Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Yıkama Ltd.Şti. işyerinde kot kumlama işinde işçi olarak çalışan sigortalının 11.07.2008 tarihinde anlaşılan meslek hastalığının meydana gelmesinde, davalılar birlikte kusurları olmayıp ayrı zamanlarda ve ayrı ortamlarda meslek hastalığının oluşmasında birbirleriyle irtibatlı olmaksızın katkıları bulunduğundan davalıların kusurları oranında Kurum alacağından sorumlu tutulmaları gerekirken yazılı şekilde müşterek ve müteselsil sorumluluğa karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir. O halde,taraf vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 01.04.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    dikkate alındığında işverenin önlem almadığının kabulü yaşam gerçeklerine aykırı olduğunu, işverence alınan önlemlere uyan, gerekli dikkat ve özeni gösteren, maske takan, sigara içmeyen, bünyesel yapısını kuvvetli tutan işçilerin hiç hastalanmadıkları anlaşıldığını, Bu nedenlerle sigortalının meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru daha yüksek kabul edilmesi gerektiğini, SGK İnceleme raporu ile iş bu dosyada alınan kusur bilirkişi raporları çelişkili olduğunu, bilirkişi raporuna itirazların değerlendirilmemesi usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalı işveren işyerinde meslek hastalığının önlenmesi için her türlü teknik ve tıbbi önlemi aldığını, bu nedenle meslek hastalığının doğmasında müessesenin kasıt veya ihmali olmadığını, davacının işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemlerine uymamak suretiyle meslek hastalığının oluşumunda kusurunun bulunduğu da dikkate alınması gerektiğini, meslek hastalıkları özellik ve nitelikleri gereği ne kadar önlem alınırsa alınsın önlenemeyen hastalıklardan...

    davalı işverenin %80 oranında kusurlu olduğunun, meslek hastalığının oluşumunda %20 oranında kaçınılmazlık faktörünün etkili bulunduğunun, sigortalının kusurunun olmadığının bildirildiği anlaşılmaktadır....

    Meslek Hastalıkları alınan 29.05.2014 tarihli raporda davacının sağlık kurulu raporuna göre g/t ½ düzeyinde pnömokonyoz (silikozis) meslek hastalığının mevcut olduğu, maluliyet oranının Çalışma Gücü ve Meslekte Kazanma Gücü Kaybı Oranı Tespit İşlemleri Yönetmeliği gereği E cetveline göre %17,2 olduğu, bozmadan sonra Yüksek Sağlık Kurulu’ndan alınan 03.08.2016 tarihli raporda pnömokonyoz (silikozis) meslek hastalığının mevcut olduğu, maluliyet oranının %17 olarak belirlendiği, davalıların bu rapora da itirazlarına rağmen davanın kabulü ile davacının maruz kaldığı silikozis hastalığının meslek hastalığı olduğunun tespitine karar verilmiştir....

      Bölüm 17.Madde 1.fıkrasında, hangi hastalıkların meslek hastalığı sayılacağı ve bu hastalıkların işten fiilen ayrıldıktan en geç ne kadar zaman sonra meydana çıkması halinde mesleğinden ileri geldiğinin kabul edileceğinin Meslek Hastalıkları Listesine (Ek-2) göre tespit ve tayin edildiği, kişide mevcut servikal ve lomber discopati hastalığının kişinin yaptığı işin ve çalışma şekli açısından etkisinin olabileceği ancak disk hernilerinin böyle bir işte çalışmayan kişilerde de toplumda sık olarak görüldüğü, ayrıca disk hernisinin işi dışında herhangi bir eylem sırasında da ortaya çıkabileceği dikkate alındığında; kişinin çalıştığı iş kolunun disk hernisi hastalığı için yönetmelikte tanımlanan meslek grupları arasında yer almaması, işi gereği yaptığı eylemler ve mevcut tıbbi belgeler birlikte değerlendirildiğinde hastalığının meslek hastalığı olarak değerlendirilmediği, disk hernisinin oluşmasında ve gelişmesinde pek çok etkenin bir arada görüldüğü dikkate alındığında da çalışma ortamı koşulları...

      , -Ölümünden önceki şikayetleri, dosyada mevcut olan ölümden öncesine ait tüm tedavileri, tümüyle akciğer hastalıklarına bağlı olduğunu, -Bu durumda meslek hastalığının ilerleme göstermediğinine dair görüş ve ölümün mesleki olmadığına dair kanaat dosya kapsamına uygun olmadığını, ölüm anına ve ölüm sebebine ilişkin tıbbi belgelere göre otopsi yapılmamış olmasından dolayı bu durumun davacı müvekkili aleyhine yorumlanarak, meslek hastalığının zaman içinde ilerleme özelliğine ve maluliyetin surekli olarak değişmiş olmasına rağmen meslek hastalığının ilerleyici özelliği olmadığı ve ölüm sebebinin meslek hastalığı sonucu meydana gelmediği şeklinde görüşünü kabul etmediklerini, -Dosya kapsamında sigortalının meslek hastalığı ve kompliksayonları dışında tedavi gördüğüne dair bir delil bulunmadığını, -Tüm tedavi belgeleri akciğerlerindeki kronikleşmiş hastalıklara bağlı olduğunu, ölümünde çok kısa bir süre öncesine ait tüm tedavileri akciğer ve solunum yetmezliğine bağlı olduğunu...

      AŞ nezdinde 03.12.2012 tarihinde işletme bölümünde fırın saha elemanı olarak işe başladığını, uğradığı meslek hastalığı nedeniyle Temmuz 2013 tarihinde sözleşmesinin sona erdiğini, en son 900,00 TL ücret aldığını, dava dışı şirketin ağır iş koşullarında çalışması nedeniyle kalıcı ve geçici işgörmezlik zararına uğrayarak zehirlendiğini, dava dışı işveren şirketin gerekli iş güvenliği önlemlerini almadığını belirterek, SGK yönünden davacının meslek hastalığının tespiti ile geçici ve sürekli işgöremezlik aylığı bağlanmasını, maruz kaldığı meslek hastalığı nedeniyle meslek hastalığının tespitini, şirket yönünden geçici ve kalıcı işgöremezlik zararının hesaplanarak tazmini ve 50.000,00- TL manevi tazminatın davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, tazminat talebi yönünden dosya tefrik edilmiştir. SAVUNMANIN ÖZETİ Davalı T3 vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının çalıştığı fabrikanın Karabükte olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmesini istemiştir....

      Zira anılan tüzüğe göre işveren, sigortalının işyerinden ayrıldıktan sonraki yükümlülük süresi içinde ortaya çıkan meslek hastalıklarından sorumlu olduğunu. Sigortalının meslek hastalığı tüzükte öngörülen yükümlülük süresi içinde tespit edildiğinden, bu maluliyet oranına göre kusur oranının belirlenmesi gerektiğini, -Mahkemece hükme esas alınan kusur raporunun sonuç ve kanaat kısmında davalı işverenlerin %65,92 oranında kusurlu olduğu ve meslek hastalığının meydana gelmesinde %34,08 oranında kaçınılmazlık bulunduğu hususlarının tespit edildiğini, -Sigortalının maluliyetine sebep olan meslek hastalığı davalının yasal mevzuat hükümlerine aykırı davranmaları, iş sağlığı ve güvenliği kurallarına uymamaları,işyerinde gerekli denetim ve gözetimi yapmaması sebebiyle meydana gelmiş olduğunu, davalı işverenlerin meslek hastalığının oluşumunda %100 oranında kusurlu olduğunu, -Ancak asıl işveren konumunda olan T7 A.Ş.'...

      İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Mahkemece yapılan yargılama sonunda; "........Dava dilekçesi, cevap dilekçesi, kurum kayıtları, alınan kusura dair bilirkişi raporu, ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; sigortalı Murat Okur'un davalı TTK'ya ait işyerinde çalıştığı ve sonrasında meslek hastalığına yakalandığı, meslek hastalığı maluliyet oranının % 13,20 olduğu ancak meslek hastalığının zaman içerisinde ilerleme göstermesi nedeni ile sigortalının işten ayrılmış olduğu 1999 tarihindeki maluliyet oranının %6,42 olduğu, meslek hastalığı dolayısı ile sigortalıya davalı SGK tarafından gelir bağlandığı ve tedavi sürecinde masraf yapıldığı, meslek hastalığının meydana gelmesinde davalı TTK nın % 5,45 kusurlu olduğu ve sigortalının 1953 tarih doğumlu olması, maluliyet almış olduğu rapor tarihinin 2018 yılı olması nedeni ile meslek hastalığı sürekli iş göremezlik tarihinin tespit tarihinde ve gelir başlangıç tarihinde 60 yaşını tamamlamış olduğu, maluliyet oranının % 60 ın altında...

      Mahkemece, Dairemizin 03/04/2013 tarihli, 2013/4243 Esas ve 2013/6550 Karar sayılı bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş olup, bozma ilamı uyarınca davacının meslek hastalığı iddiası ile uğradığı maluliyetin tespiti amacı ile Sosyal Güvenlik Kurumu'na sevki üzerine ... tarafından düzenlenen 31/07/2014 tarihli rapor ile "davacı sigortalıda kurşun etkilenmesine bağlı organ fonksiyon bozukluğu veya kalıcı sekel bulgusu mevcut olmadığına, bileteral hafif karpal tünel sendromu hastalığının mesleki olmadığına, adı geçenin mesleki hastalığının bulunmadığına" ilişkin değerlendirme yapıldığı tespit edilmiş; ilgili rapor üzerine mahkemesince 23/09/2014 tarihli celsede verilen "1" nolu ara karar ile "davacı vekiline müvekkili ile görüşüp gerektiğinde dava açmak üzere 1 aylık kesin süre verilmesine" ifadesi kullanılarak usulüne uygun olmayacak şekilde kesin süre ihtaratı yapıldığı, 06/11/2014 tarihli celsede ise kesin süreye uyulmayıp, meslek hastalığının tespiti için ...'...

        UYAP Entegrasyonu