WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İnceleme konusu karar Şikayetçi 3. kişinin İİK'nun 89/1. maddesi kapsamında 1., 2. ve 3. haciz ihbarnamelerine karşı şikayeti üzerine verilmiş olup, inceleme görevi 12. Hukuk Dairesi'ne aittir. Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 10.01.2013 tarih ve 1 sayılı Kararı ile hazırlanıp Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 21.01.2013 tarih 1 nolu Kararı ile kabul edilen ve 26.01.2013 tarih 28540 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Hukuk Dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (12.) Hukuk Dairesi'ne ait olması icap eder. Ne var ki, anılan Dairece uyuşmazlık hakkında görevsizlik kararı verilmek suretiyle dava dosyası Dairemize gönderilmiş bulunduğundan, hükme yöneltilen temyiz itirazlarını inceleyecek Dairenin Başkanlar Kurulu'nca belirlenmesi için dosyanın Yargıtay Birinci Başkanlığı'na GÖNDERİLMESİNE, 05.11.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. ......

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi -K A R A R- Dosya içeriğine göre dava, daha önce sefer sayısı mahallinde bildirilecek uçaklara ihtiyati haciz uygulanması, kalkışına izin verilmemesi, gerektiğinde alıkonulması için icra müdürlüğünce yazılan 25.3.2009 tarihli talimatın (bu talimatın yazılmasına ilişkin kararın) kaldırılması yönündeki şikayetçi (davacı) 3.kişi vekilinin 14.4.2009 tarihli talebinin reddine ilişkin olan aynı tarihli icra müdürlüğü kararının (işleminin) kaldırılması için, davacı 3.kişinin İ.İ.K'nun 16. maddesine dayanan memur işlemini şikayeti niteliğinde olup, Başkanlar Kurulu Kararı ve Yargıtay Yasasının 14. maddesine göre, temyiz inceleme görevi Yüksek 12.Hukuk Dairesine ait olmakla beraber, anılan dairece de gönderme kararı verilmiş olmakla, temyiz inceleme yerinin belirlenmesi için dosyanın HUKUK DAİRELERİ BAŞKANLAR KURULU’NA gönderilmek üzere Yüksek Birinci Başkanlığa SUNULMASINA, 13.5.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      Talep konusu haczin; üçüncü kişinin ticaret sicilde kayıtlı adresinde yapıldığı, borçluya ödeme emri tebliğ edilen adreste yapılmadığı, haciz mahallinde borçlu adına belge bulunmadığı, haciz sırasında borçlu hazır olmadığı, farklı icra dosyalarına konu haciz tutanaklarının ve üçüncü kişi tarafından delil olarak sunulan fatura ve benzeri belgelerin istihkak davasında değerlendirilmesi gerektiği, bu hali ile mahcuzların üçüncü kişi şirketin elinde haczedildiği kabul edilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile şikayeti reddine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Üçüncü kişinin temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nın 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, istinaf talebinin esastan reddine ilişkin ... Bölge Adliye Mahkemesi .... Hukuk Dairesi’nin 11.11.2020 tarih 2020/1097 E.-2020/2010 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... .......

        Somut olayda, haczedilemezliği öne sürülen....Parselde borçlu adına kayıtlı 11 bağımsız bölüm numaralı mesken vasfındaki taşınmaza 17.07.2013 tarihinde haciz konmuş ve bu haciz tapuya 18.07.2013 tarihinde şerh verilmiştir. Taşınmazın parsel, sayfa ve cilt no'su belirtilerek haciz konduğuna dair 24.01.2014 tarihinde 22 örnek davet kağıdı düzenlenerek borçluya 03.02.2014 tarihinde tebliğ edilmiştir. Bu durumda, şikayetçinin meskenine haciz konduğunu 103 tebligatı yapılan 03.02.2014 tarihinde öğrendiği, ancak İİK'nun 16/1. maddesinde öngörülen 7 günlük süreyi geçirerek 18.06.2014 tarihinde mahkemeye başvurduğu anlaşılmaktadır....

          Reklamcılık A.Ş.nin borçlu Universal Yatırım A.Ş. aleyhine giriştiği, icra takibinde borçlunun 3. kişilerdeki hak ve alacaklarının haczi için müvekkiline 89/1 haciz ihbarnamesinin tebliği üzerine süresinde verdiği dilekçede; borçlunun bankada mevduatı olduğu, ancak bu meblağlar üzerinde sözleşme ve kanun gereği rehin hakkı bulunduğu, bu rehin hakkından sonra gelmek kaydıyla haczin işlendiği, borçlunun belirtilenden başka hak ve alacağı olmadığı şeklinde cevap verilip, yedlerindeki hesaplara haciz konulduğu halde, müvekkiline ikinci haciz ihbarı tebliğinin haksız olduğunu belirterek, müvekkili bankanın takip borçlusu şirketin belirtilen tutarda mevduatının olduğu ve üzerine rehin haklarından sonra gelmek kaydıyla haciz şerhi işlendiğinin ve borçlunun bankadan başkaca hak ve alacağının bulunmadığının tespitine karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı .......

            Bu durumda haciz sırasında ya da haciz işleminin gerçekleşmesinden sonraki dönemde borçlu haczedilmesi mümkün olmayan mal ve haklarla ilgili olarak bu hakkından vazgeçebilir. (HGK. 31.3.2004 tarih 2004/12-202 E.196 K, 31.3.2004 tarih 2004/12-167 E. 185.K.) Somut olayda borçlu, 14.2.2007 tarihinde icra müdürlüğüne gelerek emekli maaşına haciz konulmasına muvafakat etmiştir. Bu durumda borçlunun muvafakati maaşına haciz uygulanmadan önce olduğundan geçerli değildir. O halde, mahkemece şikayetin kabulü yerine yazılı gerekçe ile reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 28.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının .... bendine dayalı meskeniyet şikayeti, İİK'nun .../....maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre, öğrenme tarihinden itibaren işlemeye başlar. İİK'nun 103. maddesine göre ise; ''.... Haciz sırasında borçlu veya alacaklı adına Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebellüğe yetkili kimse bulunduğu takdirde haciz tutanağının bir örneği bulunan şahsa verilir. Borçluya veya alacaklıya ayrıca haber verilmez.'' Somut olayda, borçlu adına kayıtlı 156 ada 34 parsel sayılı taşınmazda bulunan ... numaralı bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine ....08.2012 tarihinde haciz konulduğu, anılan taşınmazın fiili haciz ve kıymet takdirinin borçlunun yokluğunda ....02.2014 tarihinde yapıldığı, ancak sözü edilen işlem sırasında borçlunun eşinin hazır olduğu görülmektedir. Ne var ki, yukarıda değinilen İİK'nun 103. maddesi uyarınca haciz tutanağının bir örneği borçlunun eşine verilmediğinden borçlu ...'...

                Alacaklı vekili 05/02/2019 tarihinde borçlu adına kayıtlı taşınmaza haciz konulmasını istemiş, 21/01/2020 tarihine kadar tapu kaydına haciz işlenmemiş, alacaklı vekili bu tarihte haciz talebini yenilemiştir. 09/07/2020 tarihinde borçlulara 103 davetiyesi gönderilmesi istenilmiş, 26/07/2020 tarihinde vekiline tebliğ edilmiştir. Davacı borçlu icra dosyasına verdiği 23/07/2020 tarihli dilekçesi ile satışın durdurulmasını istemiş olup hacizden bu tarihte haberdar olduğu sabittir. Meskeniyet şikayeti 27/07/2020 tarihinde yapılmış, mahkemece haczin murisin sağlığında konulduğu, murisin itiraz etmediği, bu nedenle mirasçıyı bağlayacağı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Dava konusu taşınmaza murisin sağlığında haciz konulması istenilmiş ise de haciz fiilen uygulanmamıştır, dosyada borçlu murisin taşınmaz haczinden haberdar olduğuna dair bir kayıt bulunmamaktadır. Kaydi haciz de, murisin vefatından sonra konulmuştur....

                İkinci haciz ihbarnamesi tebliği usule uygun olduğundan davacının birinci haciz ihbarnamesinden de bu tarihi itibarıyla haberdar olduğunun kabulü gerekir ki buna göre de birinci haciz ihbarnamesine yönelik şikayet süresinde değildir. O halde davacı tarafın birinci ve ikinci haciz ihbarnamelerinin usulsüz tebliğ edildiğine ilişkin şikayeti yerinde değildir. Yukarıda açıklanan nedenlerle, dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, kararın usul ve yasaya uygun olduğu, davacının istinaf başvuru nedenlerinin yerinde olmadığı, kararda kamu düzenine aykırı bir yön de bulunmadığı anlaşılmakla, HMK'nın 353/1- b/1 maddesi uyarınca istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmesi gerekmiştir. HÜKÜM : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; 1- Aydın 2....

                Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin tüm mal ve hakları üzerine haciz konulduğunu, müvekkilinin yapılan takibe herhangi bir itirazı olmadığını ve borcunu kabul ettiğini, ancak müvekkiline karşı gerçekleştirilen takip dosyasındaki borç miktarının 2.540.322,64TL olmasına rağmen icra müdürünce gerçekleştirilen haciz işlemi sonucunda üzerine haciz konulan malların toplam değerin borç miktarını aştığını, ayrıca ilgili takip dosyasına sunulan 20/04/2022 tarihli bilirkişi raporu ile kıymet takdiri yapılan taşınmazın tespit edilen değerin borç bedelini karşıladığını, müvekkilinin malların ve hakları üzerine konulu diğer tüm hacizlerin taşkın haciz niteliğine haiz olduğunu, bu nedenlerle ilk derece mahkemesi kararının hukuka aykırı olduğunu belirtmiştir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Uyuşmazlık, taşkın haciz şikayeti (İcra Mahkemesince 85....

                UYAP Entegrasyonu