Somut olayda, şikayete konu 22.04.2008 günlü haciz, İnegöl 1. İcra Müdürlüğünün 2008/630 sayılı icra dosyasında Gemlik Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan yazılan yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına haciz uygulanmıştır. O halde, anılan hacze karşı şikayeti inceleme yetkisi haciz yazısını doğrudan tapu sicil müdürlüğüne yazan icra dairesinin bağlı bulunduğu İcra Mahkemesine aittir. Bu durumda uyuşmazlığın asıl icra dairesinin bağlı olduğu İnegöl İcra Hukuk Mahkemesi tarafından görülüp, çözümlenmesi gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; HUMK.’nun 25. ve 26. maddeleri gereğince İnegöl İcra Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE, 18.09.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Somut olayda, Çumda İcra Müdürlüğünce konulmuş bir haciz bulunmayıp, Konya 10 İcra Müdürlüğünün 2004/6249 sayılı icra dosyasından Çumra Tapu Sicil Müdürlüğüne doğrudan yazılan 12.01.2005 tarihli yazı ile şikayet konusu taşınmazın tapu kaydına haciz uygulanmıştır. O halde, anılan hacze karşı şikayeti incelemeye Konya İcra Mahkemesi yetkili olup, Mahkemece şikayetin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar vermek gerekirken yazılı şekilde yetkisizlik kararı verilmesi isabetsiz olup kararın bu sebeple bozulması gerekirken onandığı anlaşılmakla borçlu vekilinin karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulüne karar vermek gerekmiştir. SONUÇ :Borçlu Mehmet Nurbaş vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 22.02.2006 tarih ve 2006/1274-3242 sayılı onanma kararının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 22.05.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi. ...
Sulh Hukuk Mahkemesinin 27.7.2005 tarih ve 2005/2227 D.İş. sayılı ihtiyati haciz kararı alınmış ve aynı tarihte adı geçen borçlu için kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile esas takibe geçilmiştir. İhtiyati haciz kararının 1.8.2005 tarihinde uygulandığı ve tutanakta belirtilen menkul malların haczedildiği görülmektedir. Takipte taraf olmayan 3. kişi ......'nın 3.8.2005 tarihinde icra mahkemesine başvurduğu ve haciz uygulamasının mahcuzlar kendisinin elinde iken yapıldığı belirtilerek İİK'nun 99. maddesi gereğince istihkak davası açmak üzere alacaklıya mehil verilmesi gerekirken, icra müdürünce yasaya aykırı işlem yapıldığı ve İİK'nun 96. ve 97. maddeleri gereğince dava açma külfetinin kendisine yüklendiği belirtilmiş ve memurun bu işlemi şikayet edilmiştir. Adı geçenin yukarıda öçetlenen istemi İİK'nun 265. ve 266. maddelerinde yer alan ihtiyati hacze itiraz niteliğinde değildir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından borçlu aleyhine başlatılan kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla takipte, borçlunun meskeniyet şikayetinin mahkemece süresinde olmadığından bahisle reddedildiği görülmektedir. İİK'nun 82/12. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK'nun 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, şikayet konusu taşınmaza 15.10.2015 tarihinde yeniden haciz konulmuş, bu hacze ilişkin 103 davetiyesi 26.10.2015 tarihinde borçluya tebliğ edilmiştir....
İcra Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 12/03/2013 NUMARASI : 2012/310-2013/83 Yukarıda tarih ve numarası yazılı Mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki davacı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden Daire'ye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak yapılacak meskeniyet iddiası haczedilmezlik şikayeti olup, borçlu hakkında ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla takibe geçildiği için haciz safhası bulunmadığı gibi meskeniyet şikayetine konu edilecek bir "haciz işlemi" de mevcut değildir. Bu durumda Mahkeme'nin şikayetin reddine dair kararı gerekçe itibariyle yerinde değil ise de, açıklanan nedenlerle sonucu itibari ile doğru bulunduğundan onanması gerekmiştir....
Somut olayda, borçlunun Emekli Sandığından almakta olduğu emekli maaşına, borçlunun muvafakati olmaksızın haciz konulduğu dikkate alındığında, 5510 sayılı kanunun 93. maddesi uyarınca şikayetin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken Emekli Sandığından alınan maaşlara haciz konulabileceği gerekçe yapılarak istemin reddi isabetsizdir. SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 21.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Meskeniyet nedenine dayalı haczin kaldırılması istemi, İİK.nun 82/12.maddesine dayalı haczedilmezlik şikayeti olup, bu şikayet ancak haciz yolu ile yapılan takiplerde söz konusu olabilir. Somut olayda ise takip, ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla yapıldığına ve haciz safhası bulunmadığına göre, haczedilmezlik şikayetinin yasal dayanağı yoktur. O halde mahkemece, şikayetin açıklanan nedenlerle reddi gerekirken işin esasının incelenerek istemin yazılı gerekçe ile reddi doğru değil ise de, sonuçta istem reddedildiğinden sonucu doğru kararın onanması gerekmiştir. SONUÇ :Borçlunun temyiz itirazlarının reddi ile sonucu doğru mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 438. maddeleri uyarınca (ONANMASINA), alınması gereken 27,70 TL temyiz harcından, evvelce alınan harç varsa mahsubu ile eksik harcın temyiz edenden tahsiline, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 29.06.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Her icra mahkemesi hakimi, kendisine Adli Yargı Adalet Komisyonu Başkanlığı'nca dönüşümlü olarak bağlanan icra ve iflas dairelerinin işlemlerine yönelik şikayet ve itirazları inceler, bu dairelerin gözetim ve denetimlerini yapar, idari işlerine bakar".Somut olayda, haciz işlemi doğrudan İzmir İcra Dairesi'nce uygulanmıştır. Ödemiş İcra Dairesi'nce bu yolda yapılan bir muamelenin bulunmadığı görülmektedir. İzmir İcra Dairesi'nin haciz işlemine karşı şikayeti inceleme görevi ise, yukarıda açıklanan yasa hükmü gereğince İzmir İcra Hakimliği'ne aittir. Anılan yetki kuralı kamu düzenine yönelik olup, kesin niteliktedir. Mahkemece re'sen gözetilir (HGK'nun 21.03.2001 tarih, 2001/12-235) açıklanan nedenlerle mahkemece yetkisizlik kararı verilmesi gerekirken işin esası incelenerek yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. ...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : 1- Alacaklının, şikayetçi borçlunun haczedilen mallarıyla ilgili taşkın haciz şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz isteminin incelenmesinde; İcra mahkemesi kararlarından hangilerinin temyiz olunabileceği özel hükümlerle ve genel olarak da İİK.nun 363. maddesinde birer birer açıklanıp gösterilmiştir. Bunların dışında kalan mahkeme kararları kesindir....
İcra Müdürlüğünün 2017/16512 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında icra takibi yapıldığını, müvekkilinin haline münasip evinin haciz edildiğini ileri sürerek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: İlk derece mahkemesi tarafından, davacı tarafından usulsüz tebligat şikayeti ve meskeniyet şikayeti kapsamındaki yapılan incelemede davacı asile 21/01/2022 tarihinde 103 davetiyesinin tebliğ edildiği, tebligatın usule uygun halde yapıldığı bu sebeple meskeniyet şikayetinin son gününün 28/01/2022 olduğu davanın 29/01/2022'de açıldığı gerekçesi ile usulsüz tebligat şikayetinin reddine, meskeniyet şikayetinin süreden reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı vekili istinaf dilekçesinde özetle; şikâyetin süreye tâbi olmadığını, mahkemenin süre yönünden davanın reddine karar vermesinin yerinde olmadığını, ayrıca tebligatın usulsüz olduğunu ileri sürerek istinaf talebinde bulunmuştur....