet, kronik böbrek yetmezliği, kronik obstrüktif akciğer hastalığı) ve buna bağlı gelişen komplikasyonlar sonucu meydana gelmiş olduğu, kişide pnömokonyoz meslek hastalığı olduğu, kişinin ölüm olayında meslek hastalığının etkisi ve katkısı bulunduğu, ancak kendisinde mevcut olan diyabet, diyabete bağlı gelişen böbrek yetmezliği ve koroner kalp hastalığı da etkili olduğundan, mevcut verilerle meslek hastalığının ölüm olayında ne düzeyde etkisi olduğunun bilinemeyeceğine karar verilmiştir. Somut olayda, Hasan Durgut'un ölümünde, tutulmuş olduğu meslek hastalığının da etkisinin olduğu alınan raporlarda belirtilmesine rağmen mahkemece davanın reddine karar verilmesi yerinde görülmemiştir....
Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Hasan Ermiş'ın davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 20,00 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1983 tarihindeki maluliyet oranının %7,86 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 8,52 kusurlu olduğu ve sigortalının 1941 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2019 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında olması ve 1983 yılından itibaren yaşlılık aylığı alıyor olması bir arada değerlendirildiğinde...
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece; "...Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Veli Türköz'ün davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 38,2 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1993 tarihindeki maluliyet oranının %16,98 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 54,48 kusurlu olduğu ve sigortalının 1946 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında olması ve 1993 yılından...
Yönetmeliğe göre, Yükümlülük süresi, sigortalının meslek hastalığına sebep olan işinden fiilen ayrıldığı tarih ile meslek hastalığının meydana çıktığı tarih arasında geçen en uzun süreyi ifade eder. Ancak meslek hastalığının klinik ve laboratuvar bulgularıyla kesinleştiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin, işyeri incelemesi ile kanıtlandığı hallerde, yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı sayılabilir. Burada önemli olan hastalığı belirleyen rapor tarihi değil, tıbbi verilere göre hastalığın ortaya çıktığı tarihtir....