Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Delillerin Değerlendirilmesi Ve Gerekçe; İİK'nun 82. maddesinin birinci fıkrasının 12. bendi gereğince haczedilmezlik şikayeti, aynı Kanun'un 16/1. maddesine göre 7 günlük süreye tâbidir. Şikayet konusu haciz işlemi, şikayette bulunana tebliğ edilmiş ise süre tebliğ tarihinden, eğer haciz işlemi tebliğ edilmemişse haciz işleminin öğrenilmesinden itibaren başlar. Bu tarihin aksi ancak yazılı belge ile ispatlanabilir. Borçlu, meskeniyet şikayeti ile birlikte haciz işlemi tebliğinin usulsüz olduğunu ileri sürerse, öncelikli olarak haciz işlemi tebliğinin usulüne uygun olup olmadığının denetlenmesi, usulsüz olduğunun saptanması ve borçlunun, haczi öğrenme tarihine göre 7 gün içinde meskeniyet şikayetinde bulunduğunun anlaşılması durumunda işin esasının incelenmesi gerekir. 7 günlük şikayet süresi, hak düşürücü süre olduğundan kamu düzeni ile ilgili olup mahkemece resen gözetilmelidir ( Yargıtay 12....

İcra Hukuk Mahkemesinin 02/07/2015 tarih 2014/442 Esas 2015/288 Karar sayılı kararıyla "gayrimenkulün satışı halinde 130.000,00 TL'den az bir bedelle satılmamasına ve satılacak bedelden 130.000,00 TL bedel ayrılarak davacıya ödenmesine" karar verildiğini, davalı yanın aradan geçen sürede evin satış işlemlerini yapmadığını, 01/08/2019 tarihli kıymet takdiri raporunun taraflarına tebliği ile satış işlemlerinin başladığını öğrendiklerini, bu rapora itirazlarının bulunduğunu, kararda hüküm altına alınan miktarla davacının haline münasip ev almasının mümkün olmadığını, huzurdaki meskeniyet şikayetine konu olan 11/06/2018 tarihli haczin yeni bir haciz olduğunu, önceki kararın bu şikayete esas alınamayacağını, taşınmazın müvekkilinin haine münasip evi olduğunu bildirerek kıymet takdirine itirazın kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiş, mahkemenin 09/12/2019 tarihli ara kararla kıymet takdirine itiraz davasını tefrik etmesi nedeniyle yalnızca haczedilmezlik şikayetine ilişkin...

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; 1) Şikayetin süresinde olmadığını; meskeniyet iddiasının 7 günlük yasal süre içerisinde yapılmadığını, taşınmaza kıymet takdiri için 24.02.2021 tarihinde bilirkişilerin bulunduğu heyet tarafından keşfe gidildiğini ve borçlunun böylelikle haciz öğrendiğini, öğrenme tarihinin 103 davetiyesinin tebliğ tarihi değil, kıymet takdiri için yapılan keşif tarihi olduğunu, 2)Taşınmaz üzerinde ... Bankası lehine ipotek mevcut olduğunu, bu nedenle meskeniyet iddiasının reddi gerektiğini, 3) Kabul anlamına gelmemekle birlikte şikayete konu taşınmazın davacı-borçlu için haline münasip ev olmaktan ziyade lüks bir ev olduğunu beyanla öncelikle şikayetin süreden reddi, aksi halde şikayetin esastan reddini istemiştir. III....

    Şikayet konusu taşınmaz üzerinde bulunan 21.06.2013 tarihli hacze ilişkin olarak borçluya herhangi bir bildirim yapılmadığı, kıymet takdirine dair 20.11.2014 tarihli tebligata göre meskeniyet şikayetinin süresinde olduğu anlaşılmakla, süreye yönelik temyiz itirazları yerinde değil ise de; İİK'nun 82/1-12. maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nun 106. ve 110. maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce yukarıda belirtilen maddeler uyarınca haczin düşmüş olduğunun belirlenmesi halinde, şikayetin konusu olmayacağından, başvurunun fuzuli yapıldığı kabul edilmelidir. Somut olayda, şikayete konu taşınmaza 25.07.2011 ve 21.06.2013 tarihlerinde haciz konulduğu görülmüştür....

      Dava İİK.nun 82/12 maddesi uyarınca meskeniyet şikayeti ile birlikte İİK'nun 85/son maddesi uyarınca aşkın haciz şikayetinde bulunmuştur. 1- Davacı vekilinin aşkın hacze ilişkin istinaf başvurusunun incelenmesinde; İcra Mahkemesi kararlarından hangilerine karşı istinaf yoluna başvurulabileceği özel hükümlerle ayrıca hangi kararlara karşı istinaf yoluna başvurulamayacağı İİK 363. madde de gösterilmiş olup buna göre icra mahkemesince 85. maddenin uygulanma biçimi, icra dairesi tarafından hesaplanan vekalet ücreti 103. maddenin uygulanma biçimi ve bu maddede düzenlenen davetiyenin içeriği, yediemin ücreti, yedieminin değiştirilmesi, hacizli taşınır malların muhafaza şekli, kıymet takdirine ilişkin şikayet, ihaleye katılabilmek için teminat yatırılması ve teminatın miktarı, satışın durdurulması, satış ilanının iptali, süresinde satış istememesi nedeniyle satışın düşürülmesi, 263. maddenin uygulanma biçimi, iflas idaresinin oluşturulması, icra mahkemesinin iflas idaresinin işlemleri hakkında...

      kaldırılmasına, kıymet takdir raporuna ve 103 davetiyesine yönelik usulsüz tebliğ şikayetinin kabulüne, kıymet takdir raporunun ve 103 davetiyesinin ıttıla tarihinin 14/11/2017 tarihi olarak kabulüne, süresinde olan meskeniyet şikayetinin kısmen kabul, kısmen reddine, taşınmazın 200.000,00-TL'den az olmamak üzere satılmasına, satış bedelinden 200.000,00-TL'nin haline münasip ev alması için davacıya verilmesine karar verildiği görülmektedir....

        İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraza ilişkin şikayetini inceleme yetkisi, haciz kararını veren esas icra müdürlüğünün bağlı olduğu icra mahkemesine ait olduğu, İstanbul 29. İcra Müdürlüğünün 2016/15485 Esas sayılı dosyasında ... İcra Müdürlüğüne yazılan talimat ile, şikayete konu haciz esnasında muhafaza altına alınan gayrimenkul malların kıymet takdirinin yapılmasının istenildiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. İstanbul 27. İcra Hukuk Mahkemesince ise, kıymet takdirine itiraz ve ihale ilgili delillerin hızlı toplanması ve değerlendirilmesi ancak işlemi yapan memurluğun bulunduğu yer mahkemesinde mümkün olduğu, somut olayda da taşınmazın Konya ili ... ilçesi sınırları dahilinde olduğu, kıymet taktirinin istinabe yoluyla ... İcra Müdürlüğünce yaptırıldığı, bu itibarla da kıymet taktirine ilişkin şikayetin bağlı bulunduğu o yer icra mahkemesince incelenmesinin gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

          Erdemli İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdirine itiraz davasına konu taşınmaza haczi koyan icra müdürlüğünün Ankara Gayrimenkul Satış Dairesi olduğu, Ankara Gayrimenkul Satış Dairesinin 2022/1704 Esas sayılı dosyasından Erdemli İcra Müdürlüğüne talimat yazılarak taşınmazın kıymet takdirinin yaptırıldığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 12. İcra Hukuk Mahkemesince ise, İİK'nın 128/a maddesi uyarınca kıymet takdirinin tebliğ edildiği ilgililerin raporun tebliğinden itibaren 7 gün içinde raporu düzenleten icra müdürlüğünün bulunduğu yerdeki icra mahkemesinde şikayette bulunabilecekleri, kıymet takdirinin istinabe yoluyla Erdemli İcra Müdürlüğü tarafından gerçekleştirildiği, bu durumda kıymet takdirine ilişkin şikayetin Erdemli İcra Müdürlüğünün bağlı bulunduğu Erdemli İcra Hukuk Mahkemesine yapılması gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

            İcra Dairesi'nin 2018/24139 E sayılı dosyasından başlatılan takipte davacının taşınmazına haciz konulduğunu, davacının bu durumdan 24/07/2019 tarihinde haberdar olduğunu, zira davacıya gönderilen kıymet takdir raporu ve satış ilanı tebliğ işlemlerinin usulsüz olduğunu, haczedilen taşınmazın davacının haline münasip evi olduğunu ve haczinin mümkün olmadığını beyan etmiş, kıymet takdirine muttali olunan tarihin 24/07/2019 olarak düzeltilmesine ve meskeniyet şikayetinin kabulü ile haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Davalı alacaklı vekili cevap dilekçesinde özetle; gerek kıymet takdir raporu tebliğinin gerekse satış ilanı tebliğinin usule uygun olduğunu bu nedenle meskeniyet şikayetinin süresinde yapılmadığını, kaldı ki bu şikayetin haksız ve kötü niyetli olduğunu beyan etmiş, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

            Kaldı ki davacının takip dosyasına bu tarihten önce de sunduğu talepleri ve açtığı davalar bulunmakta olup davacının meskeniyet şikayeti dışındaki itirazları bu itibarla da süresinde değildir. (Örneğin davacının takip dosyasına sunduğu 22/12/2020 tarihli talebi veya 22/01/2021 tarihinde açtığı kıymet takdirine itiraz davası gibi) O halde mahkemece davanın süre yönünden reddine karar verilmesi yerindedir. Son olarak belirtilmelidir ki davacının davasının süre yönünden reddi gerektiği anlaşıldığından anılan kararın duruşma açılmadan evrak üzerinde yapılan inceleme sonucu verilmesi sonuca etkili görülmemiştir....

            UYAP Entegrasyonu