Davacıların desteği olan müteveffanın ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt vefat etmiş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteğin kusurunun olması, davacıların hakkına halel getirir bir unsur olarak kabul edilemez. Dolayısıyla destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür. Bu çerçevede, kaza tarihi itibariyle, ZMSS poliçesi bulunmayan araç nedeniyle, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14.maddesine göre, ZMSS poliçesinin kaza tarihindeki limiti dahilinde T4nın sorumluluğu bulunmaktadır. Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacıya yansıtılamayacaktır....
Davacıların desteği olan müteveffanın ister kendi kusuru, ister bir başkasının kusuru ile olsun, salt vefat etmiş olması, destekten yoksun kalanlar üzerinde doğrudan zarar doğurup, desteğin kusurunun olması, davacıların hakkına halel getirir bir unsur olarak kabul edilemez. Dolayısıyla destekten yoksunluk zararından kaynaklanan hakkın, sigortacıdan talep edilmesi mümkündür. Bu çerçevede, kaza tarihi itibariyle, ZMSS poliçesi bulunmayan araç nedeniyle, 5684 sayılı Sigortacılık Kanunu'nun 14.maddesine göre, ZMSS poliçesinin kaza tarihindeki limiti dahilinde ...'nın sorumluluğu bulunmaktadır. Davacıların uğradığı zarara bağlı olarak talep ettikleri hak, salt miras yoluyla geçen bir hak olmayıp bilimsel ve yargısal içtihatlarda kabul edildiği üzere destekten yoksun kalanın şahsında doğrudan doğruya doğan, asli ve bağımsız bir talep hakkıdır. Ölüm nedeniyle doğrudan davacılar üzerinde doğan destekten yoksunluk zararının oluşumundaki kusur davacıya yansıtılamayacaktır....
in davalı sigorta şirketinden destekten yoksun kalma tazminatı isteyemeyeceğinden bu davacı yönünden davanın reddine karar verilmiştir. 28.09.2008 tarihinde meydana gelen kazada davalının %100 kusur oranındaki sorumluluk durumuna göre ... ...’in vefatı nedeniyle; Davacı Anne ... ...'in destekten yoksun kalma sebebiyle maddi zararının 197.686,25 TL. olduğu, Söz konusu tutarın davalının zorunlu trafik sigorta poliçesine istinaden sorumlu olduğu 125.000,00 TL.lık limiti aşması nedeniyle davacı anne ... ...'in destekten yoksun kalma nedeniyle uğradığı zarar kapsamında: Davalının sorumluluğunun 125.000,00 TL.lık limit ile sınırlı olarak kabulü gerektiği kanaatine arılmıştır. İtibar olunarak hükme esas alınan aktüerya raporunda davacının desteğinin olay tarihinde ......
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E - 2018/6 sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK'dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır....
Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu'nun 22/06/2018 tarih 2016/5 E - 2018/6 sayılı kararında, ana ve/veya babanın çocuğunun haksız fiil ve/veya akde aykırılık sonucu ölmesi nedeniyle açtığı destekten yoksun kalma tazminatı davalarında, destek ilişkisinin varlığının ispatı için SGK'dan gelir bağlanması şartının aranmayacağı, destekten yoksun kalma tazminatı davalarında çocukların ana ve/veya babaya destek olduklarının karine olarak kabulünün gerektiği kabul edilmiştir. Destekten yoksun kalma tazminatı; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53. maddesinin 3. bendinde düzenlenmiş olup, “Ölüm halinde ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpların tazmini gerekmektedir”. Bu maddeye göre, haksız fiilin doğrudan doğruya muhatabı olmayan, ancak bu haksız fiil nedeniyle ortaya çıkan ölüm olayından zarar gören ya da ileride zarar görmesi güçlü olasılık içinde bulunan kimselere tazminat hakkı tanınmıştır....
Dava konusu olayda davacı ... murisi ve desteği olan kızı Güler'in kendisinin işleteni olduğu araçta yolcu iken öldüğü iddiasıyla destekten yoksun kalma tazminatı isteminde bulunmuştur. Ölen kişi yukarıda belirtilen hükümler uyarınca 3.kişi ise de davacı ... davalı ... karşısında 3.kişi durumunda olmayıp yasanın 85/son maddesi gereği işleten, sürücünün kusurundan kendi kusuru gibi sorumlu olduğundan davacı ...'nin kendi kusuruna dayanarak davalı ZMSS'den destekten yoksunluk tazminatı talebinde bulunması mümkün değildir. Yerel mahkemece davacı ... tarafından açılan davanın bu nedenle reddine karar verilmesi gerekmekte iken aksi yönde davanın kabulüne ilişkin kararın bozulması gerekirken onanmasına ilişkin sayın çoğunluk görüşüne muhalifim. ......
nün yer altı maden işçisi olarak 20 yıldan fazla süre ile çalışmış ve meslek hastalığına yakalanmış olduğunu, şahsın ölümünden önceki şikayetlerinin dosya kapsamında mevcut olan ölümden öncesine ait tüm tedavilerinin meslek hastalığı olan akciğer hastalıklarına bağlı olduğunu, bu durumda meslek hastalığının ilerleme göstermediğine dair görüş ve ölümün mesleki olmadığına dair kanaat ve kabulün dosya kapsamına uygun olmadığını, ölüm anına ilişkin ve ölüm sebebine ilişkin otopsi yapılmamış olmasından dolayı tıbbi belgelerin davacı aleyhine yorumlanamayacağını, meslek hastalığının ilerleyici özelliği olmadığı yönündeki görüşün doğru olmadığını, dosya kapsamında sigortalının meslek hastalığı ve komplikasyonları dışında tedavi gördüğüne dair bir delil bulunmadığını, sigortalıda tespit edilen Koah ve Pnömoni'nin mesleki çalışma şartlarına bağlı olduğunu, kurulda görevli tek göğüs hastalıkları uzmanının uzmanlık alanının tüberküloz olup, meslek hastalıkları ve Pnömokonyoz konusunda hiçbir uzmanlığı...
HMK'nın 355. maddesi kapsamında istinaf itirazları ve kamu düzenine ilişkin hususlarla sınırlı olarak yapılan inceleme sonunda: Dava, trafik kazasından kaynaklanan destekten yoksun kalma tazminatı istemine ilişkindir. Dosya kapsamından, 11/10/2008 tarihinde, davacının desteği (eşi) ...'nın yönetimindeki, zorunlu trafik poliçesi bulunmayan tescilsiz motosiklet ile dava dışı sürücü ...'in yönetimindeki ... plaka sayılı aracın karıştığı trafik kazası sonucunda davacının desteği ...'nın vefat ettiği, kazanın meydana gelmesinde sigortasız motosiklet sürücüsü ...'nın %100 kusurlu olduğu anlaşılmıştır.Destekten yoksun kalma tazminatı, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 53/3. maddesinde düzenlenmiş olup; "Ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıplar" şeklinde hükme bağlanmıştır. Destekten yoksun kalma tazminatının konusu, desteğin yitirilmesi nedeniyle yoksun kalınan zarardır....
ın hayatını kaybettiğini, davalının ... plakalı aracın kaza tarihini kapsayan ZMMS poliçesi nedeniyle limiti kadar sorumlu olduğunu, müteveffanın uzun yılar dekorasyon işi ile uğraşmakta olup 5.000,00 TL. - 6.000,00 TL.civarında geliri bulunduğunu beyanla, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, destekten yoksunluk nedeniyle ölenin annesi ... için 100,00 TL. maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki uyuşmazlık, trafik kazası sonucu ölümde destekten yoksunluk tazminatı istemine ilişkin olup, taşıma ilişkisi bulunmamaktadır. Uyuşmazlığın niteliğine ve tarafların sıfatına göre, dosyanın temyiz incelemesi, Yargıtay 17. Hukuk Dairesinin görevine girmektedir. SONUÇ : Yukarıdaki açıklanan nedenlerle, dosyanın görevli Yargıtay 17. Hukuk Dairesi Başkanlığı’na GÖNDERİLMESİNE, 02.02.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....