Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

İcra Dairesi'nin 2016/12936 E sayılı dosyasından başlatılan icra takibinde 17/02/2020 tarihinde yapılan ihalenin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davacı borçluya ödeme emri tebliğinin, kıymet takdiri tebliğinin ve satış ilanı tebliğinin usulsüz olduğunu, kıymet takdirine itiraz hakkının tanınmadığını kıymet takdirine de bu dava ile itiraz ettiklerini taşınmazın değerinin çok düşük belirlendiğini, ayrıca taşınmazın davacı borçlunun haline münasip evi olduğunu, davacının başkaca taşınmazının bulunmadığını meskeniyet itirazlarının da olduğunu beyan etmiş, kıymet takdirine itirazlarının kabulüne, meskeniyet şikayetinin kabulüne ve ihalenin feshine karar verilmesini talep etmiştir....

Uyuşmazlık; İİK'nın 82/12.maddesine dayalı meskeniyet nedeniyle haczedilmezlik şikayetine ilişkindir. Borçlunun, takip dosyasında haczedilen taşınmazının, İİK’nun 82/12. maddesi kapsamında haline münasip evi, geçimi için zaruri olan arazisi ve aile konutu olduğunu ve taşınmaza takdir edilen değerin düşük olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması için şikayet yoluyla icra mahkemesine başvurduğu, ilk derece mahkemesi tarafından kıymet takdirine itiraz talebi yönünden dava dosyasının tefrik edildiği ve eldeki başvurunun meskeniyet şikayeti bulunduğu, mahkemece meskeniyet şikayetinin süre aşımı nedeniyle reddine karar verildiği, bu karara karşı borçlu tarafından istinaf yoluna başvurulduğu anlaşılmıştır....

SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK'nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), bozma nedenine göre, borçlunun, meskeniyet şikayeti hakkında mahkemece verilen karara yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Maddesi gereği sadece meskeniyet şikayeti ile ilgili olarak müvekkili ile anlaşma yaptığını, bu işi de sonuna kadar takip ederek işinin son bulduğunu, icra takip dosyasında vekaleti olmadığından icra dosyasını takip işini yapma zorunluluğunun yüklenilemeyeceğini, asile yapılan tebliğlerin usulüne uygun olduğunu, haczedilmezlik şikayeti ile kıymet takdirine itirazın süresinde olmadığını bildirmiştir. İLK DERECE MAHKEMESİNİN KARARI : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda şikayetin reddine karar verilmiştir....

    mernis adresine yönelik usulsüz tebligata ilişkin açılmış şikayet davası ve gecikmiş itiraz bulunmadığından borçlunun takipten haberdar olduğu kanaatiyle meskeniyet şikayetinin yasal süresinden sonra yapıldığı gerekçesiyle şikayetin usulden reddine karar verildiği görülmektedir....

      İcra Müdürlüğünün 2016/11044 esas sayılı takip dosyası ile icra takibine girişildiğini, müvekkile ait “Bursa İli Yıldırım İlçesi Kazımkarabekir Mah. 3101 Ada 4 Parsel zemin kat 1 nolu bağımsız bölüm” üzerine haciz konularak mahcuz malın satışı için taşınmazın kıymet takdiri yapıldığı, kıymet takdir raporunun muhtara tebliğ edildiği ve tebligattan vekil edenin dava tarihi itibari ile haberinin olduğunu beyan ederek, müvekkili adına çıkarılan 103 davetiyesi tebliği ile kıymet takdir raporu tebliğinin usulsüzlüğünün tespiti ile usulsüz tebligatı öğrenme tarihinin tebliğ tarihi olarak düzeltilmesini, meskeniyet şikayeti ile haczedilemez mal uygulanan haczin kaldırılmasına karar verilmesi talebinin ile kıymet takdirine itirazlarını anlatan nedenlerle davanın kabulü ile tebligatın usulsüz olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmiştir....

      İcra Müdürlüğü'nün 2021/14554 esas sayılı dosyası ile müvekkili hakkında takip başlatıldığını ve müvekkiline ait taşınmazın haczedildiğini, kıymet takdiri raporunun vekil sıfatıyla kendisine 11.02.2022 tarihinde UETS olarak gönderildiğini ve 16.02.2022 tarihinde tebliğ edilmiş sayıldığını, tebligat zarfında sadece bilirkişi kıymet takdiri raporu ihtiva eder şerhi bulunduğunu, daha önceden de farklı dosyalardan kıymet takdiri yapılmış olduğundan kıymet takdirine itirazı düşünmediklerini, ancak kendilerine 103 davetiyesi gönderileceğini bekleyerek haczedilmezlik şikayetinde bulunmayı düşündüklerini, 03.03.2022 tarihinde haczedilmezlik şikayetinde bulundukları takdirde müvekkiline ne verilebileceğini görmek için kıymet takdiri raporu açtığında, raporun en altında rapor bittikten sonra ayrı bir sayfa olarak eklenmiş olan fiili haciz tutanağını gördüğünü, oysa tebliğ zarfına sadece kıymet takdiri raporu bulunduğunun şerh edildiğini, yani haciz tutanağı bilgisinin zarfa şerh düşülmediğini,...

      Dolayısıyla borçlu asile yapılan tebliğ ile itiraz ve şikayetler yönünden yasal süre işlemeye başlamaz. Bu itibarla kıymet takdiri raporunun vekil yerine borçlu asile gönderilmesi yasaya aykırıdır. Öte yandan borçlu asile gönderilen kıymet takdiri raporu tebliğ işlemi, 7201 Sayılı Kanun'un 21/1. ve 23/7. maddeleri ile Tebligat Yönetmeliğinin 30. ve 35. maddeleri hükümlerine uygun yapılmadığı gibi, mahkeme gerekçesinde geçen aynı Mahkeme'nin 2013/471 esas 2014/214 karar sayılı dosyasında görülen kıymet takdiri itiraz davasında, meskeniyet şikayetine konu yapılan taşınmaz ile ilgili yapılmış bir itiraz ve şikayete konu taşınmaza ilişkin haczin öğrenildiği yönünde bilgi bulunmadığı, aksine 23.10.2013 tarihli şikayet konusu olmayan diğer taşınmazlara ilişkin alınan kıymet takdiri raporuna itiraz edildiği anlaşılmıştır. Bu nedenle mahkeme gerekçesi bu yönüyle de doğru bulunmamıştır....

        CEVAP: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; söz konusu taşınmaz üzerinde borçlu tarafından müvekkili banka lehine ipotek verildiğini, takibin de ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile ilamlı takip olduğunu, ipotek takibinin söz konusu olduğu durumda, borçlunun taşınmazı ipotek ettirmesi durumunda lehine ipotek ettirdiği kişilere değil başkaca hacizli alacaklılara karşı meskeniyet iddiasında bulunabilme hakkı bulunduğunu, bu nedenle haczedilmezlik iddiasının asılsız olduğunu, kıymet takdiri raporunda da belirtildiği gibi söz konusu yerin tarla olduğunu ve üzerinde mesken niteliğinde yapının bulunmadığını, bu halde meskeniyet iddiasında bulunulmasının mümkün olmadığını, kıymet takdirine ilişkin olarak bilirkişi heyetinin tam ve ehil olduğunu, tespit edilen değerin de rayiç bedellere uygun olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

        Kendisine kıymet takdiri tebliğ edilmeyen ilgililerin, satış ilanının tebliğinden itibaren yedi günlük sürede kıymet takdirine itiraz etmemeleri halinde, yine bu hususu ihalenin feshi nedeni olarak ileri sürmeleri mümkün değildir. Davacı tarafından ileri sürülen istinaf sebepleri icra dosyası kapsamında düzenlenen kıymet takdir raporunda incelenmiş ve rapor davacı vekiline 11/10/2020 tarihinde usulüne uygun tebliğ edilmiş olmasına rağmen davacı tarafından kıymet takdirine itiraz edilmediğinden yasanın öngördüğü kıymet takdirine itiraz olanağını kullanmayan davacının kıymet takdirine ilişkin sebeplerle ihalenin feshini talep edemeyeceğinden bu yöndeki istinaf sebepleri de yerinde görülmemiştir....

        UYAP Entegrasyonu