Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından genel haciz yolu ile başlatılan icra takibinde; borçlu vekilinin, örnek 22 davet kağıdının (103 davetiyesinin) usul ve yasaya uygun tebliğ edilmediğini, müvekkilinin hacizden haricen haberdar olduğunu ileri sürerek, İİK'nun 82/12. maddesine dayalı olarak taşınmaz üzerine konulan haczin kaldırılması ... icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece, tebligat usulsüzlüğü iddiası değerlendirilmeksizin, İİK.’nun 103. maddesine ilişkin davetiyenin 15/05/2015 tarihinde tebliğ edildiği, meskeniyet şikayetinin ise yasal 7 günlük süreden sonra 29/12/2015 tarihinde yapıldığı gerekçesiyle...

    DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Tüm dosya kapsamı uyarınca; uyuşmazlık, haczin, meskeniyet iddiasına istinaden kaldırılması istemine ilişkindir. Borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Zira zorunlu olarak kurulan ipoteğin meskeniyet şikayetine engel teşkil etmeyeceği ilkesi, bu ipoteğin sosyal amaçlı olarak verilen kredinin teminatını oluşturmasından kaynaklanmaktadır. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller ise de, haciz tarihi itibariyle ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Şikayet (Meskeniyet İddiası) Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. KARAR Borçlu, aleyhine başlatılan takip nedeniyle, haline münasip evinin haczedildiğini belirterek haczin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Alacaklı vekili şikayetin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Borçlunun, meskeniyet iddiasına dayalı haczedilmezlik şikayetinde bulunarak haczin kaldırılması istemiyle İcra Mahkemesi'ne başvurduğu, şikayet konusu taşınmazın borçlunun haline münasip olduğu gerekçesiyle şikayetin kabulü ile taşınmaz üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmiş olup hüküm alacaklı vekilince temyiz edilmiştir. İİK'nun 82/1-12. maddesi gereğince, borçlunun “haline münasip” evi haczedilemez....

      Bu nedenle borçlunun haczedilmezlik şikayetinde bulunması üzerine, öncelikle İİK'nın 106 ve 110 maddeleri uyarınca haczin düşmüş olup olmadığının belirlenmesi ve halen geçerli ve devam eden bir haczin bulunup bulunmadığının mahkemece resen tespit edilmesi gerekir. Şikayet tarihinden önce anılan maddeler uyarınca haczin düştüğünün veya haczin kaldırıldığının belirlenmesi halinde, davacının düşen bir haczin kaldırılmasını istemekte hukuki yararı olmayacağından meskeniyet şikayetinin fuzuli yapıldığının kabulü gerekir....

      Ayrıca önceki meskeniyet şikayetinden feragat 6100 sayılı HMK'nun 311/1. maddesi hükmü uyarınca (mülga 1086 sayılı HUMK'nun 95/1. maddesi) feragat edildiği tarih itibariyle sonuç doğuracağından, feragatten sonra açılan söz konusu meskeniyet şikayetinin mükerrer bir şikayet niteliğinde değildir. Şikayetçi borçlu mirasçılarına icra takibinin yöneltilmediği aşamada meskeniyet şikayetinde bulunmaları ve sonrasında bu şikayetten vazgeçmeleri henüz doğmamış meskeniyet şikayeti hakkında feragat anlamına gelir ki bu feragat hukuki bir sonuç doğurmaz. Bu durumda mahkemece işin esası incelenerek oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir....

        meskeniyet iddiası (Haczedilmezlik) davasında, 2004 sayılı İcra İflas Kanunun 16....

        Aile Mahkemesince verilen ihtiyati tedbir kararı ve aile konutu şerhinin davalı eşin taşınmazı rızaen 3. kişilere devrinin önlenmesi için olduğu, icrai satışa engel oluşturmayacağı gerekçesi ile şikayetin reddine karar verilmiş, Dairemizce kararın HMK'nın 353- (1) a) 6) maddesi gereğince kaldırılması üzerine mahkemece meskeniyet şikayetinin kabulüne, haczin kaldırılmasına karar verilmiştir. Dava konusu taşınmazın tapu kaydında 06/05/2016 tarihinde konulmuş aile konutu şerhi bulunmaktadır. İİK'nın 82. maddesinde yer alan haczedilmezlik şikayeti gibi taşınmaz üzerinde aile konutu şerhi bulunduğu iddiasına dayalı haczin kaldırılması şikayeti de, İİK'nın 16/1. maddesi uyarınca yedi günlük süreye tâbi olup, bu süre öğrenme tarihinden başlar. Somut olayda, kıymet takdir raporu davacı eşe 10/02/2021 tarihinde tebliğ edilmiş, 17/03/2021 tarihinde açılan dava ile meskeniyet şikayeti bildirilmiştir....

        İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle gayrimenkul kaydına konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İdil İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdiri yapılan İcra Müdürlüğünün bulunduğu İcra Mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 5....

          İcra Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı yetkisizlik kararı verilmesi nedeni ile dosyada son karar bölge adliye mahkemelerinin faaliyete geçmesinden sonra verilmiş ise de iki farklı bölge adliye mahkemesinin yargı çevresinde kalan mahkemelerce karşılıklı olarak yetkisizlik kararı verilmiş olması ve 5235 sayılı Kanunun 36/3. maddesi gereğince bölge adliye mahkemeleri hukuk dairelerinin görevinin yargı çevresi içerisinde bulunan adlî yargı ilk derece hukuk mahkemeleri arasındaki yetki ve görev uyuşmazlıklarını çözmek olduğundan yargı yerinin belirlenmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi, gereği düşünüldü: - K A R A R - Dava, meskeniyet iddiası nedeniyle gayrimenkul kaydına konulan haczin kaldırılması talebine ilişkindir. İdil İcra Hukuk Mahkemesince, kıymet takdiri yapılan İcra Müdürlüğünün bulunduğu İcra Mahkemesine itiraz edilmesi gerektiği gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara 5....

            Sürenin dolması ile haciz kendiliğinden kalkacağından, haczin kaldırılması için mahkeme kararı gerekmez. Bir diğer ifade ile sürenin geçmesine rağmen haczin kaldırılmamış olması o haczin geçerliliğini sürdürdüğü sonucunu doğurmaz. Satış isteme süresi hak düşürücü nitelikte olup, hakim re’sen nazara almalıdır. Öte yandan borçlunun daha önce ipotek ettiği taşınmazı hakkında sonradan haczedilmezlik şikayetinde bulunabilmesi için ipoteğin mesken kredisi, esnaf kredisi, zirai kredi gibi zorunlu olarak kurulmuş ipoteklerden olması gerekir. Bunun dışında, borçlunun serbest iradesi ile kurduğu ipotekler, adı geçenin daha sonra bu yerle ilgili olarak meskeniyet iddiasında bulunmasını engeller. Ancak, haciz tarihinde ipotek konusu borcun ödenmiş olması halinde, ipotekle yükümlü bulunmayan taşınmaz hakkında meskeniyet şikayetinde bulunulabilir....

            UYAP Entegrasyonu