Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre, borçlunun, meskeniyet şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlu aleyhine genel haciz yolu ile başlatılan ilamsız takipte, borçlunun icra mahkemesine başvurusunda meskeniyet şikayetinde bulunduğu, mahkemece şikayetin süresinde yapılmadığından bahisle reddine karar verildiği görülmektedir. İİK.nun 82/.... maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti, İİK.nun .../....maddesi uyarınca yedi günlük süreye tabidir. Bu süre öğrenme tarihinden başlar....

      Ayrıca usulsüz tebligat şikayetlerine ilişkin kararların infazı için kesinleşmesi gerektiğine dair özel yasal bir düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda, Çeşme İcra Hukuk Mahkemesinin 2020/139 Esas sayılı dosyasında verilen 28/10/2020 tarihli kararla " borçlunun usulsüz tebligat şikayeti kabul edilerek ödeme emrinin tebliğ tarihinin 18/09/2020 olarak düzeltilmesine, borçlu T1 21/09/2020 tarihli itirazının süresinde olduğunun tespitine" karar verildiği, buna göre ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olması nedeniyle takip kesinleşmeyeceğinden, bu tarihten önceki hacizlerin hükümsüz kaldığının kabulü gerekir. Ödeme ve icra emrinde belirtilen ödeme süresi geçmedikçe, alacaklı tarafça haciz istenemeyeceği gibi, bu koşullar oluşmadan önce konulan hacizler de geçersizdir....

      Mahkemece, şikayetçinin usulsüz tebligat şikayeti kabul edilip, öğrenme tarihi olan 15.06.2015 tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edildiğine göre, öğrenme tarihinden itibaren yasal 7 günlük sürede ileri sürülen diğer şikayet sebepleri incelenerek sonucuna göre hüküm tesisi gerekirken, şikayetçinin diğer şikayetleri incelenmeksizin yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Şikayetçinin temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        İcra Müdürlüğünün 2017/4728 esas sayılı dosyasından takip başlatıldığını, müvekkiline ait taşınmaza haciz konulduğunu, müvekkilinin ilgili hacizden usulsüz tebligat nedeniyle 05/12/2020 tarihinde haberdar olduğunu, müvekkilinin davaya konu taşınmazı devir alırken kullanmakta olduğunu, konut kredisi nedeni ile zorunlu olarak kurulmuş bir ipoteğin mevcut olduğunu, zorunluk olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklandığını, müvekkilinin ekonomik zorluklardan dolayı taksitlerini ödeyemediğini, iki çocuğu ve annesi ile taşınmazda ikamet ettiğini belirterek borçlunun münasip evi üzerine konulan haczin kaldırılmasını, yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesini talep etmiştir. DOSYADA TOPLANAN DELİLLER: Kdz Ereğli 2. İcra Müdürlüğünün 2017/4728 esas sayılı dosyası....

        İcra Dairesi'nin 2016/12936 E sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde 17/02/2020 tarihinde yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçluya ödeme emri tebliğinin, kıymet takdiri tebliğinin ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine itiraz hakkının tanınmadığını kıymet takdirine de bu dava ile itiraz ettiklerini taşınmazın değerinin çok düşük belirlendiğini, ayrıca taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olduğunu, davacının başkaca taşınmazının bulunmadığını meskeniyet itirazlarının da olduğunu beyan etmiş, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki temlik eden ... ve temlik alacaklısı ... tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yolu ile başlatılan icra takibinde, borçlu vekilinin ödeme emri tebligatının usulsüz olduğunu ve senetteki imzanın borçluya ait olmadığını ileri sürerek tebligat tarihinin düzeltilmesine ve imza itirazı nedeni ile de takibin iptaline karar verilmesi istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece temlik eden ... aleyhine olarak usulsüz tebligat şikayetinin ve imzaya itirazın kabulü ile adı geçen hakkında %20 orandan tazminata ve %10 para cezasına hükmedildiği anlaşılmaktadır....

          Davacı hakkında yürütülen takip sırasında kıymet takdir raporunun 05/02/2019 tarihinde tebliğ edildiği, dava dilekçesinde davacı vekili tarafından kıymet taktir raporunun tebligatı hususunda herhangi bir usulsüz tebliğ iddiasının bulunmadığı, İİK 16. maddesi gereğince usulsüz tebligat şikayetinin en geç 05/02/2019 tarihinden itibaren 7 günlük yasal sürede mahkememizde ileri sürülmediği, davanın ise 09/09/2019 tarihinde açıldığı anlaşıldığından usulsüz tebligat şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verilmiştir. " şeklindeki gerekçelerle davacının usulsüz tebligat şikayetinin süre yönünden reddine karar verilmiştir....

          Davacı taraf ödeme emrinin usulüne uygun olarak tebliğ edilmediğini, ödeme emri ile birlikte senet suretinin gönderilmediği beyanla; usulsüz tebliğ şikayeti ile borca itirazda bulunmuş, mahkemece usulsüz tebliğ şikayeti kabul edilerek borca itirazın reddine karar verilmiştir. Davacı taraf ödeme emri ile birlikte dayanak belge suretinin gönderilmediğini, beyan etmiş ise de, ödeme emrinde " dayanak belge ihtiva eder " ibaresinin olduğu anlaşılmakla bu yöne ilişkin istinaf talebi yerinde görülmemiştir....

          DAVA KONUSU : Usulsüz Tebligat Şikayeti, Borca İtiraz KARAR : İlk Derece Mahkemesi tarafından verilen karara karşı süresinde istinaf kanun yoluna başvurulması üzerine dosya incelendi. Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, İzmir 6. İcra Müdürlüğünün 2015/16889 sayılı dosyası ile davalı alacaklı tarafından müvekkili aleyhine icra takibi başlatıldığını, gönderilen ödeme emrinin 27/11/2015 tarihinde "gösterilen adreste muhatabın yetkili personeli Adile Taşkıran imzası ile tebliğ edildi" açıklaması ile tebliğ edildiğini, ancak söz konusu tebligatın Tebligat Kanunu. Yönetmeliği ve yerleşik yargı kararları kapsamında usulsüz olduğunu, ayrıca TTK'nun 776/1 maddesinin (b) bendine göre , bononun kambiyo vasfında da olmadığını, bu nedenlerle tebligatın usulsüz olmasından dolayı iptaline, tebliğ tarihinin müvekkilince öğrenme tarihi olan 14/07/2016 olarak düzeltilmesinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

          UYAP Entegrasyonu