Sonuç olarak; sigortalı iş kazası veya meslek hastalığı sonucu sürekli işgöremez durumuna düşmüşse açacağı maddi tazminat davası ile bedensel zararının giderilmesini isteyebilecektir. Somut olayda, dava konusu iş kazaı nedeniyle davacıda % 5,3 oranında sürekli işgöremezlik oranı tespit edilmesine ve davacının bu işgücü kaybı nedeniyle maddi tazminat talep etmiş olmasına rağmen herhangi somut bir gerekçeye dayandırılmadan ve sadece gerekçede belirtilerek maddi tazminat talebinin reddine karar vermek gerektiğinin belirtilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Yapılacak iş; davacıda meydana gelen iş gücü kaybı nedeniyle hesaba ilişkin bilirkişi raporu aldırılarak dosyadaki diğer delilller bir arada değerlendirilerek sonucuna göre karar vermekten ibarettir. O halde, davacı vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır....
için takdir edilen 300,00'er TL manevi tazminata ilişkin karar bu tarihten sonra verilmiş ve kesinlik sınırının altında bulunmuş olmakla, söz konusu maddelere göre hüküm kesin nitelik taşıdığından 01.06.1990 tarih ve E: 1989/3, K: 1990/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı da göz önünde tutularak,davalı vekilinin davacılar ...,... ve ... ile ... ve ... 'a yönelik temyiz itirazlarının kararın kesinlik sınırları içinde kalması nedeniyle reddine, 2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddine. 3-Dava, meslek hastalığı sonucu ölen sigortalının yakınlarının maddi ve manevi zararının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi tazminat isteminin feragat nedeniyle reddine, manevi tazminat isteminin aynen kabulüne karar verilmiştir. Davacılar ...,...,...,...,...,... ve ...'...
Sayılı Dosyasında; davacı vekili, davacının davalıya bağlı işyerinde çalışması sırasında %11,2 oranında sürekli iş göremezliğe neden olan pnömokonyoz meslek hastalığı ve %16 oranında sürekli iş göremezliğe neden olan servikal disk bozukluğu (radikulopati ile) meslek hastalığına yakalandığını; meslek hastalıklarının işyeri ve çalışma şartlarından kaynaklandığını ve davalı şirketin bu hastalıkların oluşmasında kusurunun bulunduğunu iddia ederek 100,00 TL maddi tazminat talebinde bulunmuştur. Birleşen dava Gebze 3. İş Mahkemesi 2019/191 E. 2019/99 K. Sayılı Dosyasında; davacı vekili, asıl dava ve birinci birleşen davaya ilişkin iddialarını yineleyerek, toplam 3 meslek hastalığı nedeniyle talep etmiş olduğu maddi tazminat miktarını hesap bilirkişi raporu ile artırarak 106.898,80 TL daha maddi tazminat ve ayrıca 33.000,00 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
İSTİNAF BAŞVURUSU: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; -Davacıların murislerinin meslek hastalığı sonucu ölümü sebebiyle davalı aleyhine açtıkları dava ile manevi tazminat talep ettiklerini, mahkemenin davanın kısmen kabulüne ve kısmen reddine karar verdiğini, -Zarar görene tanınmış olan manevi tazminat hakkı kişinin sosyal, fiziksel ve duygusal kişilik değerlerinin saldırıya uğraması durumunda öngörülen bir tazminat türü olduğunu, amacı ise kişinin, hukuka aykırı olan eylemden dolayı bozulan manevi dengesinin eski haline dönüşmesi, kişinin duygusal olarak tatmin edilmesi, zarar vereni bir daha böyle bir eylemde bulunmaktan alıkoyması gibi olguları karşıladığı bir gerçektir. manevi tazminat, kişinin çekmiş olduğu fiziksel ve manevi acıları dindirmeyi, hafifletmeyi amaçladığını, bu tazminat bizzat yaşanan acı ve elemin karşılığı olduğunu, bu tazminat türü, kişinin haksız eylem sonucu duyduğu acı ve elemin giderilmesini amaçladığı için, zarar gören kişi, öngördüğü miktarı belirleyerek...
Mahkememizce itibar olunan 05/05/2021 tarihli hesap raporuna göre davacının dava konusu % 25 meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle davalıdan talep edebileceği maddi kazanç kaybının 43.051,29 TL olduğu tespit edilmiş olup, maddi tazminat isteminin kabulüne karar verilmiştir....
İŞ MAHKEMESİ TARİHİ : 14/07/2020 NUMARASI : 2019/374 2020/151 DAVA KONUSU : Tazminat) KARAR : TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin, davalıya ait işyerinde çalışmakta iken meslek hastalığına yakalandığını ve %32.2 oranında malul kaldığını, bu hastalığın meydana gelmesinde müvekkili davacıya atfı kabil hiçbir kusur ve ihmal söz konusu olmadığını, müvekkili davacının meslek hastalığı nedeniyle mümkün olmayan büyük elem ve acı duyarak manevi zararlara maruz kaldığını ileri sürerek fazlaya dair talep ve dava hakları saklı kalmak kaydıyla 1,00- TL maddi tazminatın maluliyetin tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davacı vekili ek dava dilekçesinde; 36.794,71 TL maddi tazminat ve 32.200 TL manevi tazminat talebinde bulunmuştur....
" Gerekçeleriyle; "Davanın kabulü ile; -Davacının % 20 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle 6.408,28- TL maddi tazminatın maluliyetin tespit tarihi olan 03/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, -Davacının % 20 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle hastalığın oluşumundaki kusur durumu ve kaçınılmazlık, davacının yaşı ile ekonomik koşullar birlikte değerlendirildiğinde takdiren 20.000,00- TL manevi tazminatın maluliyetin tespit tarihi olan 03/05/2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine," şeklinde karar verildiği anlaşılmıştır....
GEREKÇE: Dava meslek hastalığından kaynaklanan manevi tazminat istemine ilişkindir. HMK’nın 355. maddesi uyarınca istinaf sebepleriyle sınırlı olarak ve resen kamu düzeni yönünden yapılan inceleme sonucunda; Davacı taraf, davalıya ait işyerinde çalışırken meslek hastalığına yakalandığını, % 0 oranında malul kaldığını ve bu sebeple de manevi olarak zarara uğradığı belirterek, davalı aleyhine manevi tazminat istemli dava açmıştır. Genel Sağlık Sigortası Genel Müdürlüğü Maluliyet ve Sağlık Kurulları Daire Başkanlığının 08.06.2010 tarihli kararında, sigortalının meslek hastalığı (pnömokonyoz) sonucu meslekte kazanma gücü kaybı oranının %0 olarak belirlendiği ve kontrol muayenesinin gerekmediği tespit edilmiştir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun 21.08.2019 tarihli kararında da, sigortalı da meslek hastalığı olduğu (p/p 2/2 düzeyinde opasite pnömokonyoz), maluliyet oranının artma kaydıyla % 10,2 olarak belirlendiği ve kontrol muayenesinin gerekmediği tespit edilmiştir....
Dosya kapsamından; davacının öncesinde %13,20 oranındaki meslek hastalığı maluliyeti nedeniyle açtığı manevi tazminat davasının Yargıtay incelemesinden geçerek kesinleştiği, kesinleşen bu dosyada alınan kusur raporunda meslek hastalığının oluşumunda %63.79 oranında kaçınılmazlık faktörünün, %36.21 oranında ise davalı kusurunun bulunduğunun belirtildiği, işbu dosyada ayrı bir kusur raporu alınmayıp manevi tazminat davasındaki rapor ile yetinildiği anlaşılmaktadır. Somut olayda Mahkemece aynı maluliyet için öncesinde açılıp kesinleşen manevi tazminat davasındaki kusur raporu ile yetinilerek eldeki maddi tazminat davasının neticelendirilmesinde bir yanlışlık bulunmamaktadır. Fakat hükme esas alınan hesap raporunda meslek hastalığının oluşumundaki kusur dağılımına ilişkin hata yapıldığı görülmektedir....
Mahkemece, maddi tazminat isteminin kabulü ile 14.909,00 TL maddi tazminatın ve birleşen dosyada manevi tazminat isteminin kısmen kabulü ile 15.000,00 TL manevi tazminatın 21.8.2001 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan müteselsilen tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiştir. Davacı, periyodik sağlık muayenesi esnasında teşhis edilen pnömokonyoz meslek hastalığı nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmektedir. Davalı taraf, davacının 2 yıldan beri davalı işyerinde çalıştığını, daha öncesinde başka işyerlerinde çalışması bulunduğunu, davacıda oluşan meslek hastalığının en az 10-25 yıllık çalışma sonucu gerçekleşen bir rahatsızlık olduğunu, davacının önceki işyerlerindeki çalışma koşullarının uygun olmamasının meslek hastalığının oluşumuna etkili olduğunu, bu nedenle meslek hastalığının oluştuğu tarihin belirlenmesi gerektiğini, buna göre davalı işverenin meslek hastalığının oluşumunda kusurunun ve sorumluluğunun bulunmadığını iddia etmektedir....