Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

, bu durumda meskeniyet iddiasından vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle şikayetin reddine karar verildiği anlaşılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Borçlu vekili, müvekkkilinin, murisi olan babası adına tapuda kayıtlı taşınmazdaki üç katlı binanın ikinci katında eşi ve kızı ile birlikte ikamet ettiğini, bu taşınmazın haline münasip meskeni olduğunu ileri sürerek haczin kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu; mahkemece, şikayetin kabulüne ve haczin kaldırılmasına karar verildiği anlaşılmaktadır. Tapuda adına kayıtlı taşınmazına haciz konulan takip borçlusu, haczedilemezlik şikayetinde bulunabilme hakkına sahiptir....

      Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunulmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkmaktadır. Somut olayda, borçlunun taşınmazına ilk haczin 04.01.2008 tarihinde uygulandığı, ancak daha önce taşınmazın tapu kaydında .... lehine 10.10.2007 tarihli ipotek kaydı konulduğu görülmüştür. Ancak söz konusu 2008 tarihli haciz, süresinde satış istenmediğinden düşmüş olup, en son haciz tarihi 15.12.2011'dir....

        İİK'nın 82/1 maddesine dayalı olarak haczedilmezlik şikayetinde bulunulabilmesi için, şikayet tarihi itibariyle hukuken geçerli bir haczin varlığı şarttır. Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....

        Sürenin dolması ile haciz kendiliğinden kalkacağından, haczin kaldırılması için mahkeme kararı gerekmez. Bir diğer ifade ile sürenin geçmesine rağmen haczin kaldırılmamış olması o haczin geçerliliğini sürdürdüğü sonucunu doğurmaz. Satış isteme süresi hak düşürücü nitelikte olup, hakim re’sen nazara almalıdır. Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Davacılara ait taşınmaza ilişkin haczedilmezlik itirazının kabulü ile haczin kaldırılması istemine ilişkin olarak açılan davada...14. İcra Hukuk ve ......

          Bu durumda, meskeniyet iddiası ileri sürülen konutlar (binalar) borçluya ait olmayıp, üçüncü kişi Hayrullah Yıldız’a ait olduğuna göre, borçlunun bu taşınmazlar ile ilgili meskeniyet şikayetinde bulunmasına yasal olarak imkan bulunmamaktadır. O halde; mahkemece borçlunun şikayetinin reddine karar verilmesi gerekirken, açıklanan bu hususlar göz ardı edilerek istemin kabulü ile haczin kaldırılması yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nin 366. ve HUMK’nin 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05/12/2018 gününde oy birliğiyle karar verildi....

            Hukuk Dairesinin istikrar kazanmış içtihatlarına göre meskeniyet şikayeti yalnızca takip borçlusuna tanınmış bir hak olup, takipte borçlu sıfatı taşımayan, üçüncü kişi konumunda olan borçlunun eşin haczin kaldırılmasını talep etme hakkı bulunmadığı, davacılar vekilinin emsal olarak gösterdiği Anayasa Mahkemesinin 12/12/2019 tarih 2016/10454 başvuru numaralı kararının, bireysel başvuru sonucunda verilmiş olması sebebiyle, başka davalar yönünden doğrudan uygulanabilir mahiyette olmadığı, davacının aktif husumet ehliyeti bulunmadığından, meskeniyet şikayetlerinin ayrı ayrı reddine" " şeklinde karar verilmiştir....

            Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir. Aksi takdirde, kurulan bir ipotek borcu ödenmiş olsa dahi, bundan sonraki tüm hacizler yönünden meskeniyet şikayetinin mümkün bulunmadığı gibi kabul edilemeyecek bir sonuç ortaya çıkar. Somut olayda, taşınmaz üzerinde haciz tarihinden önce .... lehine tesis edilmiş 08.09.2009 tarihli ipoteğin mevcut olduğu görülmüştür....

              İcra Müdürlüğünün 2019/34665 nolu icra dosyalarındaki hacizlerin kaldırılmasına, meskeniyet / haczedilmezlik taleplerinin kabulüne karar verilmesini istemiştir. Birleşen dosya davalısı Akbank T.A.Ş. vekili istinaf dilekçesinde özetle; Davacı tarafça Çorlu 4. İcra Müdürlüğü' nün 2019/8097 ve 2019/31764 dosyalarından davacı adına kayıtlı olan Şeyhsinan Mah. Tepeağası Mevkii, 30 parsel 4. Kat 10 nolu bağımsız bölüm üzerine haciz şerhi işlenmesi sebebiyle haczin kaldırılması için meskeniyet iddiasında bulunulduğunu, ayrıca müvekkili bankanın alacaklı olduğu 2019/34665 E. sayılı icra dosyasına ilişkin olarak Çorlu İcra Hukuk Mahkemesi' nin 2020/113 E. Sayılı dosyasıyla ayrı bir dava açıldığını ve yerel mahkemece iki dosyanın birleştirildiğini, davacı tarafça Çorlu 4. İcra Müdürlüğü' nün 2019/8097 E., 2019/31764 E. ve 2019/34665 E. Sayılı dosyalarındaki haczin kaldırılması için dava açıldığını ancak yerel mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş olmasına rağmen sadece Çorlu 4....

              UYAP Entegrasyonu